15- Tüm Bilimlerin Kaynağının ''Tasarım'' Olduğunun İspatı
15- Tüm Bilimlerin Kaynağının ''Tasarım'' Olduğunun İspatı
''Tüm bilimlerin anası ''Felsefe'' veya ''Matematik'' tir''. Diyenlerin tezleri çürüdü; yapılan son araştırmalar şu doğrultuda; Sağ beyin ''İlkel Beyin'' olarak isimlendirilmiş ve bebekken en fazla sağ beynimizi kullanıyoruz, çocukken daha az kullanıyoruz, yetişkinliğimizde ve yaşlılığımızda çok daha az kullanıyoruz. Sol beyin yaşımız büyüdükçe daha baskın çıkıyor, daha yoğun bir şekilde kullanılıyor.
Bu durumu herkes bir anaokulu ve ortaokul öğrencisinin şekilleri hafızalarında tutabilme kapasitelerini ölçerek bulabilir. ''Küçükler şekilleri daha zor unuturlar''. Örneğin dört yaşındaki bir çocuk bir ay önce gittiği bir misafirlikte ne yediğini, o evde hangi renkte hangi eşyaların olduğunu, oraya giderken hangi ayakkabısını giydiğini ondört yaşındaki bir ortaokul öğrencisine göre çok daha net hatırlar.
Çocuklar yazıyı öğrendikten sonra şekilleri, nesneleri bir kenara bırakıp sembollerle (1-2-3-a-b-c gibi) öğreniyorlar. Semboller, mantıksal matematiksel zekanın kullanılması için lineer yani bir sıra ve sistemli kurallar dizisi ile öğrencilere öğretiliyor. Bu sayede çocuk okuma yazma ve aritmetik gibi işlemleri yaparak sol beynini daha yoğun kullanmaya ve geliştirmeye başlıyor. Sol beyinle yapılan işlemler belirli sıra ile ve belirli kurallar dahilinde yapıldığı için, bunlar sınavlarda tekrar istendiğinde, büyük bir sorun ortaya çıkıyor: UNUTMA. Sağ beyinde ise belirli kurallar zinciri olmadığı ve ZİHİNDE CANLANDIRDIĞI BİÇİMLERİ olduğu gibi doğal kaydettiği için unutma daha az oluyor.
Bu durumu günümüzün bilgisayar teknolojisi ile daha kolay anlatabiliriz. Bilgisayarlar insan beyninin çalışma prensibine göre yapıldığına göre, bilgisayarlarda insan beynindeki gibi iki önemli parça vardır;
1-Tüm işlemlerin mantıksal bir döngü ile yapıldığı ''işlemci'' İnsan beyninde sol beyin ile aynı görevi yapar.
2- Tüm verilerin depolandığı ''ram bellekler ve sabit sürücüler'' İnsan beyninde sağ beynin görevini yapar. Buradaki işleyişte aynen insan beynindeki gibidir; Bilgisayar işlemcisinin mantıksal ve matematiksel bir işlem yapabilmesinin ön şartı sabit sürücüde ne olduğuna bağlıdır.
Bu insanlık tarihinde de genelde böyle; milattan önce on bin ' ler de ki bir mağara adamının günümüzün insanlarından çok daha az unutkan olduğu tahmin ediliyor. Bunun sebebi de yine yazı yani semboller henüz oluşturulmadığı için o zamanki insanların şekillerle anlaşması mağara duvarlarına çizilen resimlerin, ZİHİNDE CANLANDIRDIĞI BİÇİMLERİN, akılda kalıcılığı artırması sağ beyni daha yoğun bir şekilde çalıştırmasından dolayıdır.
Bu bilgilerden sonra Fhilosophia ''Felsefe'' nin terimsel anlamına baktığımızda karşımıza ''bilgelik sevgisi'' çıkıyor. Tasarım terimsel anlamı ile ''zihinde canlandırılan şekil'' ile karşılaştırdığımızda durum açıkça görülüyor ki ORTADA BİLGİNİN VAR OLABİLMESİ İÇİN önce ZİHİNDE CANLANDIRILMASI VE ÜRETİLMESİ gerekiyor. Burada vahiy ile gelen bilgiyi ayrı tutuyoruz. Bu durum bize tüm öğrenme olaylarının ve oluşturulan bilimlerin TASARIM güdüsü ile yani sağ beyin aktivitesi ile başladığını daha sonra işin içine mantıksal matematiksel çalışan sol beynin bu işe katıldığını gösteriyor.
Felsefeyi en geniş anlamda ''Düşünme'' diye tanımlayacak olsak bile yukarıda anlattığımız; çocukların hafızalarının daha güçlü olması, geçmiş devirdeki insanların daha yoğun sağ beyinlerini kullanmaları, insanoğlunun hayatı ilk sağ beyin ile algılamaya başlaması yine TASARIM ' ı öne çıkarıyor. Ayrıca bilgisayar işlemcisinin mantıksal ve matematiksel bir işlem yapabilmesinin ön şartının sabit sürücüde ne olduğuna bağlı olması kuralından dolayı rahatlıkla TASARIM 'ın Tüm bilimlerin anası olduğunu bilimsel bir şekilde ilan ediyoruz.
Burada sağ beyin, sol beyinden üstündür veya tasarım, felsefeden üstündür gibi kıyaslamalar yapmıyoruz. Hepsinin yeri ve önemi farklıdır ama yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi en baş zihinsel aktivitelerde zihnin kullanımında verimlilik bakımından da TASARIM bariz bir şekilde öne çıkıyor. Çünkü bir kişi Tasarım yaptığında yani ''Zihinde canlandırdığı biçimi üretmeye çalıştığında'' hem sağ beyni hem sol beyni aynı anda kullanarak hayallerini kontrol altına alabildiği için kapasitesinin dört katına çıkıyor.
04.01.2013
Daha Güçlü Bir Türkiye Dileğiyle.....
Celal ÖNGÜN
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
Bu durumu herkes bir anaokulu ve ortaokul öğrencisinin şekilleri hafızalarında tutabilme kapasitelerini ölçerek bulabilir. ''Küçükler şekilleri daha zor unuturlar''. Örneğin dört yaşındaki bir çocuk bir ay önce gittiği bir misafirlikte ne yediğini, o evde hangi renkte hangi eşyaların olduğunu, oraya giderken hangi ayakkabısını giydiğini ondört yaşındaki bir ortaokul öğrencisine göre çok daha net hatırlar.
Çocuklar yazıyı öğrendikten sonra şekilleri, nesneleri bir kenara bırakıp sembollerle (1-2-3-a-b-c gibi) öğreniyorlar. Semboller, mantıksal matematiksel zekanın kullanılması için lineer yani bir sıra ve sistemli kurallar dizisi ile öğrencilere öğretiliyor. Bu sayede çocuk okuma yazma ve aritmetik gibi işlemleri yaparak sol beynini daha yoğun kullanmaya ve geliştirmeye başlıyor. Sol beyinle yapılan işlemler belirli sıra ile ve belirli kurallar dahilinde yapıldığı için, bunlar sınavlarda tekrar istendiğinde, büyük bir sorun ortaya çıkıyor: UNUTMA. Sağ beyinde ise belirli kurallar zinciri olmadığı ve ZİHİNDE CANLANDIRDIĞI BİÇİMLERİ olduğu gibi doğal kaydettiği için unutma daha az oluyor.
Bu durumu günümüzün bilgisayar teknolojisi ile daha kolay anlatabiliriz. Bilgisayarlar insan beyninin çalışma prensibine göre yapıldığına göre, bilgisayarlarda insan beynindeki gibi iki önemli parça vardır;
1-Tüm işlemlerin mantıksal bir döngü ile yapıldığı ''işlemci'' İnsan beyninde sol beyin ile aynı görevi yapar.
2- Tüm verilerin depolandığı ''ram bellekler ve sabit sürücüler'' İnsan beyninde sağ beynin görevini yapar. Buradaki işleyişte aynen insan beynindeki gibidir; Bilgisayar işlemcisinin mantıksal ve matematiksel bir işlem yapabilmesinin ön şartı sabit sürücüde ne olduğuna bağlıdır.
Bu insanlık tarihinde de genelde böyle; milattan önce on bin ' ler de ki bir mağara adamının günümüzün insanlarından çok daha az unutkan olduğu tahmin ediliyor. Bunun sebebi de yine yazı yani semboller henüz oluşturulmadığı için o zamanki insanların şekillerle anlaşması mağara duvarlarına çizilen resimlerin, ZİHİNDE CANLANDIRDIĞI BİÇİMLERİN, akılda kalıcılığı artırması sağ beyni daha yoğun bir şekilde çalıştırmasından dolayıdır.
Bu bilgilerden sonra Fhilosophia ''Felsefe'' nin terimsel anlamına baktığımızda karşımıza ''bilgelik sevgisi'' çıkıyor. Tasarım terimsel anlamı ile ''zihinde canlandırılan şekil'' ile karşılaştırdığımızda durum açıkça görülüyor ki ORTADA BİLGİNİN VAR OLABİLMESİ İÇİN önce ZİHİNDE CANLANDIRILMASI VE ÜRETİLMESİ gerekiyor. Burada vahiy ile gelen bilgiyi ayrı tutuyoruz. Bu durum bize tüm öğrenme olaylarının ve oluşturulan bilimlerin TASARIM güdüsü ile yani sağ beyin aktivitesi ile başladığını daha sonra işin içine mantıksal matematiksel çalışan sol beynin bu işe katıldığını gösteriyor.
Felsefeyi en geniş anlamda ''Düşünme'' diye tanımlayacak olsak bile yukarıda anlattığımız; çocukların hafızalarının daha güçlü olması, geçmiş devirdeki insanların daha yoğun sağ beyinlerini kullanmaları, insanoğlunun hayatı ilk sağ beyin ile algılamaya başlaması yine TASARIM ' ı öne çıkarıyor. Ayrıca bilgisayar işlemcisinin mantıksal ve matematiksel bir işlem yapabilmesinin ön şartının sabit sürücüde ne olduğuna bağlı olması kuralından dolayı rahatlıkla TASARIM 'ın Tüm bilimlerin anası olduğunu bilimsel bir şekilde ilan ediyoruz.
Burada sağ beyin, sol beyinden üstündür veya tasarım, felsefeden üstündür gibi kıyaslamalar yapmıyoruz. Hepsinin yeri ve önemi farklıdır ama yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi en baş zihinsel aktivitelerde zihnin kullanımında verimlilik bakımından da TASARIM bariz bir şekilde öne çıkıyor. Çünkü bir kişi Tasarım yaptığında yani ''Zihinde canlandırdığı biçimi üretmeye çalıştığında'' hem sağ beyni hem sol beyni aynı anda kullanarak hayallerini kontrol altına alabildiği için kapasitesinin dört katına çıkıyor.
04.01.2013
Daha Güçlü Bir Türkiye Dileğiyle.....
Celal ÖNGÜN
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...