"Anne Ben Temiz Değil Miyim?"
Sene başından beri yaklaşık her hafta başı temizlik kontrolleri yapıyorum.Tıpkı çocukluğumda kendi öğretmenimin yaptığı gibi.. Banyomuzu yapacağız , tırnaklarımızı keseceğiz , önlüğümüz yakamız yıkanacak , ütülenecek , saçlar toparlanacak hatta uzun ise örülecek... Bir de mendillerimiz vardı bizim . Neden bilmiyorum kağıt peçeteler yaygın olmadığından mı aceba? Onlar da haftada bir yıkanır ütülenir ve önlüğümüzün göğüs kısmındaki cebimize özenle yerleştirilirdi.Gerçi ben şanslıydım , titiz bir annem vardı ve bir mendille bir hafta boyunca idare etmeme izin vermezdi.Kirlenince yenisini verirdi.
Ben de şunu fark ediyorum ki evet ünv.yi , eğitim fakültesini bitirdim ama (öğretmenlerime saygısızlık etmek istemiyorum bu benimle ilgili sanırım) kendim öğrenciyken hangi uygulamayı beğeniyorsam onu uygulamaya , beğenmediklerimi ise uygulamamaya çalışıyorum. Etkisini de görüyor muyum? Evet fazlasıyla..Birazdan deineceğim yine.
Farklı ne yapabilirim diye düşündüm.İnternette gezerken da bana yardımcı olacağını düşündüğüm bir şey ile karşılaştım.Bir madalya.Ne madalyası?Temiz öğrenci madalyası. Pazartesi günleri gözlemliyorum , istediğim kriterleri uygulamışlar mı diye.Çok kalıpçı ya da gelenekselci bir öğretmen olduğum için değil bu uygulamam.Tamamen onlarda kişisel bakım ve hijyen bilinci yerleştirmeye yönelik bir uygulama.İleride nasıl olsa öğrenirler diye de düşünenler var ama ağaç yaş iken eğiliyorsa madem ben de bunu onlara şimdiden vermeliyim diye düşündüm.
Ah bir de ağız bakımını oturtabilsem.Yaşadığım coğrafyadan mı kaynaklı; beslenmeleri , genetik yapıları veya ağız temizliğine verilen önem.. bilmiyorum ama öğrencilerimin dişleri hep çürük ve ağız ferahlığı da çok iç açıcı değil malesef..Dişlerden bahsetmişken değinmeden edemeyeceğim ;ben onların diş çeken biricik öğretmenleriyim bir de.Belki yanlış yapıyorumdur diye artık çekmiyorum ama yine kendimden yola çıkarak hareket etmiştim.Okuldasın , ağzında sallanan bir diş var ve dilin durmuyor , elin durmuyor , oynuyorsun ve kanatıyorsun belki de.Onu ordan yok etmek problemi çözer diye düşündüm ve nasıl bir şeyse canları acıdığı halde "öğretmenim dişim sallanıyor","öğretmenim dişimi çeker misin?"diye sürekli yanıma geliyorlardı..
Daldan dala atlamış gibi hissettim kendimi.Ne hakkında başladım , nereye geldim:)
Derken pazartesi günü bakımını yaptığını düşündüğüm , gördüğüm , daha önce seçmediğim 4 öğrenciyi seçiyorum.Burda demokrasiyi kullanmıyorum , tamamen ben seçiyorum.Hafta başı madalyasını alıyor ve cumaya kadar da madalya dahil kendini de koruma , temiz tutma sorumluluğu onda artık.Cuma günü de yeni madalyasını almakta ve fotoğrafı sınıf panosunda ertesi hafta cumaya, yenileri seçilene kadar asılı duruyor. Her şey iyi , hoş , güzel ama seçilemeyenler ne yazık ki üzülüyor.Ee tabii ben de.İlayda'cık seçilmediği için de eve gidip annesine soruyormuş:"Anne ben kirli miyim?Neden öğretmen beni seçmedi?" diye. Ama başta anlaşmıştık her hafta 4 öğrenci seçeceğiz diye.Sayıyı arttırmadım ki diğerleri de şevklensin diye.Fakat sıranın kendisine gelmesini bekleyemeyen İlayda bu sitemiyle beni üzmedi de değil.Aceba uygulamada benim mi bir hatam oldu?Ya da yeni gelen nesil (bu ifadeyi ben de kullanıyorum artık) fazla mı sabırsız ve "bireyselci"(bencil demek istemedim ama aynı kapıya çıktı sanki)?Ama İlayda hedefine ulaştı , pazartesi günü kontrol bile etmeden önce aklımda bir isim vardı haftanın temizine dair..O da İlayda..
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...