ÇOCUKLARIMIZ
Dünyayı verelim çocuklara,
hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar.
Oynasınlar türkü söyleyerek
yıldızların arasında.
Dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi,
sıcacık bir demet somun gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar.
Dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa
öğrensin dünya arkadaşlığı.
Çocuklar dünyayı alacak elimizden ölümsüz ağaçlar dikecekler.
Nazım Hikmet
Kirli bir dünya içinde bile temiz kalmış bir yerleri bulabilmektir çocuk olmak.
Yoksulluktan yaz kış çıplak ayakla dolaşan, açlıktan derisi kemiğine yapışan, dayak yiyen, dilencilik yapan, tiner çeken, yaşamak için öldürmek zorunda kalan, oyuncak silahlarla oynayan, trafik ışıklarında araçların camını silmek isterken azar işiten, mendil satan, ayakkabı boyayan, tacize uğrayan, tamircinin çırağı olan çocuklarımız…
Yüreğim kanar her birini görünce. Boğazımda düğümlenir sözcükler. Yüzlerine bakmaya utanırım.
Her sabah gazeteleri açtığımda içinde onların yer aldığı yürek burkan sayısız haber... Neden sanat, bilim, spor sayfalarında değil de çocuklarımızla ilgili haberleri hep ikinci sayfada okuyoruz. Hiç düşündünüz mü sevgili okurum?
Her biri ayrı bir dram. Kaçırılan, kaybolan, sokağa terk edilen çocuklarımız. Hani çocuklar ülkemizin geleceğiydi...
Büyüklerin sınırlar koymaya çalıştığı dünyasında minik bedeninden beklenmeyecek kadar büyük bir çabayla ayakta durabilen yüreği bedeninden büyük o güzel çocuklara sevgilerimle ...
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...