FARK YARATALIM !

Sınıfları geziyorduk babamla. Daha yeni başlamıştım okula. Öğretmenimi gördüğümde çok utandım. Öğretmenim çok iyiydi,aradan 1 yıl geçti. Öğretmenim bize hiç kızmıyordu. Diğer sınıfların öğretmenleri çok kızıyordu. Elinde cetvelle dolaşan öğretmenler var. Sınıfıma her gün mutlu olarak geliyorum. Okulumuza park yapıldığında çok mutlu oldum ama herkes birbirini itiyor. Pazartesi günü 1 ler salı günü 2 ler olsa daha güzel olurdu.

Ben okulumu çok seviyorum çünkü biz burda eğlenerek öğreniyoruz. Okulumun parkını çok seviyorum. Hem eğlenmek hem öğreniyorum.Okulumun bahçesi daha büyük olsaydı sıpor salonu olurdu. Her gün düzenli spor yapardım. Çünkü ben spor yapmayı çok seviyorum. Keşke hiç tatil olmasa.

Yazarlarken yönledirme yapmadım, aktarırken nokta virgül dokunmadım. Bu gün ikisi, daha sonra da ekleyeceğim. Eğlenerek öğreniyorlarmış, park yapıldığı için çok mutlularmış,spor salonu da olsaymış iyiymiş. Neymiş efendim; öğretmenleri hiç kızmıyormuş. Bir kaç tane daha ekledikten sonra konuşacağım. Müfredatı size yaptırsalar ya, siz ve sizin gibi ne istediğini bilenlere. Neyi nasıl daha zevkle öğreneceğinizi sizden daha iyi kim bilebilir ki...

Ders : Hayat Bilgisi

Tema : Dün,Bugün,Yarın

Kazanım: Gün içinde kendisinin ve arkadaşlarının duygularındaki değişimi gözlemler ve bu değişimin nedenleri hakkında çıkarımlarda bulunur.

Ara-Disiplinlerle İlişkilendirme: Eleştirel düşünme, öz yönetim becerisini geliştirmeye yöneliktir.

Araç – Gereç : Kartonlar, renkli kalemler

Süre : 2 ders saati

Merak Uyandırma : Derse girmeden önce mümkünse bir idareci ya da öğretmenden zil çaldıktan sonra elinde birkaç kağıtla sınıfa girip öğrencilerin önünde öğretmenlerinin tayinin başka bir okula çıktığını ve birkaç gün içinde o okulda göreve başlaması gerektiğini, bu sınıf için de başka bir öğretmenin görevlendirildiğini söylemesi istenir.  Sınıf öğretmeni derse girdikten sonra durum gerçekleştirilir.

İlgiye Odaklama : Öğretmen söylemesi gerekenleri söyleyip sınıftan çıktıktan sonra sınıf öğretmeni öğrencilerine bu duruma çok üzüldüğünü söyler ve gönüllü öğrencilerden bu durum karşısında neler hissettiklerini anlatmasını ister. Daha sonra her bir gruba daire şeklinde kesilmiş kırmızı kartonlar ve renkli kalemler  dağıtarak hissettiklerini anlatan bir yüz ifadesi çizmelerini ister.

Arkasından üzücü haberi verme rolünü  üstlenen öğretmen tekrar sınıfa girerek, bir yanlış anlaşılma olduğunu, öğretmenlerinin tayinin çıkmadığını söyler. Sınıf o duyguyu yaşadıktan sonra öğrencilere ne hissettikleri sorulur. İfadeler alındıktan sonra aslında bunun bugünkü konumuzla ilgili  bir oyun olduğu söylenir ve konumuzun ne olduğu beyin fırtınası yaptırılarak buldurulur. Arkasından gruplara daire şeklindeki sarı kartonlar dağıtılarak hissettikleri duyguya ait yüz ifadesini çizmeleri istenir.

Öğrenme Deneyimi : Duygularımızla ilgili konuşulduktan sonra  “Duygularımız nasıl değişir, nelerden etkilenir? Nasıl gözlenir? Hangi olaylar karşısında seviniriz? Duygularımızdaki değişiklik nasıl fark edilir?” gibi sorular sorularak öğrencilerin konuyla ilgili düşüncelerini paylaşmaları sağlanır.

Daha sonra “Üzüntü ve sevinç dışında hangi duyguları yaşarız?” sorusuyla ilgili örnek olaylar, cümleler verilerek bu olaylar karşısında hissedilen duygular öğrencilere buldurulur. Yine mavi, yeşil kartonlara bu ifadeleri çizmeleri istenir. Böylece her grupta en az dört duyguyu ifade eden kartlar oluşturulmuş olur.

“Ne Hissettim?” oyunu oynanır. ( Öğretmenin doğaçlama olarak anlattığı olaylar karşısında gruplardan bu olay karşısında hissedilebilecek duyguya ait yüz ifadesi kartını kaldırmaları istenir. Duygu ve buna neden olan olay kısaca özetlenip, diğer duruma geçilir.

Deneyim Paylaşımı : Tüm öğrenciler grup şeklinde bir duygu seçer. Bu duyguyu yaşamalarına sebep olabilecek bir olay, bu duyguyu anlatan bir şarkı, veya resim yapmaları ve sonra da bunu diğer arkadaşlarıyla paylaşmaları istenir.

Sınıfımızı hep beraber oluşturduk. Panoları paylaştık, düzenledik; etkinliklerimizi astık-indirdik,öğretmenimizi yormadık.Okullar ve kurumlara baskın ziyaretler yaptık:)) Protokolleri es geçtik:)) 32 Ay Parçasını gören hiç bir kurum ya da okul '' Keşke haber verseydiniz diyemedi'':)) Kan bağışı kampanyamızı anlattık. Varto'da bu güne kadar ulaşılmış en yüksek sayıda kan bağışçısına ulaştık. Doğumgünlerimizi sınıfta hep beraber kutladık. Okulumuzun girişine tüm arkadaşlarımızın faydalanabileceği bir kitaplık yaptık. Hopladık zıpladık oynadık. Biz bu yıl da eğlendik. 

Bardaklara fasülye doldurduk, boşalttık. Bardak sayısını artırdık azalttık, fasülye sayısını değiştirip durduk. Halıya da epeyi fasülye ektik hani:)) 20 fasülyeyi önce 10 bardağa, sonra 5 bardağa, 4 bardağa, 2 bardağa eşit dağıttık. Hiç bir bardak küsmedi. Fasülye sayısı 30-40-50 olduğunda bile hiç zorlanmadık,hemen paylaştırdık. Sanırım yeni bir şeyler öğreniyoruz ama ne olduğu konusunda en küçük bir fikrim yok. Aslında hiç de merak etmedim, çok eğlenmekle meş-güldüm:)) Kim önce paylaştıracak diye yarıştım. Bardağı deviren, fasülyelerini halıya ekenlerle birlikte güldüm. Yarın biraz daha oynayıp fasülyelerimizi bardaklara pamuk koyarak çimlenmeye bırakacağız. Kalanları bahçede bir köşe ayırıp 2'şerli, 3'erli, 4'erli, 5'erli gruplar halinde ekeceğiz. Bakalım, öğretmenimiz eğlenmemiz bittiğinde Ne Öğrendiğimizi söyleyecek....