MALATYA GÜNLÜĞÜ
MALATYA GÜNLÜĞÜ
Malatya da bu yıl ikincisi düzenlenen kitap fuarının davetlisi olarak oradaydık. Organizasyon ve ilgi çok güzeldi. İki gün kaldığımız şehirde enteresan tecrübelerimiz oldu.
Ana cadde üzerinde gezerken yerde yaklaşık üç metrelik, kabukları soyulmuş bir ağaç gördük. Başa tarafına monte edilmiş bir dikiz aynası, sağ sol sinyal lambaları, ve orta kısımda küçük bir fan motoru. Yayınevi Müdürümüz Malatyalıydı. Bu nedir diye sorduk. “Aaaa ne kadar şanslısınız durun biraz,” diyip dükkana daldı. Kısa bir süre sonra yanında, sonradan öğrendiğimiz namı diğer Mersedes Kadir ile geldi. Yayınevi müdürümüz Mersedes Kadir’e “Arkadaşlarım seninle fotoğraf çektirmek istiyor,” diyince Kadir sinirlendi. “ Bıktım arkadaş şu turistlerden. Fotoğraf fotoğraf başka bir şey bilmiyler mi?”
İki poz alınca Mersedes Kadir “Yeter bu kadar ,” dedi ve bizim çocuklukta yaptığımız ağaç atlar gibi arabasına binip uzaklaştı.
Standaydık. İki tane üniversiteli öğrenci kitaplara bakarken “Aaa bizim ders kitabımız,” diyince şaşırdım. Değerler Eğitimi Etkinliklerini gösteriyorlardı. Aramızdaki diyalog şöyle geçti.
- Nasıl yani?
- Ne demek nasıl yani? Basbayağı ders kitabı.
- Ben tam olarak anlayamadım. Biraz açar mısınız?
- Valla bunda açacak bir şey yok. Biz üniversitede okuyoruz. Bunlarda bizim ders kitaplarımızdı.
Araya yayın evi müdürü girdi.
- “Kitapların yazarıdır arkadaşımız” diyince gençler gülümsedi tokalaştık.
Nasıl elde ettiklerini sordum.
- “Çok basit Hocam, birkaç arkadaşımız satın aldı. Geri kalanlarda bastık fotokopiyi” …
Bu durum bana ders olmuş olmalı ki bir sonraki durağımız Amasya’da Eğitim Fakültesi öğrencileri ile buluşmamızda fotokopi olayını açtık. “Biz ne yaparsak bu durumu ortadan kaldırmış oluruz?” diye sorunca, gençlerden biri “Hocam çok basit bir alana bir bedava yapın,” dedi. “Kayserili misin?” diye sorunca. “Ne önemi var Hocam hem siz hem biz kazacağız,” diyerek konuşmayı noktalandırdı.
Amasya terminalindeyiz. Çalışan orta yaşlı bayandan çay talep ettik. Cevap çok ilginçti. “Gurban olduğum aha semaver orda bardak orda. Doldur doldur iç sana bir şey diyen mi var.” Çayları içince teşekkür ederek ücret ödemek istedik. “Siz misafirsiniz. Bi dahaki sefere söz alacağım.” J)
Ben Anadolumu çok seviyorum arkadaşlar.
Görüntülenme Sayısı:Google.Apis.Requests.RequestError User does not have sufficient permissions for this profile. [403] Errors [ Message[User does not have sufficient permissions for this profile.] Location[ - ] Reason[insufficientPermissions] Domain[global] ]
Yazdığınız her cümle Anadolu kokuyor.Yüreğine sağlık Veysel Öğretmenim.
F.Bilge KAPLAN
14.5.2013
Çok özlemişim. Anadolu gerçek değer. Teşekkürler öğretmenim.
VEYSEL PARLAK
15.5.2013
Umarım bu güzel, değerli bir o kadar da anlamlı yaşanmışlıklara bu hafta sonu 5.Kocaeli Kitap Fuarı'ndaki imza gününde yenileri eklenir.İmza bekleyen kitapların çantamızda, dilimizde hoş geldin sözcükleri seni sabırsızlıkla bekliyoruz.
Koray Kale
14.5.2013
Onur duydum arkadaşım teşekkür ederim
VEYSEL PARLAK
15.5.2013
Anlattıkların Anadolunun da seni sevdiğini gösteriyor, sevgili dostum..
Sedat Subaşı
15.5.2013
Ana dolunun hoşgörüsü - kabül çizgisi oldukça yüksek usta.
VEYSEL PARLAK
15.5.2013
Fotokopi çekmeyi de değerlerle ilişkilendirseydin. Ayak üstü bir ders kitabı daha çıkardı. Yolun açık olsun, sohbetin daim olsun...
Yusuf Ziya Güldere
15.5.2013
Usta bazen geri adım atmak gerekiyor diye düşünüyorum. O anda onları mahcup etmeme düşüncem daha ağır bastı. Belki bu düşünce şeklimi tekrar ele almalıyım. Teşekkür ederim. İyiki varsın
VEYSEL PARLAK
16.5.2013
Sadece, Değer miydi değerler kitabının fotokopisini çekmek? bazen sormak gerek?
Yusuf Ziya Güldere
16.5.2013
Çok ilginç ve mantıklı. Ustalık bu olsa gerek. :))
VEYSEL PARLAK
17.5.2013