Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Kütüphaneler Haftası'nda okuma alışkanlığı üzerine 0 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Kütüphaneler Haftası'nda okuma alışkanlığı üzerine

“Serbest Kitap Okuma Saati” Deneyimi

 

Çalışmakta olduğum Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nda 2005/2006 Eğitim Öğretim Yılında “Serbest Kitap Okuma Saati “Uygulama sonuçları ile ilgili Sabancı Üniversitesi Eğitimde İyi Örnekler Konferansında yaptığım konuşma

Amaçlarımız özetle:

 

-         toplumda eksikliğini hissettiğimiz okuma alışkanlığını,

-         öğrencilerimize kazandırmak.

 

-         Yaşam boyu öğrenme felsefesinin yerleşmesine yönelik çalışmalara,

-          katkıda bulunmaktır.

 

 

Şimdi, neden böyle bir projeye başlama gereği duyduğumuzu anlatmaya çalışacağım:

 

Okulumuz ve ülkemizdeki okuma oranları arasında çok farklılık olmamasını,

okumayı alışkanlık haline getirmediğimizin bir kanıtı olarak görüyorduk.

 

 

Şimdi, bizi sizlerle buluşturan,

Bizi projeye başlamaya iten oranları şöyle sıralayabilirim:

 

Okuma oranının yüzde 4.5 olduğu Türkiye'de

 Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre  2005 yılında basılan kitap sayısı 27 binde kalmıştı

 Avrupa ülkelerindeki ortalama kitap sayısı ise 50 bin olarak biliniyor.

 

üniversite bitirenlerin sayısının 14 kat arttığı son yıllarda,

 

kitap okuyanların sayısının 1965 yılına göre yüzde 10'lara düşmesi,

 

Türkiye'de okur yazar oranının  yüzde 87.4 görünmesine rağmen,

 

kitap okuyan nüfusun günden güne azaldığını ve

 

okuma alışkanlığının televizyon karşısında nasıl yenik düştüğünü,

                       gözler önüne sermektedir.

 

BM İnsani Gelişim Raporu'na göre Türkiye,

okuma alışkanlığında

Malezya, Libya, Ermenistan gibi ülkelerin de bulunduğu

173 ülke arasında

86. sırada yer almaktadır.

 

Araştırmalara göre:

 

Japonya'da 25 kişiye bir kitap,

 Fransa'da 7 kişiye bir kitap,

Türkiye'de ise 12 bin 89 kişiye bir kitap düşmektedir.

Kültür Bakanlığı ve Basından alınan  2003 verilerine göre:

 

1435 kütüphaneye karşılık,

400 bin kahvehanenin bulunduğu Türkiye'de,

 

Kütüphanelerin yaklaşık  300 tanesi,

personel yetersizliği ve onarımdan dolayı kapalıdır.

 

 

Millî Eğitim Bakanlığı'nın 1993 yılında yaptırdığı bir ankete göre,

insanımızın okumama sebepleri, oranları ile olarak şöyle verilmektedir:

 Milli Eğitim Bakanlığının 1993 yılında yaptırdığı bir ankette niçin kitap okumuyoruz sorusuna verilen cevaplar:

• %16,6 yeterince zamanım yok,
• %10,6 Boş zamanım çok yoğun geçiyor.
• %10,5 T.v. Video... Tercih ediyorum,
• %4,6 kitap fiyatları pahalı,
• %3,4 derslerim çok yoğun,
• %1,9 diğer sebepler ve geriye kalan cevapsız.
Kitap okuma alışkanlığının olmamasının oranı % 50’dir.

 

OECD PISA okuma alanına ve

Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün 2004 LGS sonuçlarına göre ise:

 

- lise mezunu bir öğrencinin ortalama okuduğu kitap sayısı 1.8,

- Günlük kullanılan kelime sayısı 250-500 arası,

- Türkiye’deki okuma oranı %4,

- Tv İzleme oranı %94’tür.

 

Yine Anketler,

kitap okumayı en çok:

 

televizyon ve internet’in engellediğini işaret etmektedir.

 

Hiç olmazsa,

okulumuzda okuma alışkanlığını geliştirmek amacıyla

 

2004-2005 Eğitim-Öğretim yılında,

SERBEST KİTAP OKUMA SAATİ  PROJESİ’ne başlama kararı aldık.

 

Bunun için, öncelikle bir hazırlık çalışması yaptık ve

  • Seçmeli olarak okuttuğumuz,

   Güzel Konuşma ve Yazma ders saatinin bir tanesini bu projeye ayırdık.

 

  • Okulda bütünlük sağlamak amacıyla,

   herkesin okuyacağı ortak gün ve saati belirledik.

 

Ayrıca, Bilgilendirme amaçlı okuma saatinde,

  • her hafta bir şubemizin velilerini okula davet ederek,

     proje hakkında bilgilendirme yaptık.

 

  • Yaşam boyu öğrenme,

    ”Okumanın yaşı, yeri ve zamanı yoktur” sloganıyla teşvik edildi.

 

  • Velilerimize,

     çocuklarının başarısı için,

               kendilerinin de iyi modeller olmalarının gerektiği telkini yapıldı.

 

  • Her gün evlerine,

              bir gazete almalarının önemi vurgulandı.

 

 

  • okuma alışkanlığını evlere taşıma ve    evlerde de akşamları en az yarım saat okuma paylaşımını yapmalarını önerdik.

 

 

Gallup'un 1992-1999 yılları arasında yaptığı ankette katılımcıların çoğunluğu,

  • televizyonu kapattıktan sonra rahatlama hissi duyduklarını,
  • fakat pasiflik ve konsantrasyon düşüklüğünün sürdüğünü belirtiyorlar.
  • Televizyonun enerjilerini emdiğini ve
  • kendilerini tükenmiş bir hale getirdiğini belirten katılımcılar,
  • normal zamana oranla, televizyon seyrettikten sonra

      konsantrasyon güçlüğü çektiklerini belirtiyorlar.

 

Tam tersi olarak ise,

  • kitap okuduktan sonra bu tür zorlukların nadiren görüldüğü belirtiliyor.

Buradan yola çıkılarak,

  • Tv izleme konusunda yapılan hatalar üzerinde duruldu ve
  •  kontrolsüz TV izleme yerine,
    • program seçerek izlemeleri konusunda,

               öğrenci ve veliler bilgilendirildi.

  • ”Tv sizi hapsetmeden siz onu kontrol edin” gibi sloganlarla önermelerde bulunuldu.
  • okuma alışkanlığını teşvik edici sloİl Halk Kütüphanesi ile işbirliği yaptık.
  • Kütüphaneler haftası münasebetiyle,

 

  • “Kitaplar Arasında” adlı oyun,
  • öğrencilerimiz tarafından oynandı.

 

 

okulumuzda,mahallemizde vTEGV ile iletişime geçilerek,

 

  • Gezici Öğrenim Birimi Ateş Böceği

okulumuza davet edildi.

 

  • Slganlar üretilerek

 ilimizin muhtelif yerlerine bilgilendirici afişler asıldı.

 

 

Finlandiya Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Sayın Mervi NAUSIANIEN

ilimize davet edilerek, Kütüphanecilik konusunda,

 ülkesinin deneyimlerini bizimle paylaşması sağlandı.

 

Yetişkinlere yönelik olarak

ücretsiz okuma yazma kursu açıldı

 

Sonuç olarak şunları rahatlıkla söyleyebiliriz:

  • bir yılın sonunda, öğrencilerimiz
    • ortalama 26.4 kitap okudu.

 

  • Evde ailece okuma paylaşımı
    •  yaklaşık % 60 ‘ı buldu.

1 yıllık deneyimlerimizden edindiğimiz bilgilerle,

şu önerilerde bulunabiliriz:

 

  • Yaklaşık 96 aile
    • günlük gazete almaya başladı.

 

  • TV izleme oranları
    • düşmeye başladı.

 

Okuma alışkanlığını geliştirmek için:

  • Okul öncesi ve  İlköğretim okullarından başlayarak, 
    • Okuma dersleri veya kütüphane dersleri konulmalı.

 

  • Çocuklara yönelik kitap yazımı ve
  • Onların göz zevkine uygun kitaplar
    •  teşvik edilmelidir.

 

  • Çocuk kütüphanelerinin sayıları
    •  hızla arttırılmalı,
  • İçlerinde çocuklara hitap edecek bol resimli ve az yazılı kitaplar ve oyun alanları olmalı.
  • Kütüphanelerde bölüm mezunları istihdam edilmeli.
  • Okuma alışkanlığı ile ilgili özendirirci kampanyalar  düzenlenmelidir.

Sözlerimi

 Paul Jennings (Çocuk kitapları yazarı) Cambridge Merkez Kütüphanesinde asılı olan söz:ile bitirmek istiyorum.

İsteksiz okuyucu diye bir şey yoktur. Sadece doğru kitaplar kendisine büyükler tarafından verilmemiş çocuklar vardır."

 

                                                           Ahmet KORKMAZ

                                   Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu  Müdür Yardımcısı

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...