Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
MOBBİNG 1 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

MOBBİNG

                                            MOBBİNG

           

            Bir araştırmaya göre mobbing, kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda, okullarda ve sağlık sektöründe daha yaygındır. Yüksek işsizlik oranları ve dolayısıyla çalışanın değersiz görülmesi mobbingin artmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak her işyerinde ve her türlü kuruluşta rastlanabilir. Organizasyon bozukluğunun daha fazla olduğu işyerlerinde, disiplin getirmek, verimliliği artırmak, refleksleri koşullandırma (askeri disiplin) öne sürülerek yapılmakta ve meşrulaştırılmaktadır.Aşağıda sunulan mobbing örnekleri gerçek hayattan alınmıştır.Çalışanın izin kullanma, doktora gitme, rapor kullanma vb. haklarının nasıl zorlaştırıldığına şahit olacaksınız.

                                                           **************

Hasan bir kamu kurumunda öğretmen olarak görev yapıyordu.Bir gün vücudunda kaşıntı olunca işyeri hekimine gitti.İşyeri hekimi hemen bir cildiye uzmanına gitmesi için sevk yazdı.Hastaneye gidebilmek için bile müdür Bey'den izin almak gerekiyordu.Kurum güvenliği için her memurun kurumdan dışarı çıkmak için izin alması mecburiydi.Hasan, Müdür Bey'in kapısını tıklatıp içeri girdi.Müdür Bey'in her daim çok önemli ve acil işleri olurdu.Böyle zamanlı zamansız gelen memurlara, gözlüklerinin üzerinden bir bakış atar, daha ilk bakışta memuru yerin dibine sokardı..Müdür Bey elindeki kağıdı okumaya dalmış, Hasan'a dönüp bakmamıştı bile.Hasan, müdür Bey'in tarzını öğrenmişti. Hemen araya girmese dakikalarca ayakta bekleyebilirdi.Hemen söze girdi;

“Müdürüm, hastaneye gitmem gerekiyor, izin alacaktım..”

Müdür Bey, burnunun ucuna kadar indirdiği gözlüklerinin üstünden Hasan'a baktı.İnanmamış gibi sordu;

“Neyin var?”

“Kaşıntım var Müdürüm, kurum doktorumuz hastaneye sevk etti..”

“Neren kaşınıyor?”

“Bacaklarımda müdürüm..”

“Göster!”

“Gösteremem müdürüm, özel yerlerimde..

“Haa! Tamam, anladım..Gidebilirsin..”

“Sağolun müdürüm..”

“Randevun kaçta?”

“Saat 10'da müdürüm..”

“İyi, öğleden sonra gelirsin..”

“Müdürüm nasıl geleyim, burası şehre çok uzak.Doktor tahlil isterse işim uzayabilir..”

“Hastaneye gittiğine dair bir belge getir...”

“Tamam müdürüm..”

Bu sırada çalan telefona bakan müdür Bey, bir eliyle Hasan'a çıkabilirsin işareti yaptı, sırtını dönerek telefondaki kişiyle konuşmaya başladı.

                                              **************

Hasan Cuma günü izin alabilmek için müdür Bey'in kapısını tıklatıp içeri girdi.Müdür Bey telefonla konuşmaya dalmış, Hasan'a dönüp bakmamıştı bile.

Müdür Bey'in dikkatini çekmek için öksürür gibi yaptı;

“Öhö, öhö...Müdürüm..”

Müdür Bey, Hasan'a doğru döndü, bir eliyle telefonun mikrofon kısmını kapatarak sordu;

“Ne var?”

“Müdürüm, yarın Cuma günü resmi işlerim var, izin alacaktım..”

            “Niye Cuma günü izin istiyorsun?”

            “Cuma'ya denk geldi müdürüm..”

            “Ben biliyorum niye Cuma'ya denk getirdiğinizi..”

            “Nasıl müdürüm?”

            “Cuma günü izin alıp, hafta sonu tatiliyle birlikte üç gün tatil yapıyorsunuz..”

            “...!!??”

            “İzinlerinizi Cuma'ya ve Pazartesi'ne denk getirmeyin.Salı, Çarşamba ve Perşembe'ye denk getirin..Pazartesi ve Cuma günü izin vermem..”

            “Tamam müdürüm, bundan sonra daha dikkatli olurum.Bu sefer izin verebilir misiniz?”

            “Ben diyorum hadımım, sen diyorsun kaç çocuğun var...Cuma ve Pazartesileri izin vermem diyorum, anlamıyor musun?”

            “Anladım müdürüm...”

                                                            ************

            Hasan, bankamatiğe kartını kaptırmıştı.Bankaya gidip alması gerekiyordu. Müdür Bey'den izin almak için odasına gitti.Müdür Bey “yine ne var?” gibisinden bir bakış attıktan sonra Hasan'a sordu;

            “Yine izin almaya mı geldin?”

            “Evet müdürüm, bankaya gitmem gerekiyor..”

            “Bankada ne işin var?”

            “Maaş kartımı bankamatiğe kaptırdım müdürüm..”

            “Öğleden sonra git bankaya..”

            “Müdürüm, bankayı aradım, sabah 10'da gel dediler..”

            “Niye 10'da çağırıyorlar?”

            “Bankamatiğe bakan memur öğleden sonra kontrole gidiyormuş”

            “Yarın sabah mı gideceksin bankaya?”

            “Evet müdürüm..”

            “Tamam, ama öğleden sonra işe geri gel..”

            “Müdürüm gelmesine geleyim ama bizim burası şehre çok uzak, iki otobüsle geliniyor.”

            “Yani gelmeyeyim mi diyorsun?”

            “Şehre indikten sonra dönmesi zor oluyor müdürüm, 1,5 saat gidiş, 1,5saat dönüş..Öğleden sonra geri döndüğümde saat 15,30 oluyor müdürüm...”

            “Ben anlamam, işine gelirse..”

            “Tamam müdürüm, işim bitince geri geleceğim müdürüm...”

                                               *************

            Hasan, Eğitim semineri için uçakla İstanbul'a gitmişti.Havalimanına gidiş gelişlerde taksiye binmişti.Yolluk ödemeleri yapılırken müdür Bey kendisini çağırdı.Müdür odasının kapısından girer girmez sanki çok kötü bir iş yapmış gibi müdür Bey yüklenmeye başladı;

            “Hasan, İstanbul'a giderken niye taksiye bindin.Şimdi sana taksi parası mı ödeyeceğiz?

            “Müdürüm, benim evden havalimanına üç otobüs değiştirilerek gidiliyor, servis hizmetide yok.Bende taksiye bindim.”

            “Ben taksi parasını ödemem, dolmuşla gidebilirdin.Devletin parasının çar çur edilmesine izin vermem.”

            “Ama müdür Bey, yolluk yönetmeliğinde taksi ücreti verilir, diyor..”

            “Verilir, diyor ama harcama yetkilisi öderse, diyor..”

            “Müdürüm, sizde havalimanına giderken taksiye biniyorsunuz...”

            “Ben müdürüm, ben binerim..Sen beni sorgulayamassın..Çık dışarıı..”

            “...!!???”

                                               *************

            Hasan, müdür Bey'den yarım günlük izin almak için odasına gitti.Müdür Bey, koltuğuna yaslanmış, güvenlik kamerası kayıtlarını izliyordu.Hasan'ın yüzüne bakmadan seslendi;

            “Söyle Hasan, yine izin istemeye mi geldin?”

            “Evet müdürüm, kayın pederimi otogardan almam gerekiyor da..”

            “Sen bu ay çok izin aldın.Bakalım kara kaplı defter ne diyor..”

            “..!!??”

            Müdür Bey, çekmecesinden bir defter çıkardı.Dış rengi dediği gibi kapkaraydı.Gözlüklerinin üstünden kara kaplı defterin sayfalarını karıştırdıktan sonra mal bulmuş mağribi gibi sevinç içinde konuşmaya başladı;

            “Bak Hasan, bu ayın ikisinde öğleden sonra hastane izni, on birinde banka izni, yirmi ikisinde çocuğum hasta diye izin almışsın...”

            “..!!??”

            “Sana izin verirdim ama geçen gün taksi yolluğunu ödemedim diye bana afra-tafra yaptın..”

            “Ama müdürüm, diğer kurumlar taksi parasını ödüyor..”

            “Burası diğer kurumlara benzemez.Benimle iyi geçin.İki satır yazı yazarım Genel Müdürlüğe, kendini Kars'ta bulursun..”

            “..!!?”

                                                          ************

            Hasan hastalanmış rapor almıştı.Evinde dinlenirken kapının zili çaldı.Gelen müdür Bey'in şoförüydü.

            “Merhaba Hocam..Nasılsınız.?”

            “Merhaba Ahmet, Hoş geldin.Hayırdır, bir şey mi var?”

            “Hocam, kusura bakma ama sana bakmaya geldim.Müdür Bey, Hasan rapor almış gidin, kontrol edin.Evde yoksa tutanak tutun, dedi.”

            “Ne diye tutanak tutacakmışsınız?”

            “Rapor aldığı halde evde durmayıp geziyor, hasta olmadan rapor alarak suistimalde bulunduğuna dair işlem yapın dediği için..”

            “...!??”

“Hocam, parası olmayan mahkumlara sivil toplum kuruluşlarından, müftülüklerden ayni ve nakdi yardım ayarla..”

            “Müdürüm ayarlayayım ama bana araba tahsis etmeniz lazım, o kadar yeri nasıl dolaşayım?”

            “Araba bana lazım Hoca, ihale teklifi vermeye gidicez, ek ders ücreti alıyorsun ya!Dolmuşa bin, git...”

            “.......!??”

                                               ***********

            “Hoca!, bayrak direğindeki bayrak eskimiş, değiştir...”

            “Tamam müdürüm..”

            “Hoca!, mahkumların açık sahada oynadığı toplar bitmiş, emanet paradan alın..”

            “Tamam müdürüm..”

            “Hoca!, turnuvada birinci gelenlere madalya, plaket hazırlayın..    

            “Müdürüm, emanet para faizinde para kalmamış..”

            “Dünyanın ek dersini alıyorsun, cebinden al, sana dokunmaz Hoca...”

            “.....!??”

                                               **********

            “Hoca!, açık sahanın alanı kaç metrekare ölç gel..”

            “Müdürüm, ben teknisyen değilim, üstelik ölçecek metremde yok..”

            “Teknisyenler hat başına gitmiş, adımlarınla ölç gel işte...hem ek ders ücreti al, hemde tembel tembel otur..Aldığın parayı haket Hoca!”

            “.........!??”

                                               ********

            “Müdürüm, A.Ö.Lisesi kitapları getirilecek, araba lazım...”

            “Ne arabası Hoca!, dolmuşla git, al gel..”

            “Müdürüm, toplam iki yüz elli adet kitap dolmuşla gelmez ki..”

            “Taksi tut Hoca...”

            “Taksi parasını anbar memurluğundan mı alayım?”

            “Ne anbarı Hoca! Kaç para tutacak, kendi cebinden ver, o kadar ek ders ücretini ben almıyorum ya...”

            “.........!??”

                                                          *************

            Bu Mobbing örnekleri, emre itaatsizlik etmeyen, uyumlu ve söz dinleyen memurların başından geçen traji-komik yaşanmış olaylardan sadece birkaçıdır .Biraz kaşar olan ve çirkeflik yapan memurların müdürlerle arası çok iyi olması bir tarafa, bu tip memurlar müdürlerine mobbing uygulamaktadır.

            Atalarımız ne güzel söylemiş...“Akıllı olup, milletin kahrını çekeceğine, deli ol, millet senin kahrını çeksin...”

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...