UMUT YARINLARA

Herşey görsel sanatlar dersinde başladı.Öğrencilerim yaptıkları çalışmaları tamamlarken sınıfın bir köşesinde snellen testi uygulaması yapıyordum.Yan masada boyama yapan öğrencimin yaptığı ağaç dikkatimi çekti.Ağacın yapraklarını kahverengi ile boyuyordu.İlk önce ne kadar farklı bir çalışma diye içimden geçirirken, yanında oturan arkadaşı ile aynı resmi yaptıklarını fark ettim.O resimde yaprakların yeşil olması dikkatimin tamamen öğrencimin üzerine toplanmasına sebeb oldu.Renk körlüğü ile ilgili doyurucu bilgiye sahip değildim.Zilin çalması ile kısa bir araştırma yapınca online renk körlüğü testine ulaştım.

http://hesaplama.uzmantabip.com/index.asp?hesaplama=renk_korlugu

 Ders başladığında tekrar başa dönüp  snellen testi ile birlikte renk körlüğü testini beraber yapmaya başlamıştık.Test sırası şüphelendiğim öğrencime gelince merakla verdiği cevapları kontrol ediyordum.İnanılmaz bir şey oldu.Öğrencim bütün sayıları doğru söylüyordu.Merakla sordum.

-Ağacın yapraklarını neden kahverengiye boyuyorsun? diye.

Verdiği cevap beni güldürdü.

-Sonbaharda yapraklar kurur, öğretmenim dedi.

Öğrenciler yine öğrenme yolculuğunda bana yardımcı oluyorlardı.Onlar sayesinde yeni bir yöntem öğrenmiştim. Bende bu konuyu ve yaptığım kısa araştırmayı sizlerle paylaşmak istedim.

Renk Körlüğü

Gözümüzün arka kısmında retina tabakası vardır. Bu tabaka bir posta pulu büyüklüğündedir ve ışığa karşı hassas olan milyonlarca hücre barındırır. Bu hücrelerden bazıları üç ana renk olan kırmızı, mavi ve yeşil karışımı olan binlerce rengi görmenizi sağlar.

Birçok kişi renk körlüğünün hiçbir rengi görememe olarak algılar fakat bu doğru değildir. Çok az sayıda renk körü insan çevreyi eski siyah beyaz filmlerde olduğu gibi görür. Ama renk körü olan bir insan renkleri doğru göremez.Örneğin renk körü olan bir çocuk yeşil bir yaprağa baktığında gri tonu yada nötr bir renk görür.

KALITSAL MIDIR?

Renk körlüğü neredeyse her zaman için kalıtsaldır. Yani aileden  genlerle geçer. Renk körlüğü erkeklerde kızlara oranla daha yaygındır. Bazen insanlar yaşadıkları göz sorunlarından sonra renk körü olurlar fakat bu özellikle çocuklarda olmak üzere seyrektir.

Göz doktorları gri zeminde farklı renklerdeki noktalardan oluşan bir resmi göstererek renk körlüğü testi yaparlar. Eğer kişi resmi göremez ise renk körü olmuş olabilir.

Renk körlüğü tehlikeli bir durum değildir.Renk körü olan çocukların renkleri tanıması için bir parça yardıma ihtiyaçları olabilir. Renk körü olan yetişkinlerin araba sürmelerinin sakıncası yoktur çünkü trafik ışıklarında hangi rengin nerede olduğu her zaman aynıdır.

Öğrenciniz renk körü olabilir mi?

Renk körlüğü yaklaşık olarak her 20 erkekten birinde ve her 200 kadından birinde görülür. Renk körlüğü vakalarının çoğu kalıtımsal nedenlere dayanır. Buna karşın yaşlanma, glokoma, katarakt ve bazı ilaçlar da renk körlüğüne yol açabilir.

Renk körlüğünün türleri

Yeşil-kırmızı körlüğü

Yeşil ve kırmızı tonlarını ayırmakta güçlük çekilmesidir. En yaygın görülen renk körlüğü tipidir.

Mavi-sarı körlüğü

Mavi ve yeşil tonları arasındaki farkı ayırmakta zorluk çekilmesidir.

Yeşil körlüğü

Renk yelpazesinin yeşil kısmını ayırt edememe durumudur.

Tam renk körlüğü

Sadece siyah, beyaz ve grinin tonlarında görülmesidir. Bu durum sonderece nadir görülür.

Renk körlüğü neden oluşur?

Her bir gözün retinasında üçer koni bulunur. Bunların her biri farklı bir ışık rengine (kırmızı, yeşil veya mavi). Bu konilerden birindeki bir bozukluk hafif renk körlüğüne yol açar. Bir koninin tamamen eksik olması durumunda renk körlüğü daha ciddidir.

Erkek çocuklara renk körlüğü annesinden; anneye ise babasından geçer. X kromozomunu içeren bu gen retinada bulunan konileri etkiler.

Öğrencinizin renk körlüğü olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz?

Renk körlüğü olan bir çocukta genellikle şu belirtilerden biri görülür:

      Renklerin isimlerini yanlış söyler (özellikle ana tonları);

      Resimlerde renkleri çok farklı boyar (örneğin ağaç gövdesini siyah ya da otları kahverengi yapmak gibi);

      Açık pembe ya da açık yeşil nesnelerin beyaz olduğunu söyler;

      Kırmızımsı ve yeşilimsi renkleri ayıramaz (örneğin şeftali rengi ile açık yeşili ya da koyu yeşil ile kızıl tonlarını karıştırır)

Renk körlüğü ne gibi sorunlara yol açar?

Renk körlüğünün tedavisi yoktur. Zaman zaman gerilmesine yol açabilse de öğrenciniz durumuna uyum sağlayabilir. Öğrencilerimiz şu gibi sorunlarla karşılaşabilir:

      Doğru boya kalemini seçememe

      Birbirine uygun giysileri seçememe

      Renk kodlu harita ya da grafikleri okuyamama

      Etin tam olarak pişip pişmediğini anlayamama

      Trafik ışıklarını anlayamama

      Renk görmenin normal olmasını gerektiren işlerde çalışamama (pilotluk, polislik, itfaiye, basım işleri gibi).

Renk körlüğü testi

En yaygın kullanılan test ishihara testidir. Bu testte çocuğa bazı levhalar gösterilir. Bu levhalar renkli noktalardan oluşturulur ve renkli noktaların içine de renk körlüğünü veya renk görme bozukluklarını ortaya çıkaracak şekilde özel olarak renkli sayılar, şekiller veya harfler yerleştirilmiştir. Renk görme sorunu olan kişiler bu harf, şekil veya sayıları ayırt edemez ve böylece teşhis konulur.

Öğrencinizin renk körlüğü ile baş etmesine nasıl yardımcı oluruz?

Çocuğunuza renk körlüğünün onu kısıtlayan bir şey değil, kendisine has bir özellik olduğunu öğretin.

      Öğrencinizin  renkler için kullandığı isimleri kabul edin.

      Nesneleri tarif ederken renk özelliklerini kullanmayın (örneğin çizgili tişört ya da yün kazak gibi).

      Birbiri ile uymayan giysiler giydiğinde alternatif giysi önerilerinizi dikkatle belirtin.

      Veliniz ile  öğrencinizin durumunu devamlı takip edin.

      Gelecekle ilgili konuşun ve bazı mesleklerin renkleri görmeyi gerektirdiğini açıklayın.

Munch'ın ünlü tablosunda gökyüzü yeşerdiyse endişelenmeye başlayabilirsiniz.

  Son söz olarak öğrencilerimizin akademik başarısını artırmak için öğrencilerimizin göz kusurlarını inceleme görevimize artık online renk körlüğü testinide ekleyabiliriz.

Çünkü;

“Tedavi edilmeyen göz kusurları öğrencilerin  okul hayatını, kişilik gelişimini ve okula uyumunu zorlaştırabilir. Okulda tahtayı iyi göremeyen öğrenci dersten kopar. Yakını iyi göremeyen ve astigmatı olan öğrenci okumaktan çabuk sıkılır. Dikkat eksikliği, okumadan sıkılma gibi çocuğun performansında düşüş yaratan unsurları ortadan kaldırmak için, çocukların her yıl göz taramasından geçirilmesi gerekmektedir.Derslerden kopan, okuma yaparken sıkılan öğrencilerin görme ile ilgili sıkıntıları olduğu mutlaka düşünülmelidir.”

Esen kalın..

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...