*EİNSTEİN' İ HAKLI ÇIKARMAK*
*EİNSTEİN' İ HAKLI ÇIKARMAK*
Belediye otobüsüne binemeyince arka taraf hep boştur.
Erkekler işte iken ev hanımları akşama kadar hiçbir iş yapmazlar.
Ev hanımlarına göre çalışan erkekler akşama kadar çarşıdadır.
Arabası olan her insan zengindir.
Evi ve arabası olan insanlar mutludur.
Bütün küçük bıyıklı erkekler gericidir.
Bıyıkları dudaklarının kenarından sarkan erkekler ülkücüdür.
Bıyıklar eğer ağzın içine giriyorsa solcudur.
Bütün türbanlılar dindardır.
Kavga edenler birbirini sevmiyordur.
Hiç kavga etmeyenler birbirini seviyorlardır.
Bütün üst düzey devlet yöneticileri görevini kötüye kullanır.
Kulağı küpeli erkekler....dır.
Bütün öğretmenler çok bilgilidir.
Kaynanalar kötü niyetlidir.
Yemeğin tadına bakmadan tuz atarız.
Bundan bi .... olmaz...
Uzun kuyruklar hep bana rastlar.
İnsanları bir bakışta tanırız hep.
Hiçbir şey yapmazsak başarı kendiliğinden gelecektir.
Önyargılı olmak her zaman kötüdür (bu da bir önyargıdır J).
Yukarıdakilerin hepsi toplumumuzun önemli önyargılarıdır. Hepimizde
bir
miktar önyargılılık var. Önyargılarım yüzünden o kadar çok hata yaptım
ki
hangi birini söyleyeyim. Aslında hepimizin bu önyargılarımız yüzünden
kırdığı o kadar çok kalp var ki... "Benim ön yargılarım yok" diyen
insan ya
yalan söylüyordur ya da farkında bile değildir ön yargılarının.
Hepimiz
zaman zaman ön yargılarımızın mahkûmu olduk. Einstein öyle demiş
"önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan zordur."
Önyargılı olmak bizi çevreye kapatıyor.
Önyargılı olmak gözlerimizi kör ediyor.
Önyargılı olmak mantığımızı ipotek altına alıyor.
Önyargılı olmak başkalarını hemen "ötekileştiriyor."
Önyargılı olmak ayırıyor "ben - biz ve diğerleri."
Biz de onlara göre "ötekiyiz."
Önyargılı olmak her şeye peşinen gardını almaktır. Hayata karşı,
insanlara
karşı, olaylara karşı...
Önyargı bize hayatta sonsuz sayıda ihtimal olduğunu unutturuyor, bu
yüzden
hayatımız hep bir şeylere şaşırmakla geçiyor. Herhangi bir önyargıyla
yaklaştığınız bir insan beklentinizin dışında davrandığında birden
"ezberiniz bozuluyor", şaşırıyorsunuz, pişman oluyorsunuz.
Önyargılarımız
nedense genelde olumsuzdur.
Farkında olmadan hayatımızı, başarılarımızı, ilişkilerimizi en çok
etkileyen
faktörlerdendir şu üçü: Önyargılar - Bakış açısı - Alışkanlıklar.
Önyargılarımızın edinilmesi veya ortaya çıkması da çok ilginçtir.
Annemiz, babamız veya kardeşimiz korktuğu için köpekten korkarız.
Arkadaşımız gidip yemek yediği için o lokantanın yemekleri güzeldir.
Başkalarının çocuğu, annemiz "o köylü çocuğu" dediği için kötüdür.
Büyüklerimiz küpeli ve saçı uzun olan erkekleri sevmedikleri için biz
de
sevmeyiz.
"Bir kimsenin bir şeyi bildiğini kontrol etmeksizin kabul ettiği
şeylerin
tümüdür" diye tanımlar felsefe önyargıyı. "Kontrolsüzce kabul
ettiğimiz
şeyler." Biz çoğunlukla başkalarının yorumlarını (kesin olarak
bilmediklerini yani) kendimiz için bilgi kaynağı olarak kabul ederiz.
Onların yoru