Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Çocuklar Mindfulness’a İhtiyaç Duyar mı? 0 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Çocuklar Mindfulness’a İhtiyaç Duyar mı?

Mindfulness için birkaç söz,

“Gerçek yolculuk, yeni manzaralar görmek değil, yeni gözler edinmektir.”

''Marcel Proust''

Eğitim dünyasında sıklıkla duymaya başladığımız Mindfulnees ve eğitim ile ilgili derlemeye çalıştığım blog yazılarından bir örnek paylaşmak istedim.

ilk önce okuduklarımdan edindiğim birkaç cümle ile giriş yapmak isterim. Mindfulness yaklaşımı ile, öğrenci kişiliğini ve kim olduğunu - astronot, öğretmen yada bilimadamı olmak için değil de yeteneklerini keşfetmek için çabalıyor. Bu, aynı zamanda öğrencinin analitik, rekabetçi ve doğrusal düşünceyle kendisini yetiştirmesini ve  belli hedeflere ulaşmak için çabalamasına izin veriyor. Daha farklı kaynaklar üzerinden yapacağımız okuma ve incelemeler ile konunun farklı yönlerini beraber görebileceğimizi düşünüyorum. Okurken ve araştırırken keyif almanızı dilerim. 

Mindfulness'ı anlamak...

Günümüzde, ‘dikkat ve farkındalık’, ‘bilinçli farkındalık’, ‘bilinçli bilinç’, ‘farkındalıklı farkındalık’, ve ‘anda olma’ gibi terimlerle dolu ifadeler geziyor. Aslında, felsefi, teorik ve uygulama bakımından baktığınızda, tümü bir ağacın dalları gibi. Ancak, maalesef, Türkçede tam karşılığı olmayınca, bu ifadeleri içselleştirmek de zorlaşıyor. İşin özeti, mindfulness ‘şimdi ve burada’ olma halinden çok uzak değil.

Peki, nedir mindfulness? Ne olduğunu anlatmaktan öte, nasıl bir deneyim olduğunu paylaşmayı tercih ederim. Bir kaç saniyeliğine yaptığınız işe ara verip düşünmenizi rica etsem… Kahve içmeyi sever misiniz? Veya çay? En son kahve/çay keyfiniz sırasında deneyimlerinizi anımsıyor musunuz? “Deneyim mi? Kahve içmenin ne deneyimi olabilir ki?” şeklinde soruyor olabilirsiniz… Evet, hayatımızın her anı bize çeşitli deneyimler yaşatır, basit bir fincan kahve dahi. Deneyimlerimizin kalitesi (veya canlılığı) ona yeterli zaman, dikkat ve farkındalık vermemizle bağlantılıdır. Ne kadar dikkat ve farkındalık, o kadar daha canlı, doyurucu ve gerçekçi bir yaşam demek!

 

Mesela, bugüne kadar bir fincan kahvenizi tüm beş duyunuzla keyfine vararak yudumladınız mı? Henüz yeni demlenmiş kahvenizden çıkan ve havaya karışan ince dumanı izlediniz mi? Fincandan gelen aromayı burun deliklerinizden içinize çekerek, sıcaklığı ve kokuyu ciğerlerinizin derinliğine kadar aldığınızı ve beslendiğinizi hayal ettiniz mi? Fincanda duran sıvının rengini, parlaklığını, hatta ayna gibi yansıtmalarını gözlemlediniz mi? Peki ya, ilk yudumu alırken, dudaklarınızda ve ağzınızda yarattığı sıcaklığı, kahvenin getirdiği tipik hafif acı-tatlı tadı ve yutağınızdaki oluşan ve sizi içgüdüsel olarak yutmaya iten tükürük bezlerin çalışmaya başladığını fark ettiniz mi? Hiç aklınızdan, yutmayı geciktirmek ve biraz daha keyfine varabilmek için mili-saniyelik süreyle zamanı yavaşlatmak gibi ‘şahane’ bir fikir geçti mi? Bu küçük yudumun yemek borunuzdan aşağı doğru inerken sıcaklığını hissetmeye izin verdiniz mi? Tüm küçük adımlarda dikkatiniz ve farkında lığınız nerdeydi? Her bir duyu yoluyla deneyimlerinizde mi, yoksa arkadaşınızla sohbetinizde, gazetenizde veya yapılacak/yapılmış işlerde mi?

İşte, benim anlayışımda mindfulness –Kirk W. Brown ve Richard M. Ryan’ın da tanımladığı gibi, “anda yaşanan olaylara, deneyimler ve hallere yönelik belirgin dikkat ve farkındalık becerisidir.” Yani, olanlara gereken ölçüde dikkatimizi tümüyle verme ve bizde yarattığı deneyimleri fark etme becerisi.

Mindful (dikkat ve farkındalıkla anda olma hali) olmak için çok çabaya gerek yok. Bir kaç püf noktalarını bildikten sonra, hayata geçirmesi çok kolay. Bu zamana kadar bilinçli veya bilinçsiz çeşitli şekil ve ortamlarda zaten uyguladığımız yöntemlerden ibarettir. Mindful olma, bir nevi, kendimizi mind-full (zihin doluluğu) durumundan uzaklaştırmak, biraz da mind-fool (zihni aptallaştırma) olma yoluna sevk etmek gibi öz-farkındalık ve öz-yönetimi içeren keyifli bir süreç…

Bu konuda araştırmalarım ve uygulamalarım ışığında, bizleri mindful olmaya destekleyen yedi ilke keşfettim. Her birini kendi başına ve eş zamanlı uygulama yoluyla, zihinsel, duygusal, bedensel ve ruhsal olarak kendimizi mindful olmaya eğitebiliriz. Kahvenin tüm duyularımızla tadına varma örneği gibi, pek çok keyifli ve eğlenceli mindfulness uygulamaları mevcuttur.

  1. Dikkat (Attention)
  2. Niyet (Intention)
  3. Tutum (Attitude)
  4. İzleme/Gözlem (Observation)
  5. Yargılamama (Non-judgemental)
  6. Kabul (Acceptance)
  7. Bırakma (Let it go/Let it be)

Bu yazımda, kahve örneğiyle birinci ilkeye az da olsa değinmiş oldum. Her aşamasını keyifle yürütebileceğiniz bir uygulama paylaşmış oldum. Bundan sonraki yazılarımda bu yedi prensipten bir kaçına değinerek, örneklemeler ve uygulama yolları sunarak, bildiklerimi, deneyimlerimi ve bende yarattığı olumlu etkileri paylaşıyor olacağım. Keyifli okumalar ve deneyimlemeler olsun.

https://www.linkedin.com/pulse/mindfulnessı-anlamak-shirli-ender-buyukbay adresinden alınmıştır.

 

Mindfulness’ın ana felsefesi, “anı yaşamak” ve “farkında olmak”tır. Farkındalığımız arttığında, yaşamdan daha kaliteli keyif alırız ve hayatımız daha kaliteli dengeye ulaşabilir.. 

Esen kalın,

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...