İçinde "oyun" olan bir şarkıyla başlanabilir bu etkinliğe. Hatta karaoke bile yapılabilir ilgiyi toplamak için. Biz o güzelim besteyi, güftemizle bakın ne hale getirdik :)

Ayşe olsam, Ahmet olsam

Yan sınıftan Necdet olsam

Çekinerek yaklaşsam

Yine de oynar mısın benimle?

Bir köşeye saklansam

Sinirlenip, çelme taksam

Somurtarak uzaklaşsam

Yine de oynar mısın benimle? 

Ya da önceden rol kartları verilip, oyuna saldırgan ya da çekingen giriş yapan öğrencilerin canlandırmasıyla da başlanabilir. 

Öğretmen: Çocuklar bazen bir oyuna ya da etkinliğe katılmakta zorluk yaşar. Hepimizin kendini dışlanmış ve yalnız hissettiği zamanlar olmuştur. Bazen bir etkinliğe ya da oyuna katılmak istediğimiz halde buna izin vermeyebilirler.  Bugün arkadaşlarınız tarafından kabul edilmediğiniz durumlar, bunların nedenleri ve neler yapabileceğimiz üzerine konuşacağız.

O sırada önceden belirlenmiş öğrenciler, kendi aralarında bir oyuna başlar. (Kendilerinin seçtiği bir oyun)

Öğretmen: Arkadaşları Cem'in onlarla gezmesine, oyunlarına katılmasına izin vermiyorlardı. Bu durumda Cem bazen bahçede bir köşeye çekilip, tek başına oturuyor ya da sessizce ağlıyordu. Bazen Murat'ı da oyunlarına almıyorlardı. Murat ise sinirlenip, oyunlarını bozuyor ya da onlara devamlı laf atıyordu.

2 gönüllü öğrenci oyun oynayan çocukların yanına gidip, sırasıyla Cem ve Murat'ın yaptıklarını canlandırır. 

Murat ve Cem'e kendilerini nasıl hissettikleri sorulur. Grup etkileşimi başlatılılarak, Cem ve Murat'ın verdikleri cevaplar (üzgün, yalnız, kızgın, utanmış vb.) ve grubun ekledikleri paylaşılır, tahtaya yazılır.

Öğretmen, aynı durumda, benzer duyguları yaşayan iki çocuğun farklı tepkilerine grubun dikkatini çeker ve benzer yaşantıları olup-olmadığını, bu durumlarda ne yaptıklarını sorar. (Orayı terk edebilirler, tek başına yapabilecekleri şeyleri düşünürler, kendi kendine eğlenmenin yollarını ararlar, bekleyebilirler, yeni bir oyunu kendileri başlatabilirler vs.) Öğrencilerin verdikleri cevaplar olumlu, saldırgan ve çekingen tutum olarak tahtada gruplanır. Dışlanma ile başa çıkmak için çocukların seçtiği yollar ve seçeneklerinin neler olabileceği hakkında grup etkileşimi başlatılır. Öğretmen, çocukların hissettikleri ortak duyguları vurgulayarak, empati duygularını ortaya çıkarmaya çalışır.

Gruba, çocukların ne gibi nedenlerle dışlanabilecekleri sorulur, yanıtlar tahtaya yazılır ve tartışılır. (Yaşının diğerlerinden küçük olması, oynanan oyunu bilmemesi, arkadaşça davranmaması, daha önce katıldığı oyunların kurallarına uymamamış olması vb.) Bazen bir oyunda ya da etkinlikteki kişi sayısının sınırlı olmasından dolayı etkinliğe girememenin doğal olduğu da vurgulanır. 

Öğretmen gruba, oyunlara katılmak için nasıl giriş yaptıklarını sorar. Yanıtlar gruplanır:

*Çekingen giriş: Çağrılmayı beklemek, oyun alanını terk etmek, oynayanları görmezden gelmek vb.

*Saldırgan giriş: Oyunu bozmak, oyunun kurallarına dikkat etmemek vb.

*Olumlu giriş: Güler yüzle ve arkadaşça bir ses tonuyla, kibarca  "Ben de oynayabilir miyim?" diye sormak, oyuna katılmak için uygun zamanı beklemek vb.)

Öğretmen, etkinlik içinde geçen, oyuna olumlu giriş yapma, dışlandıkları durumlarda olumlu tutum takınma ile ilgili örnekleri tekrar vurgular.

Sınıf mevcuduna göre gruplar oluşturulur ve her grup öğrendikleri ışığında istedikleri bir oyunu oynar, belirledikleri öğrenci de oyuna olumlu giriş yapma, katılamadığında olumlu tutum takınma ile ilgili örnekleri canlandırır.

Tüm öğrencileri içeren bir oyunla etkinlik sonlandırılır.

 (Aktif Öğrenme ile Öğrenen Sınıflar dersinde sınıf arkadaşlarım oyunlar paylaştı, derste konuştuğumuz üzere. Ben de bu oyunlara zaman zaman alınmayan, dışlanan çocukların bu durumla başa çıkma becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir etkinlik paylaşmak istedim. Çünkü ödevlerimiz çoktan seçmeli, çünkü ödevlerimizi kişisel özelliklerimize, ilgi alanlarımıza göre seçebiliriz, çünkü hepimiz farklıyız. Çünkü biz, Aktif Öğrenme ile Öğrenenler sınıfındayız ve şanslıyız :) )

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...