Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
BAŞÖĞRETMEN NECMİ YENER 2 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

BAŞÖĞRETMEN NECMİ YENER

                                                          NECMİ HOCA

            Necmi Hoca, Köy Enstitüsünden yeni mezun olmuş genç bir delikanlıydı.Katırla üç saat yolculuktan sonra ulaşılan bir dağ köyüne atanmıştı.Köyde okul yoktu. Köy konağından başka kalacak yer yoktu.Tahta bavullarını katırdan indiren  bekçi Şerafettin, ütülü pantolonlu, fötr şapkalı Hoca’ya şaşkın şaşkın bakıyordu.

            “Hayrola! Niye öyle bakıyorsun?”

            “Beyim, siz burada mı kalacaksınız?”

            “Evet, burada kalacağım..”

            Bekçi, Necmi Hoca gibi adamları yıllar önce askerlik yaparken şeherde görmüştü.Bıçak gibi ütülü pantolon, siyah potin, beyaz gömlek, yelek ve ceket giymiş adamlar şeherde yaşardı.Bu neye gelmişti ki bu köye.

            “Buranın muhtarı yok mu?”

            “Var Beyim, ben şimcik evinden çığırtır gelirim..”

            Köy adeta harabeydi.Evlerin duvarları kerpiçten, çatıları topraktan yapılmıştı.Pencerelerde cam yoktu.Tahta kepenkler gündüz açılıyor, gece kapanıyordu.Evlerin altı ahırdı.Hayvanlar alt katta, insanlar üst katta yaşıyordu.Köyde elektrik yoktu.Kandil kullanılıyordu.Köyün ortasında hem insanların hem hayvanların kullandığı bir su yalağı vardı.

            Necmi Hoca, köy için neler yapabileceğini düşünürken Muhtar geldi.Başında iyice yağlanmış ve eskimiş bir İngiliz kasketi vardı.Yüzü sakaldan ve bıyıktan görünmüyordu.Yeleği yırtık pırtıktı.Şalvarı ve belinde eğreti bir kuşağı vardı.Üzeri hayvan tersi kokuyordu.Ayaklarına hayvan pisliği yapışmış olduğundan ne giydiği belli olmuyordu.Muhtar, Hocanın karşında iki büklüm olup el pençe divan durdu.Biraz korku ve heyecanla;

            “Buyur Beyim, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz..” diyebildi.

            “Hoş bulduk muhtar”

            “Hökümetten mi geldiniz?”

            “Muhtar, ben buraya öğretmen olarak atandım.Bu köyün hali nedir muhtar?”

            “Beyim, bir yıl önce deprem oldu, bütün hayvanlarımız telef oldu..”

            “Yaaa! Geçmiş olsun, çok üzüldüm.Köylüler nerde muhtar?”

            “Hepsi zeytin toplamaya gittiler, aşama gelirler Beyim..”

“Akşama köylüyü topla.Onlara anlatacaklarım var.”

            “Tamam Beyim, siz hele bir soluklanın.Size soğuk bir ayran içirek”

            Akşam yıkık dökük köy kahvesinde toplanan köylüler meraklı gözlerle Necmi Hocaya bakıyorlardı.Acaba niye gelmişti?

            Necmi Hoca, köyün biraz aşağıdaki düzlüğe taşınması gerektiğini anlattı.İmece usulü ile önce okul yapılacağını, çekilecek kura ile sırayla herkese bir ev ve yanında ahır yapılacağını anlattı.Köyün işlerinin kalmaması içinde her aileden bir kişinin imece çalışmaları için görevlendirileceğini söyledi.

            Necmi Hoca, köyün taşınacağı düzlüğe köyün yerleşme planını çizdi.Birbirine paralel üç adet cadde ve bu caddeleri dikine kesen on iki adet sokak planladı.Ortadaki caddenin tam ortasına büyük bir meydan yeri ayırdı.Önce cadde, sokak ve meydan planı çizdi.Köşe başlarına çaktırdığı kazıkların arasına ip çektirdi.Köylüler arasında kura çektirdi.Her köylünün ev ve ahır yerini belirledi.İmece usulüyle bir yıl gibi kısa bir sürede önce okul binası olmak üzere, köy camisi, köy konağı ve bütün köylünün evleri inşa edilmişti.Hem de modern inşaat tekniği kullanılarak yapılmıştı.İnşaat malzemeleri taş, kireç ve ağaçtı.

            Cumhuriyetin ilk yıllarında köy öğretmenlerimiz böyle dört dörtlüktü.Öğretmenliğin yanı sıra köyü yönetir, inşaat işlerinden anlardı.Doktorluk yapar, diş çekerdi.Köylü için örnek bir insandı.

            Necmi Hoca’nın planını çizdiği kasaba Muğla merkeze bağlı Bayır kasabasıdır.Bayır Kasabasının şehir planı şu anda Türkiye’de tektir.

            Mühendislik eğitimi almayan fedakar bir öğretmenin yetmiş yıl önce adeta yoktan var ederek yerleşim planını çizdiği bu kasaba zamanla büyüdü ve kabına sığmaz oldu.Kasabaya eklenecek yeni yerleşim yerleri için okumuş, mürekkep yalamış şehir planlamacıları öyle bir plan çizdiler ki tam evlere şenlik.

Şimdilerde yolu bu kasabaya düşenler, yetmiş yıllık Necmi Hocanın dillere destan cadde ve sokaklarına bakarak onu rahmetle anarken, büyükşehirlerin gecekondu mahallelerinde bile olmayan eğri büğrü cadde ve sokaklara imza atan yeni yetme mühendislerin kulaklarını çınlatıyorlar.

Mekanın cennet, kabrin nur olsun olsun Necmi Hocam...         

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...