Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
İyi ki...

İyi ki...

Uzun zaman sonra tekrar bişeyler yazmak istememe rağmen bu arayı kapatabilecek sihirli kelimeleri bulamıyordum. Okuduğum bir hikayenin sonunda aşağıdaki kelimeler vardı ve o an tamam dedim işte bu... Bu uzun arayı ancak bu kelimeler kapatabilir! İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirl...

Nazım Hikmet - Bir Fotoğrafa

Nazım Hikmet - Bir Fotoğrafa

Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevd...
asında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.

Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.

Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
Bitti artık hepsi...
Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgârım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.

Demiştim sana hatırlarsan:
"Önemli olan
'zamana bırakmak' değil,
'zamanla bırakmamak'tır..."
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır.

Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

İLK

İLK

Hayatımdaki ilklerden biri daha,
                                                       ilk elektronik güncem.
Bundan önce nasıl oluştu, nerden geldi bu günce ondan bahsetmeliyim sanırım. ilk defa ÖRAV'ın kısmi zamanlı eğitimciler için yaptığı görüşmede Yusuf Ziya hocam sormuştu:
- Bloğun var mı?
ben anlamamıştım bir kaç defa tekrar etmek zorunda kalmıştı hoca...
Dönüş yolunda düşündüm nasıl olur diye ama olmadı ta ki, Kemerdeki eğitime kadar.
3. dönem kısmi zamanlı eğitmenler olacaktık bizlerde, öyleyse değişmeliydi bazı şeyler yakışmalıydı artık herşey Örav'a, Örav'lı olmaya...
Ki bence en güzel yanıydı eğitimin, bize kazandırılan aidiyet duygusu, Örav'lı olma sevinci...
Diğer tüm arkadaşlarım gibi bende çok eğlendim, keyif aldım -hatta ailemin özlemi dışında- hiç bitmesin istedim.
Ama her güzel şeyin olduğu gibi bunun da bir sonu vardı.
Ve bu son diğerlerinden farklı olarak çok güzel günlerin, arkadaşlıkların başlangıcıydı.
Dönüş yolunda anladım ne çok şey öğrendiğimizi... Defalarca seyrettiğim Geniş Aile dizisinde amma da çok geri bildirim, anla yansıt ve empati varmış.
Anladım ki paylaşmak en güzeliymiş, bilgiyi, hissini...
O gün Yusuf Ziya Hocaya yok demiştim ama,
Artık VAR hocam, teşekkürler tüm ÖRAV ailesine.
Ne mutlu ki bu ailenin bir üyesiyim - İnşallah Öyledir :)-
Hoşçakalın