GÜLÜMSEYEBİLMEK
-Günaydın 3-E
-Günaydın öğretmenim
-Buyurun oturun.
-Bugün boğazım ağrıyor, sesim zor çıkıyor. Kurallara uyarsanız,beni yormazsanız sevinirim.
-Peki öğretmenim.
Erken gelip çektiğim fotokopileri dağıttım. Bilgi kısımlarını okumalarını, soruları da yanıtlandırmalarını istedim. Masama oturdum, ders defterini açtım. Sınıf tamdı. Arka sıradan Ayçagül öyle güzel gülümsedi ki , gülümsemeye çalıştım, olmadı. Tekrar denedim, yine olmadı. Hiç başıma gelmemişti böyle bir durum. Her zaman güzelce gülümserdi, ben de karşılığını verirdim. Öğrencilerim gülümsemeden derse başlamazdım. Kolay gelirdi gülümsemek bana ve öğrencilerime.Zoraki, ağzım kapalı tekrar gülümsemeye çalıştım. Olmadı, Ayçagül’ün yüz ifadesi değişti. Suratı asıldı. Her zaman gülümseyen öğretmen neden gülümsemedi? Gülmeyen yüz ifadem bütün öğrencilerime yansıdı. Onlar da benim gibi asık bir yüz ifadesine büründüler.Ben öksürdükten sonra bazıları da öksürmeye başladı.
Gülümseyebilmenin insanoğluna verilen en güzel hediyelerden biri olduğunu bu gün çok iyi anladım. Ayçagül’e ve diğer öğrencilerime gülümsemeyi, tatlı dilli olmayı esirgediğim için üzgünüm. Öğrencilerimin beni asık suratlı, sinirli bir öğretmen olarak görmelerini istemezdim. Hoşgörüyle karşıladığım davranışlarını, bugün hoşgörülü karşılayamadım.Okula gelmekle hata yaptım ,evde dinlenmeliydim.
Şarkı söyleyen öğrencimi alkışlar ve şarkısına eşlik edersem, tüm sınıf gülümseyerek katılır,çoşarız beraberce.Sadece dinlersem onlar da dinlerler.Üzgünsem öğrencilerim de üzgün,mutluysam öğrencilerim de mutlu.
Hasta olduğum günler okula gitmemeliyim desem de hep gidiyorum. Bundan sonra evden çıkmadan aynanın karşısına geçeceğim. Gülümseyebiliyorsam sınıfıma gideceğim.
3-E neler öğrettin bu yıl bana.
Çok şeyler borçluyum sana.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...