Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
DUVAR YAZISI 2 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

DUVAR YAZISI

 

DUVAR YAZISI DERSİ

İlkokulda, Ortaokulda, Lisede, üniversite olmak üzere eğitimin her kademesinde öğrencilerin en çok zorlandığı anlar yazı çalışmalarıdır.İster dersle ilgili olsun, ister tahtada öğretmenin yazdığı ders notlarının deftere geçirilmesi olsun öğrenciler yazı yazmayı hiç sevmezler.Yeni nesil mektup yazmayı bilmediği gibi çoğu üniversite mezunu dilekçelerini arzu halcilere yazdıracak kadar tembeldirler.Sosyal medyadan yazışanların kendi aralarında internet dili oluşmuştur.Merhaba yerine "mrb", iyiyim yerine "ii", selam yerine "slm" gibi üşengeçliğin dikalasıyla yazışırlar.

Deftere yazı yazmaya üşenen gençler iş mesajlaşmaya geldimi bir haftada beş bin mesaj yazabiliyorlar.Otobüste, trende, metroda, sokakta, çarşıda, pazarda heryerde öğrencilerin kulaklarında kulaklık, kendilerini dış dünyaya kapatmış bir şekilde mesajlaştığını görürsünüz.Mesajları incelediğinizde, "tamam mı aşkım, tamam aşkım, geldim aşkım" gibi ruhsuz kelimelerle dar alanda paslaştıklarını görürsünüz.Nerde kaldı "Gel gidelim Selvi Revanım seninle Sadabada..."inceliği? Eski günlere gidelim demiyorum ama sadece okumakta yetmiyor.Yazmayı yeni nesle ısrarla öğretmemiz gerekiyor.

Her sınıfta birkaç tane özene bezene yazı yazan, düzenli not tutan öğrenci haricinde genelde yazılan yazılar çirkin, defterler kargacık burgacık karalama defterine dönmüş durumdadır.Yazı yazmayı sevmeyen öğrenciler, iş kopya çekmeye gelince birer yazı yazma kurduna dönüyorlar. "Karınca duası"na benzer  kopyalarını görünce "Çobanın gönlü olsa tekeden süt çıkarır" atasözü akla geliveriyor...

Öğrencilere ilkokul 1.sınıftan itibaren günlük yazma alışkanlığını kazandırabilmek için öğretmenler ellerinden geleni yapsa da birkaç öğrenci hariç günlük yazan öğrenci bulamazsınız.Ama iyi bir gözlemci iseniz ve iyi bir defter kontrolü yapıyorsanız “duvar yazısı” kültürünün ipuçlarını bulabilirsiniz.Günlük tutmayan öğrencilerin sırdaş defterleri vardır.Genelde ortaokullu yılların birinci sınıfından itibaren kendisini “delikanlı” gören öğrenciler, öğretmenlerine “öğretmenim” yerine “Hocam” demeyi marifet zannederler.Defterlerini incelediğinizde tuttuğu takımla ilgili fanatik yazılardan tutun, gün yüzü görmemiş küfürlü yazılara kadar her şeyi bulabilirsiniz.Sevdiği veya aşık olduğu kızın adının ilk harfi ile kendi adının ilk harfini öyle bir resimler ki kaligrafi sanatçılarına şapka çıkartır.

 

Defterleri biraz daha incelediğinizde sevdiği veya sevmediği öğretmenlerle ilgili notlar, çizimler, resimler, şiirler, övgüler, sövgüler, sloganlar ve şoför edebiyatına benzer beylik yazılar dikkatinizi çeker.Öğrenciler, gittikleri her yere koltuğunun altında rulo yaparak taşıdığı bu sırdaş defteri de götürüler.

Lise döneminin sonlarına doğru öğrenciler, sırdaş defterlere yazdıklarını kamuoyu ile paylaşmaya karar verirler.Bulabildikleri bütün duvarlara aşklarını, sevgilerini, nefretlerini, hırçınlıklarını, düşüncelerini kocaman harflerle özene bezene yazarlar, çizerler ve boyarlar.Okul sıralarında deftere yazı yazmaktan üşenen öğrencilerin devasa boyuttaki yazıları duvarlara yazma gayretkeşliği bilimsel olarak incelenmesi gereken bir durumdur.

Bazıları duvarlara yazı yazma gayretkeşliğini o kadar ileri taşır ki memleketimizin bütün umumi tuvaletlerinde bu yazıları okumak zorunda kalırsınız.Kaçıncı tertiplerin asker olduklarını, tezkere alanları, telefon numaralarını, ilk insanların mağaralara çizdiği anotomik resimlerin prototiplerini kalem kullanmadan doğal boya(!) ile yazıldıklarını görürsünüz.En meşhur duvar yazısı örneğini paylaşmak istiyorum.

“Yazı yazma helaya,

Başın girer belaya.

Götürürler merkeze,

Gösterirler herkese…”

Başka biride bu dörtlüğe cevabı yapıştırmış…

“Yazı yazma diyorsun,

Sen niye yazıyorsun,

Merkezde olanları,

Sen nerden biliyorsun?”

Deftere yazı yazmaya üşenen öğrencilerin şehir parkındaki ağaçlara kazıdıkları yazılara ve resimlere ne demeli.Her biri birer sanat şahaseri sayılabilecek yazılar ve oyma resimler yaşanılan kültürü bir sonraki nesle miras olarak aktarırlar.Ders çalışmayan, Türkçe derslerini zar zor geçen ele avuca sığmaz öğrenciler kamyon şoförü olduklarında edebiyatçı kesilirler.Bir kamyon arkası yazısını paylaşmak istiyorum;

"Seni sevmek İstanbul'un fethi gibi olmalı,

Fethin zor ama Fatih'in bir tane olmalı.."

Aşkını, İstanbul'un fethiyle bir tutan çılgın aşıkların veciz mısralarında romantizm aramayın.Köyden kente göçün etkisiyle oluşan varoş kültüründe doğan "Kadirizm" türü mazoşist aşklar, aşkın en kestirme yolu oldu.Son otuz yıldır sabırsız ve acımasız aşıklar bu kestirme yolu kullanıyor.

Genelde koca göbek, kırmızı yanak ve pala bıyıklı olan kamyon şoförlerinin dış görünüşleri sizi aldatmasın.Kamyon arkası yazılarını okuyunca, ince bir mizahi zekaya sahip, edebi yönü çok güçlü olan bu insanlardan edebiyat dersi almak isteyeceksiniz...

Yetmişli ve seksenli yıllarda yol boyunca seyahat eden herkesin gözünün içine sokulurcasına kayalara yazılan "AKÇURA GÖMLEKLERİ" ticari anlamda ilk amatör duvar yazısı örneklerindendir.Daha sonraki yıllarda en politik çağını yaşayan "duvar yazıları" batıdan doğuya yol boyunca görülebilecek bütün taş ve kayalara yazılırdı.Sabah uyandıklarında sokaklarındaki bütün evlerin duvarlarının politik yazılarla boyandığını gören mahallenin gençleri ertesi gece yazıların üstüne kendi siyasi görüşlerini yazarak sözde intikam alırlardı.

Yazı yazmayı yeni nesle mutlaka öğretmemiz gerekiyor.Düşüncelerini, fikirlerini, sevgilerini, üzüntülerini yazıyla ifade edebilme becerisine sahip olamayan milletler kendi tarihini yazamazlar.Yazı yazmayı sevdirebilme adına, eğitimin her kademesinde  “Duvar yazısı ve kültürü” adında yeni bir dersin müfredata eklenmesi çok iyi olur.Türkçe ve Edebiyat derslerinin konuları arasına alınabilir.Duvar yazısı dersi ile okul sıralarında keşfedemediğimiz yeni yetenekler çok kısa bir sürede mısır patlağı gibi kendiliğinden ortaya çıkacaktır.Her gün önünden geçtiğiniz ve üzerinde ne yazıldığı umrunuzda bile olmayan duvarlardaki yazıları okumayı deneyin.Empati yapın ve içselleştirin.

Siz olsaydınız duvara ne yazmak isterdiniz?

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...