hedef
Gideceğiniz Yeri Bilmiyorsanız, Vardığınız Yerin Önemi Yoktur"
Hayattın karşısındaki başarı ya da başarısızlığımız bizim tüm kişiliğimizin bir değerlendirilmesi/yansıması olamaz, olmamalıdır da. Yaşadığımız şu ana kadar ki hayata bakışımız ve varmayı düşündüğümüz durumla alakalıdır. Hayatta başarılı olabilmek için her şeyden önce başarıyı istememiz/ başarılı olmak için neden/nedenlerimiz olmalıdır. Neden ya da nedenlerimizin olmayışı tam anlamıyla amaçsızlık - hedefsizliktir. Bu anlamda amaç hedefi/hedefleri kapsayan ve içeren bir unsurdur. Dolayısıyla amaçsız bir hayat nerde ve nasıl bittiği ‘Vardığınız Yerin Önemi Yoktur" hiç de önemli değildir. Bu anlamda bir amacımız olmalı ve bu amacımız çerçevesinde hedeflerimiz olmalıdır. Şöyle basit bir tasvirle; amacımız A şehrine varmaksa eğer hedeflerimiz ise varacağımız yerle bulunduğumuz yer arasındaki duraklar, mola yerleri olarak düşünmeliyiz. Bu nedenle yaşamımızda bazı şeyleri belirlememiz gerekir. Amacımız ve hedeflerimizi belirleyip ona göre hareket ettiğimizde gideceğimiz yeri belirlemiş olmanın getirdiği bir rahatlık içinde yaşamımızı sürdürürüz.
Yani ki, evden çıkarken aklımızda gideceğimiz yer vardır. Onun için giyinir, hazırlanır ve aynaya bakarı. Bir şey unuttum mu? Diye bir daha düşünürüz. Gittiğimiz yerden apar topar dönmemek için bir daha düşünürüz… İşte böyledir hayat. Bazen vardığın noktaya dönüp bakarız ve evet ben buraya varmayı düşünmüştüm deriz. Bu bizim hayalimizin gerçekliğidir. Bazen de vardığımız yerin aslında hiç de düşündüğümüz yer olmadığını görürüz. Bu sefer de geriye dönüp bakma ihtiyacı hissederiz. Geriye baktığımızda ise şunu görürüz; aslında tam olarak varacağımız yeri bilmediğimizi fark ederiz. (ve benim önerim hayallerimize yüzmeyi öğretelim ki suya düştüklerinde boğulmasınlar…)))
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...