Bir küçük el, Bir KOCA YÜREK!
Altı buçuk yaşında, Özberk adında bir oğlum var. Kirpiye yavrusu tavşan görünür misali, dünyalar tatlısı, akıllı mı akıllı bir çocuk. Seminer döneminde karı-koca öğretmen olduğumuz için bırakacak yer bulamadık ve eşimle dönüşümlü olarak onu da yanımızda götürdük. O gün Özberk benimle gelecekti. E-konferansı başka bir okulda aldığımız için Özberk için sıkıntılı bir gün olacağı endişesiyle düştük yola. İlk saati cep telefonundaki oyunlar sayesinde atlattık ama ikinci saatin ortalarına doğru Özberk’te sıkıntı belirtileri başladı. “Anne, bana 1 lira verebilir misin?” dedi. “Ne yapacaksın?” diye sorduğumda, kantinden dondurma alacağını söyledi. Ben, biraz da benim korumacı yapımdan dolayı, ondan böyle isteklere alışık olmadığım için, önce biraz duraksadım ama sonra tek başına gitme isteğini engellememek için izin verdim. Zaten kantin toplantı salonunun hemen yanındaydı, çok merak edersem de çaktırmadan bakardım. Ve böylece oğlum parayı aldı ve gittiiii :( Biraz bekledikten sonra dayanamayıp kalktım yerimden ve gizlice baktım ne yapıyor diye. Problem yoktu, ağacın altında durmuş, en sevdiği dondurma "gökkuşağı" nı afiyetle yiyordu. Biraz rahatlamış olarak geri döndüm yerime ve başladım oğlumu beklemeye. Bana göre çok kısa olmasa da bir süre sonra geldi benim akıllı oğlum :) "Afiyet olsun. Güzel miydi dondurman?" dedim. "Evet, güzeldi anne." dedi ve aradan bir iki dakika geçtikten sonra "Sana bir şey söyleyeceğim ama kızma, tamam mı?" diye ekledi. Ben bu arada aklımdan bir sürü senaryo geçirirken, "Söyle bakalım, neymiş o?" diyebildim. Oğlum, takındığı o masum ifadesiyle; "Dondurmamı yedikten sonra çöpünü atmak için çöp kutusuna gittim. Tam çöpe atacakken boş şişeler gördüm çöp kutusunun içinde, ama kapakları üzerindeydi. Biz o kapakları topluyoruz diye ben de kapaklarını çıkardım. Bak, cebime koydum hepsini. Ama çöpten aldığım için bana kızmazsın, değil mi?" dedi. Ben pek bir şey söyleyemesem de gururla sarılıp öptüm yanaklarından. Hem sınıfımda çiçeklerimle hem evde bir sürü, bir sürü toplamıştık o mavi kapaklardan ve adını da "Mavi Umut" koymuştuk ama oğlumun çöpten topladığı 3-5 kapak beni ayrı bir duygulandırmıştı işte..."Kızmadım." dedim. "Aferim sana!"
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...