Öğretmenin oğlu okula başlarsa...
Sevgili ……………. Öğretmenim;
Sessiz ve ıssız bir geceydi. Yolumu kaybetmiştim. Geceyi aydınlatan yıldızlara yol sormak istedim. Irmak takımyıldızına takıldı gözlerim. Hayatın bir ırmak gibi akıp gittiğini düşünürken onu görmem tesadüf olamazdı. Daha dün değimliydi , o ilk okul zilinin benim için çalmışlığı? Annesi yanından ayrılır ayrılmaz sınıfı göz yaşlarına boğan ve bu yüzden bir hafta annesiyle sınıfımızı paylaştığımız Ali, beni kapıdan bırakır bırakmaz kendi mini mini birlerine koşan annem…İnsan-yaşam biriktire, kaybede geçen yıllar ve geldiğimiz bu günler. Hangi ırmağa miniğini bırakmaya karar veremeyen telaşlı, öğretmen bir anneydim bugün.
Arayışlarım vardı. Sıkça sağlık sorunları yaşayan oğlum için elbette en öncelikli dileğim, sağlıktı. Hemen arkasından kendine güvenen, dünyada tek başına bir kuruşsuz bile kalsa ayakları üzerinde kalmayı becerebilen, öğrenmeyi öğrenen, araştıran, sorgulayan, yaradılış amacını bilen, kendinden olmayana saygı duyabilen, duyarlılık sahibi, verdiği sözün senet olduğunu bilen- ve belki önem sırası sonlarda olan-akademik başarıya sahip, insan gibi insan olarak yetiştirecek bir öğretmen bulabilmekti isteğim.
İçi boşaltılmış sistemler, -mış gibi yapan kitaplar, bankamatiğe bağlanmış görevler, bıkmışlıklar, öğrenilmiş çaresizlikler, önce benler, ne kadar ekmek o kadar köfteler, larlar lerler…Karanlıktı, ıssızdı, korkutucuydu gece. Taki, biraz daha ötedeki kutup yıldızını görene kadar! İşte kuzey burasıydı, bulmuştum yolumu.
Mesleğimin 11. Yılına başlamak üzereyim. Şimdiye kadar her öğrencime, bu çocuk benim çocuğum olsaydı nasıl davranılmasını isterdim, sorusunu cevaplayacak şekilde davrandım. Sanırım bu yüzden Allah ta oğluma böyle düşündüğüne inandığım bir öğretmen nasip etti.
Sizin ırmağınıza bırakıyorum miniğimi sevgili öğretmenim. Sevginizin temiz suyuyla yıkayın onu.
Önce Allah’a sonra size emanet, sevgiler.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...