Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
HİÇ BİR ŞEY ÖĞRENEMEDİM ÖĞRETMENİM 2 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

HİÇ BİR ŞEY ÖĞRENEMEDİM ÖĞRETMENİM

 

Dersler su gibi aktı, gitti. Kendimden emin, bugün  başarılı bir öğretmen olduğumu, her gün böyle geçse diye düşünürken, olumlu geri bildirimler de beni mutlu etmişken bir öğrencim söz aldı:

-Öğretmenim, arkadaşlarım çok şeyler öğrenmiş de ,ben hiçbir şey öğrenemedim.

(Bir an kendimi kötü hissettim.)

-Neden öğrenemedin Ceyda?

-Şey öğretmenim. Beş aydır annem hastanedeydi ya. Bu akşam İstanbul’dan evimize gelecek. İşte çok heyecanlıyım. Onu düşünmekten hiçbir şey öğrenemedim.Annemi düşündüm hep,çok özlüyorum. Aklım annemdeydi. Annem yokken ben de yaşamıyorum sanki biliyor musunuz?  Annesizlik çok zor öğretmenim. Süzülen gözyaşları…

 -Ceyda annen iyileşiyor, bunun farkındasın değil mi? Komadan çıktı, tüm ameliyatları başarılı geçti.

-Gözleri görmüyor, artık beni göremeyecek…

-Sen anneni göreceksin yeterli değil mi Ceyda?

Ceyda'ya söz yetiştirmem mümkün değil. Yıllardır hasta ve son günlerde ölüm-yaşam mücadelesi veren bir anne. Tonton Ceyda zayıfladı, süzüldü. Beslenmesi konmadı, ekmek varsa zeytini yoktu. Peyniri varsa ekmeği yoktu. Bazen ikisi de yoktu.23Nisan resim yarışması için resim yapmalarını istediğimde resmini görünce şok oldum. Siyah pastel boya kullanarak gökkuşağına benzer karalamalar… Oysa çok güzel resimler yapardı. Üzerinde biraz dursam sınıfın en iyi resmini yapacağına inanırken…

İkinci dönem başında iki hafta okula gelemedi. Anne İstanbul’da hastanede, kızı anneannede. Her Perşembe akşamı İstanbul yolculuğu, pazartesi Çerkezköy’e dönüş.Her dönüş hüzün,her gidiş umut... Annesinden ayrıldığı ilk zamanlarda yanıma yaklaşıp:

-Siz de benim annem sayılırsınız değil mi öğretmenim.Size sarılabilir miyim.

-Tabi sarılabilirsin Ceyda. Ben de senin annen sayılırım.

Zaman ilerledikçe öğretmeni olduğumu sıkça söyledim. Annesi olmadığımı anlamasını istedim.

Teneffüslerde uzun, kilolu arkadaşına

-Benim annem olur musun? Kucağına alıp, sarılır mısın bana?Saçlarıma dokunur musun?

Duyduğumda kendimi kötü hissettim. Zamanla alıştım Ceyda'nın annesizlik durumlarına.

Sınıfın sakin bir anında ayağa kalkıp

-Off, ben ne yiyeceğim eve gidince. Aç mı kalacağım? Komşularda sürekli getirmiyorlar ki…

 Başka bir gün dersin ortalarında:

-Annem ölürse ne yaparım ben! Anneee, ne olur ölme!

-Ceyda annen ölmeyecek, Çocukların duası kabul olur, hadi dua edelim annen için.

Sınıfça annesi için yapılan sessiz dualar ve Ceyda'nın kısa bir zaman dilimi bile olsa sakinleşmesi, mutlu olması. Derslerde uyuması, sık sık baş ağrıları, bulantıları… Bunlar yetmiyormuş gibi elini sıraya sıkıştırmalar, yere düşüp yaralanmalar, elinin kapıya sıkışması… Okul yolunda çarpan bir bisiklet… Ağlamakla geçti bu dönemi…

Bazı günler teneffüse çıkmadım ve teselli etmeye çalıştım . Sınıftaki arkadaşlarıyla ilişkisi bozuldu. Yan sınıftan bir öğrenci çıkma teklif edince kıyametler yine koptu. Ceyda ağlıyor diye haber geldi öğretmenler odasına. Arkadaşları susturamamış. Yanına yaklaşıp durumu öğrenince:

-Neden ağlıyorsun. Arkadaşın seni beğenmiş, ne var bunda ağlayacak. Sevinmelisin.

-Ama öğretmenim çirkin biri, ben onu sevmiyorum ki…

-O zaman teşekkür edersin, kabul etmezsin.

Ceyda'ya çıkma teklif eden öğrenciyle konuştum.Bir daha böyle teklifler istemediğimi net bir şekilde anlattım ve söz verdi.Sınıf öğretmenine de esprili bir şekilde durumu ifade ettim.

Bir okul çıkışı Ceyda'nın annesini görünce mutlu oldum. Kızının durumunu sordu. İyi durumda olduğunu söyledim. Biraz övdüm. Şaşırdı kaldı kadıncağız. Ne deseydim ki, kızının derslerle hiç ilgisi yok. Görevlerini yerine getirmiyor, başarısız mı deseydim. Doğruyu söylemedim. Anne, torun ve kızı şaşkın, mutlu ayrıldılar yanımdan…

 

 

 

-

 

 

 

 

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...