PEZZETTİNO!
Ufacık turuncu bir kare.
Kim di Pezzettino?
Nereye aitti?
Kimin parçasıydı?
Uzun bir süre başka birine aitmiş gibi hissetti.
Aradı bu sorunun cevabını ,sordu önüne gelene ''Ben sizin parçanız mıyım?''diye,ama bulamadı.
Ta kiiii ayağı takılıp kendisi de küçük parçalara ayrılıncaya kadar.
Kimsenin parçası değil di o . Kimseye ait değildi.
Herkes ve herşey gibi o da kendi içinde irili ufaklı farklı parçaların bir araya gelmesiydi.
Böyle de anlamlıydı
onlara ait olduğunu zannettiği bir çok renkle de
Pezzettino dedim...
Tek başına da güzel,bütün renklerle bir araya geldiğinde de
Ve kapattığımda kitabın kapağını her sırada farklı bir renk oldu becerikli ellerde.
Ve onlar da sordu ''Biz kimiz?Nereye ait olacağız?'' diye.
Ve tek başına da bir anlam ifade eden renklerin birleşme vakti gelmişti minik ellerle
Artık her renk kocaman bir renk cümbüşü oluşturmuştu,doğusuyla ,batısıyla,güneyiyle,kuzeyiyle,koyu renklisiyle,açık renklisiyle.
Bu ülke bir çok rengin birleşmesiyle kurulmuştu.Bu renklerin tek bir bayrağı vardı.
Ve bu bayrak altında söylenen tek bir marş ''İstiklal Marşı''.
İşte o günlerde ,
o kendi başına hiç bir şey olmadığını düşünen renkler el ele verip kurarken bu renk cümbüşünü
dillerindeki en güzel melodinin günüydü bugün.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...