Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Yaşamda rastlantı yoktur... (There's no coincidence in life) 0 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Yaşamda rastlantı yoktur... (There's no coincidence in life)

"Öykü ve şiir yaratmak için doğmuş olanlar, aşık olmakla yetinemezler, çünkü aşkın sanatsal bir yapıtı oluşturacak entellektüel örgüsü yoktur."

Kendisiyle ilk tanışmam üniversite yıllarımın başına geliyor. Bir yazara imza gününde kendi kendime karaladıklarımdan söz edince bana ilk olarak onun ve abisinin ismini verdi... Kimmiş bu diyerek elimi şöyle bir uzatmış oldum yaşam kalıntılarına, kitaplarına. Önce kapağı kaldırıp okumaya başladım; sonra sayfaları açtıkça kaybolmaya başladım içlerinde... Gerçekleri ile yüzleşmem ise bundan sonra başladı... Onun yürüdüğü yolda yürüdükçe, ayak izlerinin üzerine bastıkça gördüm ki yaşam herkesin önüne farklı bir pencere açıyormuş... Perde asmak, pencereyi açık ya da kapalı tutmak; camın rengini seçmek gibi tercihlerse tamamen bize ait... Siz neyi nasıl görmek istiyorsanız pencerenizi de ona göre yapılandırıyorsunuz.

Okumaktan keyif aldığım, hatta okudukça belki biraz da yaşadığım bu insanı merak ettim. Önce kim olduğunu araştırdım. Öğrendim ki kalmamış... Ardında kalanlar varmış elbet, ama o kalmamış; kalamamış... Kendi dilinde bir veda ile gitmiş uzaklara... Denizi bırakmış ardında ve deniz gibi derinliklerini... 

Onunla birlikte hep üç isim daha vardı. Onun yaşamında onun bana bıraktığı etkinin benzerini bırakmış (ve belki de aynı şekilde çekip gitmiş) üç isim... Üç farklı beyin, üç farklı yaşam, üç farklı dünya daha... Franz Kafka, Italo Svevo, Cesare Pavese... Aslında gidişine dair ipuçlarını onların peşinden giderek vermiş belki de...

 Okuduğum her harfinde bir parça ben bulduğum, okudukça mutlu olduğum yazılarında ve yaşamında beni en çok etkileyen rastlantıyı paylaşmak istiyorum bugün"ce"de sizlerle. Şimdi onun satırlarıyla kısacık bir yolculuk yapalım...

"Yılın bu en güzel ilkbahar gününde bir an, bir saat ya da süresizlik gibi algıladığım bu belirsiz sürede "Acının Durgunluğu"nu okurken tüylerim ürperiyor. Pavese'nin doğduğu gün doğduğumu şaşarak öğreniyorum: 9 Eylül. Ben geceyarısından sonra. Anadolu'da geceyarısı geçtiğinde, S. Stefano Belbo'da henüz belki de geceyarısı olmamıştı. Aynı gün. Aynı yıl değilse de. Ben, onun intiharından yedi yıl önce. Niçin burada hep Pavese okuyorum. Zamanı kaldıran olgu, hep benimle birlik kılıyor onu. İstanbul'da da onu okumadım mı. Yüreğimin atışlarını, gözümün algıladığı tüm görüntüleri yalnız onun çizdiği resimlerle, onun biçimlediği tümcelerle, onun bulduğu sözcüklerle birleştiriyorum. Nedir. Benliğimi bu denli onunla özdeşleştirmemin nedeni nedir." (Yaşamın Ucuna Yolculuk, s.7)
  

 Evet, kim olduğunu, ne zaman, nerede olduğunu, yaşamı boyunca hangi yollardan geçtiğini merak etmiş ve araştırmıştım... Tezer ÖZLÜ; 9 Eylül 1943 günü doğmuş ve 18 Şubat 1986 günü de aramızdan ayrılmış. Biraz da kendime dair bilgi vermeliyim sanıyorum burada... Ben 18 Şubat 1980 günü doğdum... "Aynı gün. Aynı yıl değilse de. Ben onun ölümünden 6 yıl önce."... Bunu farkettiğimde ben de çok şaşırmıştım gerçekten... "Yaşamın Ucuna Yolculuk" okuduğum üçüncü kitabıydı ve daha ilk sayfasında karşılaştığım bu rastlantı(?!) beni de çok şaşırttı.

Bugün onun adına bir sempozyum gerçekleşiyor İstanbul'da(http://www.khas.edu.tr/calendar/1073/156-Tezer-oezlue-Sempozyumu.html). Ne büyük bir şans ve ne büyük bir şanssızlık. Ne büyük bir şans ki Tezer Özlü olarak bir sempozyuma konu olabilmek; ne büyük bir şanssızlık ki bu defalık ben katılamıyorum...:(

 

Arta Kalanlar...  

* Eski Bahçe ~ Eski Sevgi

* Yaşamın Ucuna Yolculuk

* Çocukluğun Soğuk Geceleri

* Leyla Erbil'e Mektuplar

* Kalanlar

* Zaman Dışı Yaşam

* Tezer Özlü'ye Armağan (haz. Sezer Duru)

tezerozlu.jpg

 

 Program hakkında bilgi için...

http://istanbuldasanat.org/tezer-ozlu-sempozyumu-programi-20-21-ekim#more-4211

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...