Mutluluğu Çöpte Bulmak
Günün birinde Tanrılar mutluluğu saklamak istemiş...
Kahvaltı sonrası çayımı yudumlarken balkonda, karşı sitenin önündeki çöpü karıştıran o çocuğu gördüm önce... Eğiliyor, giysi olduğu anlaşılan şeyleri üzerine tutuyordu. Onay bekliyordu sanki az ilerisindeki sonra farkettiğim adamdan. Bulduklarının çoğunu geri bıraktı. Bir kaç parçayı attı tekerlekli seyyar araca. Bir çift kişilik yatak, bir de kitaplığa benzeyen eşya vardı altında. Belli ki birileri kurtulmak istemişti onlardan.
Adam yokuşta, o çelimsiz bedeniyle zorlanarak da olsa iterek sürükledi, seyyar el arabasına benzeyen aracı. Çocuk da güle oynaya peşinden.Sonra koşarak o kadın yetişti, pür neşe... Önce ikisini de öpücüklere boğdu, yanağından, kolundan rast gele. Sonra çocuk ve kadın da katıldılar bu itme sürecine. Kahkahaları tüm sokağı aydınlattı. Hatta kadın bir ara durup sokağın ortasında, yeni bir dansın figürlerini yarattı.
Bir süre önce izlediğim bir TV programında duyduklarımı çağrıştırdı gördüğüm sahne; "Bu kadar tüketen bir nesil olmak, küçük mutlulukları esirgiyor mu gerçekten bizden?"
"Yok!" kavramı yokken, "Var!" olmanın anlamı, azalıyor mu ne!
"Mutluluğu kim çöpe attı?" Bilmiyorum, bulanların şahidiyim.
O sahnede, sorgulanabilir onlarca soru vardı; mantıken.
Sorgulayamadım çünkü onlar; bulduklarıyla mutluydu...
Ve mutluluğun resmini çizmek bazen bu kadar kolaydı.
Bir yatak... Bir kitaplık... Bir kaç giysi...
..........................
Günün birinde Tanrılar mutluluğu saklamak istemiş...
Tanrılardan birisi demiş ki: ”Yıldızlara saklayalım."
” Ormanın içine." demiş diğeri,
" Denizlerin dibine." demiş ötekisi...
Bir bir sıralamışlar önerilerini, sonunda şöyle bir demiş içlerinden biri:
”Hiç biri olmaz. İnsanoğlu arar bulur, en iyisi mutluluğu onun içine saklayalım, her yere bakar da kendi içine bakmak aklına gelmez."
...................
İçimiz; kendi çöplüğümüz, bir bakıma... Bakmayı becerebildiğimiz, bir bayram dileğiyle...
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...