CESARET
Ne güzel şeydir, inanmak ve inandığını yaşamak.
Zor olan, sorgulayarak inanmak, inandıklarını sorgulayabilmektir.
Kolaydır, kazananın yanında olmak; zor olan kaybedeni ayağa kaldırmaktır.
Kolaydır, “Hocanın gittiği yoldan” gitmek, zor olan, hocayı sorgulayabilmektir.
Kolaydır, başkalarının düşlerini yaşamak, Zor olansa düş kurabilmektir. Ve düşlerinin peşinden gitmek…
... “İmaj” yapmak kolaydır, zor olan “olduğun gibi görünmek ya da göründüğün gibi olabilmektir”.
“Böyle gelip, böyle gitmesi” kolaydır, zor olan “tekere çomak sokmaktır”.
Bir adam düşünür, milyonlar peşinden gider.Kolaydır, “milyonların içinde bir” olmak; zor olansa “milyonda bir” olabilmektir.
Birkaç kitap, birkaç makale ile okul kantinlerinde, kahve köşelerinde atılan birkaç nutuğun peşinden gitmek kolaydır.
Gayret ve mesai ister kütüphanelere gömülmek, Yürek ister, kendi tezini yazmak…
“Bilgi sahibi olmadan, fikir beyan etmek” kolaydır. Zor olansa “fikir sahibi” olmaktır.
“Top yekun” reddetmek kolaydır,
Zor olansa nüansları yakalayabilmektir.
“Homojen” olmak kolaydır; kolayda, yok olup gitmek, Zor olansa “heterojen” yapının içinde var olabilmektir.
Sorgulamak yürek ister, kendi hayatının koçu olmak, kendin ve başkaları için düşünmek, düşündüğünü söylemek ve inandığını yaşamak, yürek ister.
Sadece kendin için değil, herkes için adaleti aramak, yürek ister.
“Kendin için istediğini herkes için istemek, Kendine yapılmasını istemediğini de başkasına yapmamak” yürek ister...Alıntıdır.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...