Soru Sormak Kısım V
SORU TİPLERİ
Bazen ne çok soru tipi varmış diyesim geliyor…
Bazen çocukların sürekli soru sormaları bizleri bunaltıyor. Bu bunaltıdan kurtulmak için biz de karşı sorular sormaya başlıyoruz. Sorulardan boğulmaya başladığımızı hissettiğimizde ya da artık soru bulmakta zorlandığımızda çok daha sıkılırsak “sorularına biraz ara verebilir misin” diye başımızdan savma yoluna da gideriz. İşte bu durumda da başka sorunlar ortaya çıkmaya başlar.
Sınıfımıza girdiğimizde öğrencilerimizle iletişimimizi sorular ile başlatırız. Derse başlarken diğer bir amacımız da öğrencilerimizin öğrenme düzeylerini ve hangi bilgilere sahip olduklarını öğrenmektir. Öğrencilerimizin etkileşimlerini, derse katılımlarını arttırmak, ilgilerini uyandırmak için sorular sormak isteyebiliriz. Etkili öğretmenlik, uygun tipte soru sormayı gerektirir. Bir öğrenme sürecinde farklı amaçlar için farklı soru tiplerini kullanmamızı gerektirir. Bunun farkına vardığımızda öğrenme amaçlarına uygun sorular hazırlayarak öğrencilerimizle çalışmaya başlarız. Pekala öğrenme amaçlarına uygun sorular denildiğinde aklımıza gelen nedir?
Soruların sınıflandırılması; “Zihinsel Etkinlik Sistemi” modeli, Guilford’un modeli ve Bloom’un altı aşamalı sınıflaması temel alınarak gerçekleştirilmiştir.
Zihinsel Etkinlik Gerektiren Sorular
Zihinsel Etkinlik Sistemi, Bloom’un altı aşamalı sisteminin ilk dört aşamasını ikiye indirgeyen dört aşamalı bir sistemdir(Bloom taksonomisine daha sonraki güncelerimde döneceğim). Bu sisteme, Guilford’un bilişsel-hafıza aşaması olarak entegre edilmiştir. Zihinsel etkinlik sistemini oluşturan dört aşama; hatırlama, uygulama, üretim ve değer yargısıdır.
I.Odaklayıcı sorular, öğrenci dikkatini o anda derse veya işlenen konuya çekmek maksadıyla kullanılır. Bu sorular; öğrencilerin ne öğrendiklerini tespit etmek, dersin başında veya ders esnasında öğrencinin ilgisini artırmak ya da ders esnasında veya bitiminde öğrencilerin neleri anladıklarını kontrol etmek için kullanılabilir.
“Acaba öğrenciler konuyu önceden okudular mı?” Eğer konu okunmamışsa işlemenin hiçbir faydası olmayacaktır. “Öğrenciler konuyu anladılar ve öğrendiler mi?” “Öğrenciler bu bilgileri kullanabilecekler mi?” Odaklayıcı sorular bunlara cevap arar.
A. Hatırlama gerektiren sorular, öğrencinin belleğini sınar. Bu, bilginin tanıma ve ezberlemeye dayalı zihinsel süreç yoluyla basit olarak hatırlanmasıdır. Hatırlama gerektiren sorular kapsamları en dar olan sorulardır. Çoklukla tek bir bilgi üzerine odaklanmıştır. Kapalı uçlu sorulardır diyebiliriz belki… Dersin başlangıcında veya ders esnasında temel bilgileri kontrol etmek için hatırlama gerektiren sorular sorulabilir.
B. Uygulama gerektiren sorular, verilen ya da hatırlanan bilginin öğrencilertarafından başka bir alana entegrasyonunun veyabilginin analizinin yapılmasını ve bu analiz doğrultusunda tahmin edilebilir bir cevaba ulaşmasını sağlar. Soru, detaylı düşünmeyi gerektirir. Ancak düşündükten sonra cevap tek bir doğru cevaptır. Belirli bir cevaba doğru olarak ulaşmak için bilgi kullanılmalı veya analizlerin mantıksal verileri bu cevaba yönelmelidir. Uygulama gerektiren sorular; öğrencileri işlenecek konuya veya probleme ilişkin doğru çözümler şekillendirmeleri konusunda teşvik eder.
- Yüksekliği 6 cm. ve tabanı 8 cm. olan üçgenin alanı nedir?
- Türkiye’yi çevreleyen denizlerin isimleri nelerdir?
Bu sorular, öğrencinin öğrendiği bilgiyi hatırlamasını ve bu bilgiyi cevaba ulaşmada kullanmasını gerektirir. Yine de sadece tek bir doğru cevapları vardır. Burada da kapalı uçlu sorulardan söz edebiliriz yani.
C. Üretim gerektiren soruların tek bir doğru cevabı yoktur. Bu sorular açık uçlu olup, genellikle cevabın ne olacağını tahmin etmek mümkün değildir. Geniş kapsamlı olan bu sorular, öğrencilerin bilgiyi basit olarak hatırlamanın ötesine geçmelerini gerektirir.
- İşsizlik sorununun bazı olası çözüm yolları nelerdir?
- GAP ve KOP projesi arasında nasıl bir ilişkilendirme vardır?
Bu sorular, öğrencileri hayal güçlerini kullanmaya, yaratıcı düşünmeye ve özgün bir şey üretmeye zorlar. Yine de, öğrenciler bu tür soruları cevaplandırmak için ilgili temel bilgiye ihtiyaç duyarlar. Yani bu soruları kullanabilmek için hazır bulunuşluk düzeyini ve konuya yönelik ön bilgilendirmeyi değerlendirmemiz gerekmektedir.
D. Değer yargısı gerektiren sorular, öğrencilerin herhangi bir konuya ilişkin yargıda bulunmasını ve değer biçmesini gerektirir. Üretim gerektiren sorular gibi, bunlar da açık uçludur. Buna karşın, yargılamada kullanılmak üzere bazı iç ve dış kriterleri gerektirmesi nedeniyle, üretim gerektiren sorulara göre cevaplandırılmaları çok daha zordur. Cevaplanmasının kolaylaştırılması ya da yaş grubuna uyarlanması için değer yargısı gerektiren soruların cevapları belirli sayıda seçenekle sınırlandırılabilir.
Örneğin,
“Bu iki resmin hangisi daha iyidir?” sorusu, cevap seçeneklerini iki ile sınırlandırırken;
“Günümüzde üretilen en iyi otomobil hangisidir?” sorusu, birçok cevaba izin verir.
Sizce bu ülkede açlığın kontrolünde sağladığımız başarı oranı nedir?
Üretim ve değer yargısı gerektiren sorular düşünmeyi ve konuya olan ilgiyi uyarır ve motive eder.
Bu sorular öğrencilerin bazı kişisel kriterleri dikkate alarak yargıda bulunmalarını gerektirir. Değer yargısı gerektiren bir sorudan sonra, uygulama ya da üretim gerektiren, bir sorunun sorulması ile ifade edilen yargı veya değerin gerisinde yatan sebeplerin sorulması genellikle iyi bir uygulamadır. Üretimi arttırır ve cevaplayanı bu açıdan yönlendirebilir.
Soruların sınıflandırılmasında “Zihinsel Etkinlik Sistemi”, soru sorma becerinizi geliştirmeniz için ihtiyaç duyduğunuz çerçeveyi sağlar. Birçok öğretmenin yaptığı gibi, sadece hatırlama düzeyinde sorular sormak yerine, sistemin tüm düzeylerine ait, soruları sormalısınız. Özellikle, üretim ve değer yargısı gerektiren soruları sormanız çok önemlidir. Bu sorular, öğrencilere düşünme fırsatı yaratırlar.
Dersi başlatmak ya da açmak için sorulan soruların, düşünme ve ilgiyi artırma özellikleri nedeniyle, üretim veya değer yargısı gerektiren düzeylerden seçilmesi iyi bir uygulamadır.
- Dünya barışının korunmasında Birleşik Devletler rol almalı mıdır? gibi…
II. Destekleyici Sorular
Bir öğrenci sorularınıza cevap veremediği takdirde ne yaparsınız?
Birçok öğretmen bu soruyu ya kendisi cevaplandırır ya da aynı soruyu başka öğrencilere sorar. Bu yöntem sorunun doğru cevabını ortaya çıkarır, ancak ilk öğrencinin derse katılımını engeller. Bu durum, öğrencinin yetersizlik duygusuna kapılmasına ve daha sonraki etkinliklere katılmak istememesine neden olur. Soru cevaplandırılmadığı takdirde, bu sorunun hemen ardından destekleyici soruların sorulması iyi bir yoldur.
Destekleyici Sorular; cevaplama esnasında öğrencilere yardımcı olmak veya hatalı cevapları düzelterek doğru cevaba yöneltmek maksadıyla ipuçları ve imaların kullanıldığı sorulardır. Aşağıdaki diyalog bir destekleyici sorunun oluşumunu göstermektedir:
- 5+7 ne eder? - Bilmiyorum
- Peki...Bunu çözmeye çalışalım. 5+5 ne eder?- (Bekleme) 10
- Doğru... Şimdi 5+7 yi bulmak istiyoruz. 7,5 ten kaç fazladır? – 2
- Güzel. 5+5, 10 olduğuna göre 2 yi eklersek 5+7 ne olur? -12
- Çok iyi.
Destekleyici sorular, öğrencilere bütün uğraşıların sonunda doğru cevabı bulmalarından dolayı bir başarmışlık duygusu yaşatmalıdır. Bu duygu, öğrencilerin derse katılımları açısından geleceğe yönelik bir pekiştireç rolü oynayacaktır. Böylece öğrencinin sürece dahil olması içsel olarak sağlanacaktır…
III.İrdeleyici Sorular
Odaklayıcı sorular, öğrenme seviyesini tespit etmek ve öğrenci katılımını arttırmak maksadıyla kullanılırken; destekleyici sorular, herhangi bir cevap alınmadığında kullanılır. Öğrenci cevapları yeterli derinlikten yoksun olduğunda başka bir sorun ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda irdeleyici sorular sorarak öğrencilerin ilave bilgiler vermesini sağlayabiliriz.
İrdeleyici sorular, öğrencileri ilk cevapları üzerinde daha kapsamlı düşünmeye zorlar. Bu sorular; berraklaştırma, dikkati önemli konulara yöneltme veya verilen cevap üzerine tekrar yoğunlaştırma maksatlarıyla kullanılır.
İrdeleyici soruları, cevaplara berraklık kazandırmak için sorabilirsiniz.
- Bu ifadenle ne demek istiyorsun?
- Neyi kastediyorsun?
Bazen öğrencilerin kendi cevaplarını kendilerinin yargılanmasını, böylece dikkatlerinin gelişmesini isteyebiliriz. Bunu aşağıdaki örneklerde olduğu gibi irdeleyici sorularla gerçekleştirebiliriz.
- Bu inancın asıl kaynağı nedir?
- Niçin böyle söyledin?
Bazen ne çok soru tipi varmış diyesim geliyor. Siz ne dersiniz…
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...