konuşturan proje
Konuşturan Proje
Öğrenen organizasyonlar kavramı ile ilgili okuduğum birkaç makalenin ardından öğrencilerimizin, okula bağlı kalmadan kendi meraklarını tatmin etmek için gerçekleştirdiği öğrenmeleri göz ardı ettiğimizi, bunları sergilemesi için onlara yeterince ortam hazırlamadığımızı düşünmeye başladım. Bu konuda ne yapılabiliri araştırmaya başlamışken “e kampus”te almaya başladığım “Cesur Sorularla Koçluk” ders öğretmenimiz Esra SAĞOL REHILL, sizden sınıf vizyonu oluşturmanızı bekliyorum demez mi? Benim bir sınıfım bile yok diye sıyrılmaya çalışacağımı anlamış olacak ki, rehber öğretmen arkadaşlarımızın da okul vizyonu oluşturmasını bekliyorum diyerek kaçış yolumu baştan kapatmış oldu. Okul, öğrenme, öğrenci, vizyon, organizasyon derken Fatih TÖREMEN’in öğrenen okul tanımı, gerçekten iyi bir zamanlamayla Yasemin BOZOĞLU ERDİNÇ öğretmenim güncesinde Adora SVİTAK la tanıştırınca fikir iyice olgunlaştı.
Mavişehir ilköğretim okulu , hayata dair düşünen; düşündüğünü ifade eden ve yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinen öğrenciler yetiştirir.
“Öğrenen okul, öğrencilerin aktif olduğu "öğretme" değil, "öğrenme" etkinliğinin ön plânda olduğu okuldur. Öğrenen okul, içinde yer aldığı ana sistemin izin verdiği oranda değişimi ve kendi içinde yeniden yapılanmayı gerçekleştirmeye çalışır. Öğrenen okulda öğretenler ve öğrenenler ayrımı yoktur. Okul müdüründen müstahdemine, öğrencisine, velisine kadar herkes öğrenendir. Öğrenmeyse birey, takım ve kurum düzeyinde olur. Okul değişimi yakalamayı bilmeyi, kendini yenilemeyi ve güncel olabilmeyi öğrenme sayesinde başarır.” (Eğitim bilim ve kültür dergisi http://www.egitimbilim.com/makaleler4.htmYrd. Doç. Dr. Fatih Töremen )
Proje ayrıntılarına girmeden sizlerle şunu paylaşmak isterim. 12 Mayıs 2010 günü düşündüğünü ifade eden öğrenci basamağında düzenlediğimiz panelde öğrencilerimiz “Nasıl bir gelecek istiyoruz” sorusuna yanıt aradılar. Konuşmacı öğrencilerimden Merve KUMSAR’ın konuşma metnini yine ondan aldığım izinle sizlerle paylaşıyorum. Ben iyi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum, ya siz?
12-05-2010 ilk panel “NASIL BİR GELECEK İSTİYORUZ”
Nasıl Bir Gelecek İstiyoruz?
Günümüzde sıkça kullandığımız bir soru tümcesi “Nasıl Bir Gelecek?”Hayatımızda yapmak istediklerimizi belirlemek ve bu doğrultuda ilerlemek için atacağımız ilk adım ve bu adım doğrultusunda kendimize yönelteceğimiz ilk soru. Yaşamımızda anlık olayları ve çoğu zaman yaşadığımız şeyleri değiştiremeyebiliriz. Bu bugünümüz için olduğu gibi gelecek içinde geçerlidir. Fakat anlık olaylar dışında hayatımızı değiştirmek, geleceğimize farklı bir yön vermek bizim elimizde. En basitinden gün içinde ne yapacağımızı aklımızda tasarlayabilir ve bu tasarı doğrultusunda kendimize günlük bir program hazırlayabiliriz. Bir günümüzü planlayarak zamanımızı istediğimiz şekilde geçirebiliyorsak geleceğimizi de değiştirerek yarınlarımızı istediğimiz doğrultuda şekillendirebiliriz. Ama bu demek değildir ki yarınlarımıza dair planlar yapmamız hayatımızı sorunsuz bir şekilde yaşamamızı sağlayacak. Hayır. Bir gün için program yaptığımız zaman bile karşımıza beklenmedik sorunlar çıkabilir. Ama biz bir şekilde o sorunlardan sıyrılıp günümüze devam ederiz. Yaşamımızda da yaptığımız planlar bazen istediğimiz doğrultuda ilerlemeyebilir. Ama biz bu sorunları bir an önce halledip planlarımız doğrultusunda hedeflerimize ilerlemeliyiz. Bu konuda sizinle kısa bir hikâye paylaşmak istiyorum.“Bir gün karlı bir havada öğretmen, çocukları dışarı çıkararak karda koşmalarını ister. Hangisinin ayak izleri karda doğru bir iz bırakırsa ona ödül verecektir. Zil çalar ve yarış başlar. Hepsinin izleri sağa sola meyillenerek sürmüştür. Ancak içlerinden birinin ayak izleri çok düzgündür. Öğretmen bunu nasıl başardığını sorar. Çocuk da cevap verir:“Öğretmenim, şu karşıda gördüğünüz ağaç var ya, işte ben o ağaca doğru koştum.”Bu hikâyede de gördüğümüz gibi yaşamımız için bir hedef belirlemeliyiz. Böylece o hedef doğrultusunda şaşmadan ilerleyerek hayallerimize ulaşabiliriz. Ve bu da ödülü kazanmış olduğumuzu gösterir. Yani geleceğimizi şekillendirmek için;
*Plan yapmak,
*Hedef belirlemek,
*Belirlediğimiz hedef doğrultusunda ilerlemek ve en önemlisi;
*İnanmaktır. Bunları yaptıktan sonra arkaya dönüp baktığımızda kendimize yönelteceğimiz “Nasıl Bir Gelecek?” sorusunun cevabını başlangıçta sorduğumuz zamanla bu zamana kadar yaptıklarımızı göz önüne alarak verebiliriz.
“Önemli olan başkalarının sizin için ne yaptığı değil sizin kendiniz için ne yaptığınızdır. Başkalarına kendinizi kanıtlama sorumluluğu içinde boğulmayın.”
Merve KUMSAR 8E
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...