Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Belçika Proje Gezisi

Belçika Proje Gezisi

Belçika Proje Gezisi

 

Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu  "EURO MATEMATİC) başlıklı Okul Ortaklıkları (Comenius) projesi çerçevesinde 21-27 Mayıs 2007 tarihleri arasında Belçika'nın  (Oostende) kentindeki O.-L.- Vrouwecollege Okulu'nda gerçekleştirilen proje toplantılarında ülkemizi temsil ettik.

        Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu  Müdürü Abdullah SİVİL,Proje Koordinatörü ve Müdür Yardımcısı Ahmet KORKMAZ,Sınıf Öğretmeni Kemal TUNCAY,Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni Ahmet TÜMER ve Türkçe Öğretmeni Haki TABCU' nun katıldıkları toplantılarda Norveç, İtalya'dan eğitimciler yer aldılar.

       Ekim 2006 da İlk proje toplantısını İlimizde konuk ettiğimiz proje koordinatörü ortağımız Belçika , büyük bir misafirperverlik örneği gösterdi.Okul Müdürü sayın Dominik OLİVER bizi Brüksel Havalanında karşıladı.130 KM.lik yolu kendi arabaları ile yolculuk yaptık.Okulun girişinde Öğretmen ,öğrenci veliler bahçede bizi törenle karşıladılar, Ortak ülkelerin bayraklarının okula asılması güzel bir jestti .

 

OOstende Brugge kentine bağlı yaklaşık 30 milyon nüfusu olan geçimini ağırlıklı olarak turizmden kazanan turistik bir sahil kasabası. O.-L.- Vrouwecollege Okulu 26 öğretmen ve 256 öğrencisi olan tarihi bir okul.Okulun 2 tane müdürü bulunmaktadır 1. ve2.müdür.Beden Eğitimi ve Müzik dışındaki bütün derslere sınıf öğretmenleri okutmaktadır.Başarı seviyesi geride olan öğrenciler için birebir ilgilenen öğretmenler çalıştırılmaktadır.Okul aynı zamanda başarısı ile kendini ispatlamış Belçika’nın güzide okulu.Tam gün eğitim Öğretim vermektedidirler.3 yaş grubundan 6.sınıfa kadar eğitim öğretim vermektedir.Öğrencilerin yarısına yakını yabancı uyrukludur.Okul bahçesi, derslikler ,diğer yaşam alanları temiz ve çok düzenli idi.

OOstende’de kaldığımız süre boyunca bizi hiç yalnız bırakmadılar .Çok yoğun bir plan dahilinde hem çok verimli toplantılar yaptık;hem de tarihi ve turistik gezilerle yapıldı.Bir haftanın nasıl geçtiğinin farkına varamadık.

 OOstende’nin bağlı olduğu Brugge kentinde Matematik Materyal Merkezi oluşturulmuş.Avrupa’da 2.büyük Merkez olduğu yetkili tarafından söylemdi.Merkezin yöneticisi bir meslektaşımızdı.Örnek materyaller dünyanın her yerinde satın alma yoluyla temin edilmiş.Ayrıca materyallerin kullanımı konusunda öğretmenlere seminerler verdiklerini dile getirdiler . Ziyaret  projemizle paralelliği açısından  bizim içinde çok yararlı oldu.

 Brugge Valisi Sayın Paul Breyne ziyaret edilerek Adıyaman ilimizi tanıtan broşür ve Nemrut heykelciği hediye edildi. İlimiz Valisi Sayın Halil Işık'ın Selamı iletildi.Sayın Breyn da teşekkür ederek AB okul projelerini çok önemsediklerini dile getirdi.

Belçika 1. ve 2.Dünya savaşlarında adeta yerle bir edilmiş.Bu savaşlarda yaşananlar belge ve fotoğrafları ile beraber müzelerde sergilenerek savaşın tüm acımasızlığı yer yer animasyon ve efektlerle canlandırılmaya çalışılmış.Gezilerde dikkatimizi çeken  öğrencilerin yoğunluğu 10-15 kişilik öğrenci grupları öğretmenler nezaretinde ellerinde testlerle ve anketlerle kendi ülkelerini tanımaya çalışmaları öğreticiydi.Meslektaşlarımızın verdikleri bilgilere göre her öğrencinin bu tür geziler

Türk İnterneti 12 Nisan'da 18 yaşına giriyor!

Türk İnterneti 12 Nisan'da 18 yaşına giriyor!

İnternet Yaşamdır - Bilişim STK Platformu Aktif Katılım Çağrısı

Kaynak: http://internethaftasi.org.tr/hafta11/aktif_katilim_cagrisi.php

Türkiye İnterneti 12 nisanda 18. yılını doldurmuş olacak. Türkiye İnternet Kamuoyunu, 11-24 Nisan'da gerçekleşecek 14. İnternet Haftasını, tüm ülkede internete verdiğimiz öneme yakışır bir şekilde; interneti savunmaya, interneti konuşmaya ve bu doğum gününü kutlamaya çağırıyoruz. Tüm kesimlerden; Üniversiteler, Ticaret ve Sanayi Odaları, Çiftçi Birlikleri, Ziraat Odaları, Mühendis Odaları, Barolar, Tabip Odaları, Bankalar Birliği, Noterler Birliği, Organize Sanayi Bölgeleri, Yerel Yönetimler, İnternet Cafeler, Okullar, Kaymakamlıklar, Valilikler, Bakanlıklar, tüm kamu yönetimi, özel sektör, internet şirketleri, Bilişim/Bilgi/İletişim STK'ları, Demokratik Kitle Örgütleri, Bilişim Klüpleri, Tüm Medya Kuruluşlarını, Bireyleri bu İnternet Haftasını tüm ülkeyi saran bir İnternet Şenliğine, Bilgi Toplumu, e-dönüşüm, e-türkiye ve e-devlet kavramlarının geniş kitlelerle tanıştırıldığı bir İnternet ve Bilişim Fırtınasına döndürmeye çağırıyoruz.

İnternet Haftası toplumda internet kültürünü yaymak, internet bilincini yaratmak, interneti tanıtmak, büyütmek, yeni projeler başlatmak, sorunları ve çözüm yollarını tartışmak, kısaca interneti Türkiye gündemine yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye internetinin gündemindeki sorunları tartışmak, özellikle yönetişim, yasal düzenlemeler, serbestleşme, internet ve telekom sektörünün gelişimi, iş yaşamı, eğitim, kültür ve demokrasi boyutlarını gündeme getirmek; bireysel güvenlik, güvenli internet, sosyal ağlar, ve Bilgi Toplumu kavramlarıyla tüm toplumu tanıştırmak, bu İnternet Haftası için seçtiğimiz önemli bir hedeftir. Bu kapsamda yukarıda saydığımız tüm kurumlar, örgütler, firmalar, yerel yönetimler ve bireylerden bu etkinliklere katkıda bulunmalarını bekliyoruz. Bu etkinlikleri, tüm Türkiye'ye yaymak istiyoruz. Geçen yıllarda 50 civarındaki ilde İnternet Haftası etkinliği yapabilmiştik. Bunu zamanla tüm illere çıkartmak istiyoruz. Bu yıl özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yeni kurulan Üniversiteler ve illerinde etkinlik yapmak istiyoruz. Tüm ilçelerde, tüm okullarda, tüm belediyelerde, ziraat odalarında, ticaret ve sanayi odalarında, organize sanayi bölgesinde, halk kütüphanesinde bir etkinlik yapılsın istiyoruz. İnternetin önemine inanmış her kişi ve kurumu bu çorbaya kendi olanakları ölçüsünde katkıda bulunmaya çağırıyoruz.

Basından interneti, olanakları, sorunları, projeleri, özellikle e-türkiye ve e-devleti anlatmasını ve ne yapılmalı, nasıl yapalım sorusuna yönelik yazılar, ve haberler çıkmasını istiyor; internet sayfaları, internet ilaveleri; internetin çesitli uygulamalarını anlatan yazılar bekliyoruz. Bu sene, öne çıkan sosyal ağlar, demokrasi, yasaklar ve ifade özgürlüğü, güvenli internet konularında toplumu bilgilendirmeye önem verilmesini istiyoruz, bekliyoruz. İnternet haftasında dağıtılan internet kitapçıkları yararlı olur diye düsünüyoruz. TV'lerden gene tanıtıcı programlar; ve `prime time' da internetin Türkiye'nin gündemine girmesine katkıda bulunacak açık oturum, forum gibi programlar bekliyoruz. Özellikle, siyasal kadroları da bu tartışmaya çeken, ulusal poli

Ulusal Oyuncak Kütüphanesi Konferansı”

Ulusal Oyuncak Kütüphanesi Konferansı”

. Ulusal Oyuncak Kütüphanesi Konferansı”

DAVET
Değerli Katılımcılar,

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı tarafından 27 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenecek olan I. Ulusal Oyuncak Kütüphanesi Konferansı web sayfasına hoş geldiniz.

Konferansın ana teması “Toplumdaki Herkes İçin Değerli Bir Destek: Oyuncak Kütüphanesi” olarak belirlenmiştir. Ülkemizde ilk defa düzenlenecek olan bu konferans ile, “Türkiye’de oyuncak kütüphanelerine ilişkin farkındalık oluşturarak toplumdaki önemli rolünün altı çizilmeye çalışılırken; oyunun çocuğun gelişimindeki rolünün yanısıra beynin hareket ve sosyal yeterliliğin gelişimindeki rolü ve çocuğun doğal bir hakkı olduğu, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki Madde 31’in önemi, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılmış olan oyuncak kütüphanelerinde yapılan uygulamalar ve üniversitelerdeki oyuncak kütüphanesi modelleri” hakkında bilgi edinilmeye ve paylaşılmaya çalışılacaktır. Bu konferansın geleneksel hale gelmesi umulmaktadır.

Konferansa Maltepe Üniversitesi’nden Sayın Prof. Dr. Ayla Oktay, Yeditepe Üniversitesi’nden Sayın Prof. Dr. Müzeyyen Sevinç, Hacettepe Üniversitesi’nden Sayın Prof. Dr. Belma Tuğrul, Uludağ Üniversitesi’nden Sayın Prof. Dr. Handan Asude Başal, Marmara Üniversitesi’nden Sayın Dr. Bülent Madi, M.E.B. Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü’nden Sayın Uzm. Şükran Evirgen ve Marmara Üniversitesi’nden Sayın Dr. Işık Kamaraj konuşmacı olarak katılacaktır. Konferans, Göztepe Yerleşkesi’nde bulunan Dr. İbrahim Üzümcü Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecektir.

Ulusal Oyuncak Kütüphanesi Konferansı’nın birincisinin ev sahipliğini Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı olarak gerçekleştirmekten dolayı son derece heyecanlı ve kıvançlıyız. Bu konferansın düzenlenmesinde Fakültemiz İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği ABD’dan Dr. Işık Kamaraj büyük emek sarf etmiş ve bir önceki yıl üniversitemizde düzenlediği “Türkiye I. Dünya Oyun Oynama Günü”nden sonra, ulusal boyutta “I. Ulusal Oyuncak Kütüphanesi Konferansı”nın organizasyonunu üstlenmiştir. Bu konferansın gelişerek, düzenli bir şekilde tekrarlanmasını dilemekteyiz.

Konferansa, oyuncak kütüphaneleri ile ilgilenen akademisyenleri, araştırmacıları, üniversiteleri, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı temsilcilerini, Unicef Türkiye Temsilciliğini, Unesco Türkiye Temsilciliğini, okul öncesi eğitimcileri ve okul öncesi öğretmenliği öğrencilerini, oyuncak kütüphanesi çalışanlarını ve oyuncak kütüphaneleri ve oyun hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen ve oyun oynamayı destekleyen kişi ve kurumları davet ediyoruz.

Konferansa ilişkin detayları öğrenmek için Fakültemiz internet sayfasında yer alan http://aef.marmara.edu.tr/sayfa/2740/oyuncak/ bölümünden gerekli bilgilere ulaşılabilir.

Dinleyici olarak katılmak isteyen değerli katılımcıları üniversitemizde misafir etmekten mutluluk duyacağımızı be

Eşekli Kütüphaneci

Eşekli Kütüphaneci

Mustafa Güzelgöz

Mustafa Güzelgöz, Ürgüplü hemşehrileri gibi İstanbul’a çalışmaya gider ve burada Tiftik ve Yapağı Dışsatım Birliği’nde depo memuru olarak iş bulur; fakat II. Dünya Savaşının çıkması üzerine 1940 yılında askere alınır. Tokat’ta 3,5 sene süren askerliğinin ardından memleketine döner. Amacı yeniden İstanbul’daki işine dönmektir; ancak ailesi kendisinin Ürgüp’te kalıp hayatını burada kurmasını istemektedir. Güzelgöz’ün futbol konusundaki bilgi ve deneyimi Kaymakamın gözünden kaçmaz, boş zamanlarında Ürgüp’lü gençleri futbol çalıştırması şartıyla iş bulmayı teklif eder, Tahsin Ağa Kütüphanesi memuresinin emekliliğe ayrılması üzerine boşalan kadroya Güzelgöz atanır.

İlk iş olarak harf devrimi sonrasında kütüphanenin rutubetli bir odasına atılmış olan Osmanlıca kitapları çıkartarak kurtarır. Kütüphanecilik alanında herhangi bir bilgisi olmayan Güzelgöz, kütüphanecilik üzerine yazılmış bir el kitabından yararlanarak modern bir kütüphane oluşturma çabasına girişir. Yakın çevresindeki tanıdıkları ile konuşarak ellerindeki kitapları kütüphaneye bağışlamalarını sağlar ( İleri ve Talipoğlu, 2007).

Eşeklerle Kitap Taşıma

Güzelgöz, kaymakamla birlikte katıldığı heyet gezilerinde; halkın, heyette bulunan doktor öğretmen veteriner gibi halkın gereksinimlerini karşılayan meslek adamlarına büyük saygı gösterirken; bir kütüphane memuru olarak kendisine aynı saygının gösterilmediğini fark eder. Bunun üzerine bir kütüphane görevlisi olarak halka nasıl faydasının dokunacağını düşünmeye başlar. Köylünün imkânsızlıklar sonucu yararlanamadığı kütüphaneyi onun ayağına götürmeye karar verir. Bunun için en uygun olan yöntem, kitapları eşeklerle taşımaktır. Kitapları taşımak için gerekli olan sandıkların krokisini hazırlayarak marangoza yaptırır. Ödünç vereceği kitaplar içinde bir izleme defteri hazırlayarak yollara düşer. Böylece 36 köye hizmet vermeye başlar.

Güzelgöz, Tahsin Ağa Kütüphanesinin yeni binasına kat çıkmak ve gezici kütüphane hizmetinden daha çok insanın faydalanabilmesini sağlamak amacıyla bakanlığa başvurarak iki adet yeni memur kadrosu ve eşekler için yem bedelinin karşılanmasını ister. İstediklerini alır. Bu kadrolara görevli alınırken bir eşek sahibi olması ve kendi bölgesinde en az beş köye hizmet götürmesi şartı aranır.

Kitap sayısını arttırmak ve de özellikle çocuk kitaplarına gereksinim bulunmaktadır. Ürgüp dışında çalışmakta olan hemşehrilerin adresini toplayabildiklerine el yazısı ile tek tek mektup yazarak kitap göndermeleri isteğinde bulunur. Bir ay sonra mektuba cevap olarak paketlerle kitaplar gönderilmeye başlar. Bazı Ürgüp’lüler

Kütüphaneler Haftası'nda okuma alışkanlığı üzerine

Kütüphaneler Haftası'nda okuma alışkanlığı üzerine

“Serbest Kitap Okuma Saati” Deneyimi

 

Çalışmakta olduğum Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nda 2005/2006 Eğitim Öğretim Yılında “Serbest Kitap Okuma Saati “Uygulama sonuçları ile ilgili Sabancı Üniversitesi Eğitimde İyi Örnekler Konferansında yaptığım konuşma

Amaçlarımız özetle:

 

-         toplumda eksikliğini hissettiğimiz okuma alışkanlığını,

-         öğrencilerimize kazandırmak.

 

-         Yaşam boyu öğrenme felsefesinin yerleşmesine yönelik çalışmalara,

-          katkıda bulunmaktır.

 

 

Şimdi, neden böyle bir projeye başlama gereği duyduğumuzu anlatmaya çalışacağım:

 

Okulumuz ve ülkemizdeki okuma oranları arasında çok farklılık olmamasını,

okumayı alışkanlık haline getirmediğimizin bir kanıtı olarak görüyorduk.

 

 

Şimdi, bizi sizlerle buluşturan,

Bizi projeye başlamaya iten oranları şöyle sıralayabilirim:

 

Okuma oranının yüzde 4.5 olduğu Türkiye'de

 Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre  2005 yılında basılan kitap sayısı 27 binde kalmıştı

 Avrupa ülkelerindeki ortalama kitap sayısı ise 50 bin olarak biliniyor.

 

üniversite bitirenlerin sayısının 14 kat arttığı son yıllarda,

 

kitap okuyanların sayısının 1965 yılına göre yüzde 10'lara düşmesi,

 

Türkiye'de okur yazar oranının  yüzde 87.4 görünmesine rağmen,

 

kitap okuyan nüfusun günden güne azaldığını ve

 

okuma alışkanlığının televizyon karşısında nasıl yenik düştüğünü,

                       gözler önüne sermektedir.

 

BM İnsani Gelişim Raporu'na göre Türkiye,

okuma alışkanlığında

Malezya, Libya, Ermenistan gibi ülkelerin de bulunduğu

173 ülke arasında

86. sırada yer almaktadır.

 

Araştırmalara göre:

 

Japonya'da 25 kişiye bir kitap,

 Fransa'da 7 kişiye bir kitap,

Türkiye'de ise 12 bin 89 kişiye bir kitap düşmektedir.

Kültür Bakanlığı ve Basından alınan  2003 verilerine göre:

 

1435 kütüphaneye karşılık,

400 bin kahvehanenin bulunduğu Türkiye'de,

 

Kütüphanelerin yaklaşık  300 tanesi,

personel yetersizliği ve onarımdan dolayı kapalıdır