UMUT YARINLARA

         Adıyaman- Gölbaşı yolundan Tut'a gitmek için  yoldan içeri doğru döndüğümüzde; Nemrut dağının üzerinden yavaşça yükselerek gelen güneş, yanımızda yoldaş oluyor.Isıtıyor içimizi...

         Yolun karşısında sizi selamlar gibi dizilen dağlar, kolkola girmiş sizi bekleyen arkadaşlar gibi karşımızdalar işte...Kıvrılarak vadiye inen yolun her kıvrımında farklı açılardan gördüğünüz dağlar vadiye inerken merakla üst üste dizilmiş arkadaşlar olarak selamlıyor bizi.

        Biraz daha ilerleyince, dağların zirveleri ağarmış saçları ile yaşlı insanlara dönüşüyor birden...Kucaklarında gri ve kahve tonları ile giydikleri doğa, bir başka anlam kazanıyor.Grinin her tonu, kahverenginin toprak rengi ile anlamlanıyor.Kucaklarında gümüş renkli kavak ağaçları parlıyor.Eteklerinde görünen mağaralar ağlayan bebekler gibi uğuldayan rüzgarı taşıyorlar..Yavaşça seslenir gibi rüzgarlar fısıldıyor kulağımıza...

-Hoşgeldiniz , diye..

        Havayı teneffüs etmek için yavaşça penceremizi açınca içeriye dolan oksijen ile ferahlıyoruz.

        Kıvrılarak vadi tabanına inen yol göksu çayının yanında ki barajın gövdesi ile köprünün üzerinden geçerken sizi yukarı doğru çıkaran bir asansör oluyor.Kıvrılarak yukarı doğru çıkarken sessizleşiyor insan..Doğanın büyüsü ile büyülenmiş gözlerinizle her anın fotoğrafını almaya çalışıyorsunuz..Karşınızda dağlar ,yanınızda dağlar; dağların avuçlarında yükseliyorsunuz...Anadolumuzun güzellikleri işliyor yüreğimize...

        Beş kilometrelik bir tırmanış sizi zamanın ağır aktığı yere Tut'a ulaştırıyor.Girişteki petrol istasyonları da eski olsa 1980' li yılların küçük ve şirin bir kasabası olacak gözlerinizde.Size Esin kaynağı olan herşey daha da anlamlı olmaya başlıyor o zaman...Sabahleyin evlerin bacası yeni yeni tüterken, üç okula dört grup dağılıyoruz.Kaymakamlığın yanından usulca dönerek tepede tüm vadiye hakim okulumuza girince pempe benekli taş duvarları ile bizi selamlıyor okulumuz..Yanan kaloriferler bizi sıcak bir eğitimin beklediğinin habercisi oluyor.Dostça ikram edilen çay ile müziğimizi açıyoruz.Diyoruz ki burada Öğretmen Akademisinin bir eğitimi var..Biz hazırız sizleri bekliyoruz...Müziğimizin çağrısına uyan arkadaşlar ile tanıştıkça, tanış oluyoruz..İşte bir eğitim daha böyle başlıyor...                       

       Sevgili takım arkadaşım İsmet KAYMAK ve  beraber eğitim ve yol arkadaşlığı yaptığımız değerli çalışma arkadaşlarım ; Erdal SAYİ,Mehmet Ali BOLATKIRAN,Ayşen ÖZNACAR,Mehmet Duran ÖZNACAR, Murat Selim EKEN ,Şevket DEMİR, destekleriniz ve birlikte başardığımız güzellikler için sizlere minnettarım...

          İki günlük eğitimde gördüğümüz yakın ilgi ve konukseverlik ve gösterdikleri fedakarlıklar için;

          Fatih ve Yaylımlı İlköğretim Okullarında görev yapan tüm kardeşlerime ;

          Gelecek güzel günlere beraber yürümek dileğimle , hoşgeldiniz diyorum...

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...