Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Serap Öğretmen... 6 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Serap Öğretmen...

Serap Öğretmen oğlumun geçen yılki ana sınıfı öğretmeni. Özberk'in her anlamda gelişmesine katkı sağlamış, işini severek yapan bir öğretmen. Aynı zamanda da kayınvalidemlerin karşı komşusu.

Şimdi gelelim size neden Serap Öğretmen'den bahsetme gereksinimi duyduğuma. Bugün kayınvalidemlerdeyken Özberk bayram çikolatalarından yemek istedi. Ben de yemek saati yaklaştığı  için çikolatayı alabileceğini ama ancak yemeğini yedikten sonra yiyebileceğini söyledim. Çikolatayı aldı ve onu bir an önce yeme isteğinin verdiği karşı konulmaz dürtüden olsa gerek acıktığını söyledi. Bunun üzerine sofra hazırlandı ama Özberk pek yemeye istekli durmuyordu. Yememek için yemeğin acı olduğundan, yorgun olduğu için benim yedirmemi istemeye kadar bir sürü bahane buldu. Bu arada evde bulunan beş kişi, babaanne ve dede emekli öğretmen, baba 13, ben 10, amca 6 yıllık sınıf öğretmeni, hepimiz neden yemesi gerektiğinden, yediklerinin ona ne gibi yararları olduğundan, neden yemekten önce çikolata yiyemeyeceğinden falan bahsediyoruz ama nafile. En son tüm söylemlerimize rağmen yemek istemediğine karar veren Özberk, çalan kapıyı açmak için sofradan kalktı. Ve gelen kişi olayı elinde sanki bir sihirli değnek varmışçasına çözüverdi. Çünkü gelen kişi Serap Öğretmen'di. Öğretmenini gören Özberk, yorgun olduğu için benim yardım etmemi isteyen, elimdeki kaşığı sanki ben ona zorla kendim yedirmek istiyorum bakışıyla "Anne yemeğimi ben kendim yerim." diyerek  aldı ve tabağı bitene kadar, ne yemeğin acı olduğundan ne de yemek istemediğinden şikayet etmeden, yemeğini yedi. Arkasından öğretmeninden aldığı kocaman bir "Aferim" sanki ona yediği yemekten daha çok yaramış, yemek için can attığı çikolatadan daha çok mutlu etmişti. Bu sahne bana "İşte öğretmenlik böyle bir şey." dedirtti. Beş öğretmenin yapamadığını Serap Öğretmen tek başına yapıvermişti. Hem de hiçbir şey yapmasına, hiçbir şey söylemesine gerek kalmadan çözüvermişti olayı. Aslında hiçbir şey yapmaması,  resme sadece o anda dışarıdan bakıldığında görünen kısımdı. Çok şey yapmıştı ki Serap Öğretmen, onun onayını kazanmak Özberk için bu kadar önemli olmuştu. Yine çok şey yapmıştı ki Serap Öğretmen, onun ağzından sevgiyle söylenen bir "Aferim" Özberk için bu kadar değerliydi. İşte bunun adı, Arslan Öğretmenimizin "kopmaz bağ"ıydı.

Ben de "Siz söyleyince yapıyor. Şöyle söyleseniz de yapsa..." diyaloğunu velilerimle bir çok defa yaşamış olsam da, bu sahneye kendi oğlumda birebir tanık olmak, o anda hem bir öğretmen hem de bir anne ve veli olmak çok değişik duygular yaşattı bana. Bu açıdan bakınca öğretmen olan tarafım, anne olan tarafımın yaşadığı burukluğu unutturdu ve bir kez daha öğretmen olduğum için gurur duydum.

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...