Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Ders 1 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Ders

DERS
Ders hep sınıfta olmaz ya hayatın içinden alınacak bir ders. Seattle’da her sene Özürlüler Özel Olimpiyatları düzenlenir. Türkiye’deki televizyonlar ve yazılı basın da ibret olsun diye, sayfalarında ve kanallarında bu habere geniş yer verirler. Maalesef ülkemizde zaman zaman duvarlara asılan pankartlar ve kişisel girişimler dışında özürlüler için yapılmış pek de fazla bir şey duyamayız. Her neyse... 1976 yılında da A.B.D. Seattle Özel Olimpiyatları'nda, 9 zihinsel ve bedensel özürlü 100 metre koşusu için başlama çizgisine dizildiler. İçlerinde özel bastonu ile neredeyse normal yürüyüş hızında bile yürüyemeyen katılımcılar vardı. Başlangıç işareti alışık olunduğu üzere silah atışı ile yapılmamış ve bir piyanonun tuşuna basılmak suretiyle yarış başlamıştı. Başlama işareti verildiğinde hepsi birlikte hamle yaptılar. Bu da alışık olunduğu gibi hızlı bir başlangıç değildi. Hepsi yüzlerindeki gülümseme ile yarışı kazanmak, en azından bitirmek istiyordu. Daha bu zorlu savaşın başında aralarından genç bir delikanlı tökezleyerek yere düştü. Hem can acısından hem de geride kalmanın verdiği üzüntüdenavazı çıktığı kadar ağlamaya başladı. İşte o an izleyen tüm insanların gözlerini yaşartan bir olay yaşandı. Ağlama sesini duyan diğer 8 yarışmacı yavaşlayıp geriye baktılar. Sonra hep birlikte geriye dönüp yerdeki arkadaşlarının yanına geldiler. İçlerinden down sendromlu olan bir kız eğiliponu yanağından öptü,"Bu onun daha iyi olmasını sağlar." dedi ve ayağa kaldırdı. Sonra dokuzu birden kolkola girerekbitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler. Tribündeki izleyiciler elleri acıyana kadar onları alkışladılar... O gün orada bulunanlar belki de hayatlarının en güzel dersini almışlardı....
Ya sınıflarda geride bıraktıklarımız.
 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...