YAŞAM BİR AYNADIR ASLINDA
Dünyada en akıllı varlık olduğumuz için övünürüz hep. Oysa yaşam, ölüm, zaman, evren halen gizemlidir bizim için. Çünkü bilinmeyenlerle doludur da ondan gizemlidir. Zaman, ölüm, uzay bir yana, yaşam bunların içinde bize en yakın olanıdır. Bir bakıma baş rolünde oynadığımız bizim kendi senaryomuzdur. Tamamını değiştirmek her ne kadar elimizde değilse de bir çok bölümünü biçimlendirebiliriz. Hayata umutla bakabiliriz mesela, etrafımıza sevgiyle yaklaşabiliriz, hoş görülü olabilir, şefkatli davranabiliriz. Yaşamak, düşüncelerimizin ve duygularımızın yansımasıdır bir bakıma. Bizim ona verdiklerimizi yeniden bize verir. Küçük bir öykü bu konuda bize epey ders veriyor;
Çocuk vadide babasıyla gezinirken ayağı bir taşa takılıp düşüyor. Can acısıyla “Ahhh!” diye bağırıyor. karşı ki dağın tepesinde “Ahhh!” diye bir ses duyuyor. Çocuk dağın zirvesinde başka birinin olduğunu sanarak bu kez “Sen kimsin?” diye bağırıyor. Aldığı yanıt “Sen kimsin?” oluyor. Çocuk “Sen bir korkaksın, neden saklanıyorsun!” diye haykırıyor bu kez. Dağdan gelen ses “Sen bir korkaksın” diye cevap veriyor. Sonunda babasına soruyor “Baba ne oluyor böyle?”
“Dinle ve Öğren” diyor adam bu kez kendisi dağa doğru “Sana hayranım!” diye bağırıyor. Gelen cevap “Sana hayranım!” oluyor. Baba tekrar bağırıyor. “Sen muhteşemsin!” gelen yanıt bu kez “Sen muhteşemsin!” oluyor. Çocuk çok şaşırıyor ama halen ne olduğunu anlamıyor. Adam çocuğa hayatın sırrını anlatmaya başlıyor. “Bak oğlum! Buna yankı denir, ama aslında bu 'yaşam'dır. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev, daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol. Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Çünkü yaşam yaptıklarımızın aynadan yansımasıdır. Unutma! Hayat sana ancak, senin ona verdiklerini geri verir...”
Yaşama dair; ilk çağ filozoflarından günümüze dek bir çok düşünür, yazar, şair pek çok güzel söz söylemiş, yazmıştır. Bunların bir kısmını kabullenir, hayatımızda uygulamaya çalışırız. Kuşkusuz söylenenler derin yaşanmışlıklardan, tecrübelerden süzülerek çıkmıştır gün ışığına. Yaşamla ilgili söylenen ve yazılanlar hep kutsal gelmiştir bana. Bazı kuralları yaşamımızda uygulamak için ille de vahiy yoluyla gökten inmesi gerekmez. Bazen bir dostun söylemleri de kutsal sözcüklerden daha değerli olabiliyor insan için. Geçen gün İrlanda Kralı Comac'ın öğütlerini okudum bir dergide. Adam hangi çağda yaşamış olursa olsun, hangi ulusa ait olursa olsun söyledikleri yaşama dair evrensel öğütlerdi. Paylaşmak istiyorum sizlerle;
Ne çok fazla akıllı ol, ne de çok fazla çılgın.
Ne kendini çok fazla beğen, ne de çok fazla çekingen ol.
Ne çok fazla onurlu ol, ne de çok fazla mütevazi.
Ne çok fazla konuş, ne de çok fazla suskun ol.
Ne çok fazla sert ol, ne de çok fazla yumuşak.
Eğer çok fazla akıllı olursan, insanlar senden çok fazla şey bekler,
Eğer çok fazla çılgın olursan, her zaman aldatılırsın,
Eğer çok fazla konuşursan, kimse sana aldırmaz,
Eğer çok fazla susarsan, kimse seni saymaz,
Eğer çok fazla sert olursan, kırılırsın,
Eğer çok fazla yumuşak olursan, ezilirsin.
Güzel bir yaşam dileğiyle sevgiyle, dostça kalın.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...