Kendini gerçekleştir(t)mek
Üniversite hayatım boyunca en çok ilgimi çeken kavram bu oldu. Ya da diğer bir söylemle üniversiteyi bitirdiğimde cebimde kalan kelimelerden biri de buydu.Afili ve özgüven dolu bir söz dizisi gelebilir ilk duyan kişinin kulağına " kendini gerçekleştirmek".Maslow amca demiş ki ;" temel fizyolojik ihtiyaçlarından başlayıp en tepeye doğru tüm ihtiyaçların eksiksiz karşılandığında amacına ulaşırsın yani kendini gerçekleştirmiş bir birey olursun." Öğretmenliğe başladığım ilk yıllarda çocukların her fırsatta özgüvenlerini arttırmaları için teşvik edici bir konumda bulundum,hevesle başlayıp kendimizi ideal öğretmen kalıbına sokmaya çalıştığımız yıllarımız hepimizin olmuştur.Öyle kalabilen varsa helal olsun ceketimi ilikliyorum karşısında !
Ama öyle kalmayın diye karşınıza Okul İdaresi diye bir kapı çıkmıştır, O kapının içerisinde adına idareci denen "kendini gerçekleştirme karşıtı" insanlar çıkmıştır. Başka bir kapının ardınca müfettiş isimli öğretmen öğütücü "sindirim sistemi elemanı" birisi çıkmıştır.Kapılar çoğalıp Bakanlığın "Müfredat" kapısına kadar dayanmıştır ki kimse yetiştirdiği öğrencinin "kendini gerçekleştirmesine" fırsat vermesin diye !
Öğretmenliğimin üçüncü yılında bir salı günü ikinci ders saatinin ortalarında pat diye kapı açıldı içeriye elinde çantayla bir adam geldi ,başını salladı selam babında,gitti sandalyeme oturdu ,sanırım yanına gitmemi bekledi bende buyrun dedim kim olduğunun farkında olarak, kendini tanıttı."Hocam sen dersine devam et bölmeyeyim ben "dedi, sanki hiç bölmemiş gibi .Matematik dersindeydik ders kitabından konumuzu bitirmiştik ve sınıfa getirmiş olduğum yardımcı bir kaynaktan ki sadece bende var öğrencilerede aldırmadım . Ondan sorular yazıp çözüyoruz konu tekrarı için , soruyu çözdük sonra beni yanına çağırdı."Hocam kaynak kitap kullanmayalım ders kitabının içerisinde her şey mevcut , suçlu duruma düşme "dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım "Hocam farklı soru tipleri öğrencilerin analitik düşünmelerini teşvik eder "dedim. O da bana " Ders kitaplarınız her şey düşünülerek tasarlanmış siz talim terbiye kurulunun onayladığı bir kitaptan üstün kitap yazabilecek yetkinlikte değiliz bizim kılavuzumuz bu" dedi. Şok !
Amaç, neye sahip olduğunu bilen, nelere ihtiyacı olduğunun farkında olan, öngörü sahibi, saçma kıyaslamalara kendini sokmayan, iç huzura sahip, paylaşımcı bireyler yetiştirmekse ala zaten kendini gerçekleştirmenin doğasında yatan bu .Ama yarış atı mantığıyla öğrenci yetiştirilen ülkemizde bu mentaliteyle ,bu öğretim programlarıyla ve bu uygulayıcılarla mümkün değil. Çünkü ülkemizdeki başarı sözcüğünün tek karşılığı "akademik başarı". Kimse çok iyi resim yapmanızla , çok iyi enstrüman çalmanızla, çok iyi el sanatları becerisine sahip olmanızla ilgilenmez. Gardner sabaha kadar bağırsın çoklu zeka diye kime ne ! Veli gözüyle bakınca " Fen ,Matematik ,Türkçe derslerinin ortalaması "5" ise başarılısın .Oku iyi bir meslek sahibi ol, iyi para kazan , mevkii makamın olsun gerisi zaten gelir"
Kendini gerçekleştirmekmiş, laf-ı guzaf ...
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...