BURDUR BUCAK
BURDUR / BUCAK
MEHMET CADIL ANADOLU LİSESİ
“Bir şey iyi başlarsa iyi gider.” derler ya, bizde de öyle oldu sanırım. Farklı zamanlarda çekin yapmamıza rağmen Taşkın’la uçakta yan yana koltuklara düşmemizden anladım.
Antalya deyince Akdeniz Akşamları şarkısı akla gelse de bu sefer öyle değildi. Yağmurlu bir günde birkaç koşuşturmadan sonra şehre, oradan otogara ulaştık. Yağmurlu, kapalı bir günde yeşilin farklı tonları, Torosların irili ufaklı, başı dumanlı tepeleri arasında giderek Burdur’un Bucak ilçesine vardık. Birkaç taşıt değiştirerek tamamlamış olduğumuz yolculuğumuzdan sonra, şehri biraz görüp dolaşmak ve akşam yemeği için dışarı çıktık.
İçimizdeki dürtü bizi yarın çalışacağımız okula doğru sürükledi. Okulu gördük, farklı ve güzel bir okul olduğunun işaretleri vardı. Sabahleyin giderken o işaretlerin doğruluğunu gördük. Gerek mimarisi, gerekse salonlarındaki mozaik işlemeler, sınıfların kapıları, okulun temizliği, okul müdürü Sayın Yakup Çoban’ın ilgisi, misafirperverliği, iki gün boyunca bizimle birlikte okulda olması, ihtiyacımız olabilecek her şeyi önceden hazırlamış ve düşünmüş olması hayalimdeki yönetici modelinin canlı örneğiydi. Sanki bir okulun ufak dokunuşlarla ne kadar farklı bir yer haline getirilebilir olduğunun kanıtı gibiydi.
Hazırlıkları her zaman olduğu gibi takım olmanın deneyimiyle bir çırpıda tamamladık. Rutinimiz haline gelen seminerimize katılacak öğretmenlerin gelmesini bekledik. Birkaç dakika farkla 19 a ulaştık. Tanıştık. Taşkın sözleşmeyi yaparken zaman planlamasını da katılımcılarla birlikte belirledi.,
İki gün boyunca birlikte zaman geçirdiğimiz katılımcı öğretmenlerin farklı özellikleri de dikkatimi çekti. Biri zaman yönetimi konusundaki dakiklikti. Genellikle bizim toplumumuzda her birimizin zaman mefhumu aynı değildir. Kiminin on beş dakikası, kiminin elli dakikası kadardır. Bu guruptaki zaman yönetimine hayran kaldım. Bütün araları ve öğle yemeği arasını çok dakik kullandılar. Emine hocamın tabiriyle “gerçek saate uygun” davranmalarının iyi bir örneği oldular.
Seminerin neşeli ve verimli geçmesine çok katkıları oldu. Merak ve ilgi odaklama aşamalarında sorduğumuz her soruya tam nokta atışlarla cevaplar geldi. Beden dilimizin, niyetimizin tam tersine bazen tehdit algısı yaratabileceğini, ödül alırken veya alamamışken duygularımızın yüzümüze nasıl yansıdığının fotoğraflarını yakaladık. Bunlar üzerine canlı örneklemeler üzerinde konuştuk. J J J
Deneyimli öğretmenlerimiz de, genç öğretmenlerimiz de vardı. Farklı okullarda olsalar bile iyi bir ekip olmanın örneği olabildiler. Kıdem ortalaması 9,7 yıl olan bu takımın daha çok kaynaşarak devam edeceğine inanıyorum.
Genç meslektaşlarımız ve deneyimli meslektaşlarımız birlikte bir ekip olduklarında daha güçlü olurlar. Her okulda deneyimli öğretmenler ve genç öğretmenlerin sayısını dengeli şekilde dağıtmak, birlikte çalışmalarını sağlamak, gelecek için iyi öğretmenler yetiştirmenin yollarından biridir.
Verdikleri destek, paylaşım ve yardımlaşmaları için, güler yüzlü, neşeli, enerjik tutumları için ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim.
İki gün boyunca hep yanımızda olan, gösterdiği konukseverliği, duyarlı ve ilgili bir yöneticilik anlayışı için Mehmet Cadıl Anadolu Lisesi müdürümüz Yakup Çoban a teşekkür ederim.
Katılımlarıyla birlikte iki güzel gün geçirdiğimiz öğretmenlerimize sonsuz teşekkürler.
Onlarla birlikte iki güzel gün geçirdik. Öğretmenler olarak hep birlikte heybelerimizi ortaya döktük. Herkesin heybesinde çok şeyler çıktı. Artık Bucak’ta ortak bir heybemiz var. ÖRAV logosunu da yapıştırdık. Herkes o heybeden istediğini alma hakkına sahiptir. Kim ne alırsa kendisi karar verecektir. Heybeden sınıfa ne gider bilemem. Ben artık Bucak’ta kendime çok yakın hissedebileceğim, güvenebileceğim yirmi tane dost kazandım. Yirmi kişi kadar zenginleştim. Haftaya yeni dostlar ve sevgi dolu öğretmenler tanımak üzere yolumuz nereye düşerse. Hoşça kalın, dostça kalın.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...