Gözüme Bir Şey Kaçtı
Sık sık olur, gözüme bir şeyler kaçar hep.
Yol kenarında duruyorum, bir kadın önce benin bulunduğum tarafa doğru karşıdan karşıya geçerek geldi, bir otomobile eğilip camdan bir şeyler söyledi ve tekrar geldiğe yöne geçti. Bunu gördüm. Birkaç dakika sonra yol kenarında bekleyen kadının önünde bir minibüs durdu okul servisi olduğunu sonradan anladığım, aramızdan çekildiğinde gözüme annesinin kucağında 6-7 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk kaçtı. Annesini elinden tutuyor olsa gözüme kaçmayacaktı belki de. Yürüme becerisini yıllar önce kazanmış bir çocuk, elinden tutulsa karşıdan karşıya çok rahat geçebilecek bir çocuk, servisten yeni inmiş, yorgun olmayan bir çocuk. Otomobilin yanında kucaktan indi ve arkaya geçti çocuk… Elinden tutulup yürüyor olsaydı gözüme kaçmayacaktı çocuk.
Bir yanda okul çantası diğer yanda karnından kavranıp havaya kaldırılmış öğrencim ile onu taşıyan annesi kaçtı gözüme. Okula 50 metre olan evlerinden gelirken. İndirmesini söyledim her ikisini de. ( Ayakları çamur olur, çanta ağır cümlelerine açıklama getirdim. )
Çantasına beslenme koyunca yemiyor diyerek her gün abur cubur parası vermekle, alışmasın diyerek hiç yapmamak çocuktur canı çekeri unutarak. Alışsın, hayat zor diyerek çocuk olduğunu unutmakla, aman yavruma bir şey olmasın tavrıyla hayatı öğrenmesini engellemek, yine çocuk olduğunu unutarak. İkisi arasındaki dengeyi ne ara kaybettik? Teraziyi mi kaybettik?
Fen bilgisi dersinde pamukta fasulye-nohut yetiştirirdik. Uzar ama ömrü biter çiçek açmaz, tohum vermezdi. Toprakta türlü tehlikede büyüyenler ise çiçeğinden tohumuna türü devam ettirenlerdi. Pamukta mı büyüdük yoksa orada mı büyütüyoruz farkına varamadığımız bir şekilde. Hiç mikrop kaptırmama telaşı ile ilk mikrobik tanışmada devrilenler bir yanda, mikroplarla mahalleden arkadaş olanlar diğer yanda.
Yardım edebilecekleri fakat kendilerinin yapmak zorunda kalmayacakları ödevler vereceğimi belirttim velilerime toplantıda, gözüme ‘’ ödevler çok uzun ‘’ cümleleri kaçmasın sonra diye. Oğlu 1. Sınıfa başlamış arkadaşım kaynaktan, kitaptan, fotokopiden ödevler var, çoğu zaman bitmiyor demişti. Hatta işi ben yapıyorum neredeyse, okulda ne yapıyorlar acaba’yı eklemişti. Çapak gibi duruyor cümle gözümde. Evet desteksiz olmuyor ilk okuma kısmı belki, 6-7 yaprak ödev ne olabilir peki, gözüme kaçan çapaktan başka?
Harfler bitsin hemen telaşları, test savaşları, benim yavrum senin yavrunu dövere dönmüş sanki ebeveyn anlayışları. Sessizce bağırsam, bitmedi harfler ilk dönem? 10 top A4 bitti resim yaparken. Teneffüsler, öğle araları, serbest etkinlikler; müzik dinleyip dans ediyorduk, anlamadık nasıl geçti hakikaten. Evet, çamur toz kıyafet meselelerini konuştuk tabi. Yine de parkta koştuk dizler çamur yara bere, kaydırağı sildik oturduğumuz vücut parçası ile.
Aile kurmadım henüz ve iyi bir öğretmen de değilim kesinlikle. Gözüne hep bir şeyler kaçan bir öğrenciyim belki de. Çoğu kez kendim kaçarım g-özüme, şu an öyle. Dengeyi mi kaçırıyorum, teraziyi mi kaybettim yine.
Ortalık toz duman ne yazık ki. Gözüm; toz duman mıknatısı. Gözümü mü kapatsam, at gözlüğü mü taksam. Şair demiş, dünya kaçtı gözüme. Uyku girmez tabi bu kadar şey kaçarsa gözüne.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...