17- Bir yedi milyar insanı daha doyurur bu ilim
17- Bir yedi milyar insanı daha doyurur bu ilim
Hep merak ederdim dünyadaki bu kadar insan ne yer ne içer, üretilen ürünler bu yedi milyar insanın ihtiyacını karşılar mı? diye, taki Japonya da yapılan topraksız tarım denemelerini görünce hayretler içinde kaldım. Düşüncem şu şekilde değişti. ''Bir yedi milyar insanı daha doyurur bu ilim. Açgözlülüğe, kavgaya savaşlara gerek kalmaz. Kıtlıktan ölen insanlar olmaz.''
Gerçektende ( http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=pXpl4rHPE6A#! ) ilgili linkte anlatıldığı gibi Japonlar bir domastes çekirdeğinden tam onüçbin domates elde ediyorlar ve bunu yaparken de hiçbir hormon veya ilaç kullanmıyorlar. Peki bu domates ağacı nasıl bu hale geliyor? Her canlının ''Kendini Gerçekleştirme Güdüsü'' sayesinde yaratılıştan. Bize düşen çevre şartlarını bitkinin kendini gerçekleştirebileceği şekilde geliştirerek değiştirmek o çevrede inovasyon yapmak.
Bitkinin çevresindeki bu inovasyon nasıl yapılır? Bitkiye daha küçükken su ve minarellerini vererek bitkiye büyümesi için uygun ortam var sinyalini gönderilir bu sayede bitki olumsuz çevre şartlarından etkilenmeden tam hız büyüme moduna girmiş olur. Yani kendini gerçekleştirmesi için tüm şartlar sağlanmış olur. Bu buluşundan sonra ''Ben bu sayede inanmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anladım. Tanrının doğada gizli bu yüksek teknoloji ve dengenin içine gizlenmiş yüzünü hyponica sayesinde çok açık bir şekilde görebiliyorum'' diyen Nozava bey Allah' a olan inancının da arttığını söylüyor.
Bu çalışmalardan sonra kendini gerçekleştirme çabası içinde olan çocuklarımızı, öğrencilerimizi düşündüm. Onları bu bitkinin yerine koydum. Gerçekten kendilerini gerçekleştirebilmesi için bizler çocuklarımıza okulda ve evde uygun çevre şartlarını oluşturabiliyor muyuz? Teknoloji, tasarım ve inovasyon bakımından uygun öğrenme ortamları oluşturmayı başarabilen Finlandiyayı biliyoruz. Çevre şartlarını ve inovatif öğrenme biçimlerini eğitime uygun bir hale getiren Finlandiya 'nın her sene PISA sınavlarında birinci olduklarını da biliyoruz. Yani daha çok çalışmamız ve üretmemiz gerektiğini biliyoruz.
Ben ve öğrencilerimde iç anadoluda yani kurak bir bölgede yaşayan insanlar olarak yapım kuşağında bu projeye odaklandık. Kendi bölgemizde çıkan volkanik mineraller ve jips minareli ile hazırladığımız topraksız tarım çalışmamız ''Şimdi Düşünme Zamanı Ulusal Sergisi'' ne katıldı. www.inovasyon.weebly.com/haberler.html www.tpe.gov.tr/portal/galeri.jsp?galeri=601&f=8 Bilim adamları İç Anadolu ' nun 20 yıl içinde bir çöl haline geleceğini öngörüyor. Ortada verimli toprak diye bir şey kalmayacak. Teknolojimizi şimdiden bu yöne kaydırırsak;
1- Sudan %85 tasarruf edebileceğimiz
2-İlaçlamanın olmadığı dolayısı ile de toksik hastalıklar ve kanser riskinin azaldığı
3-Çapalamanın olmadığı, yani yabancı otlarla mücadelenin olmadığı,
4- On Kat Verim, Japonların domates ağacı teknolojisini öğrenebilirsek 100 kat daha verimli olduğu
5-Tamamen Organik
6- Balık Akvaryumunun Suyu Kullanılırsa Gübreye de gerek kalmadan
7- Çevreyi kirletici atık yok tamamen doğal yaşam döngüsünü, yani minyatür bir ekosistemi oluşturup kendi bahçelerimizde kullanabilirsek. 20 yıl sonra şimdinin Afrikası durumuna düşmeyeceğiz. Teknoloji, tasarım ve inovasyon sayesinde ayakta kalacağız.
23.01.2013
Daha Güçlü Bir Türkiye Dileğiyle.....
Celal ÖNGÜN
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
Gerçektende ( http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=pXpl4rHPE6A#! ) ilgili linkte anlatıldığı gibi Japonlar bir domastes çekirdeğinden tam onüçbin domates elde ediyorlar ve bunu yaparken de hiçbir hormon veya ilaç kullanmıyorlar. Peki bu domates ağacı nasıl bu hale geliyor? Her canlının ''Kendini Gerçekleştirme Güdüsü'' sayesinde yaratılıştan. Bize düşen çevre şartlarını bitkinin kendini gerçekleştirebileceği şekilde geliştirerek değiştirmek o çevrede inovasyon yapmak.
Bitkinin çevresindeki bu inovasyon nasıl yapılır? Bitkiye daha küçükken su ve minarellerini vererek bitkiye büyümesi için uygun ortam var sinyalini gönderilir bu sayede bitki olumsuz çevre şartlarından etkilenmeden tam hız büyüme moduna girmiş olur. Yani kendini gerçekleştirmesi için tüm şartlar sağlanmış olur. Bu buluşundan sonra ''Ben bu sayede inanmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anladım. Tanrının doğada gizli bu yüksek teknoloji ve dengenin içine gizlenmiş yüzünü hyponica sayesinde çok açık bir şekilde görebiliyorum'' diyen Nozava bey Allah' a olan inancının da arttığını söylüyor.
Bu çalışmalardan sonra kendini gerçekleştirme çabası içinde olan çocuklarımızı, öğrencilerimizi düşündüm. Onları bu bitkinin yerine koydum. Gerçekten kendilerini gerçekleştirebilmesi için bizler çocuklarımıza okulda ve evde uygun çevre şartlarını oluşturabiliyor muyuz? Teknoloji, tasarım ve inovasyon bakımından uygun öğrenme ortamları oluşturmayı başarabilen Finlandiyayı biliyoruz. Çevre şartlarını ve inovatif öğrenme biçimlerini eğitime uygun bir hale getiren Finlandiya 'nın her sene PISA sınavlarında birinci olduklarını da biliyoruz. Yani daha çok çalışmamız ve üretmemiz gerektiğini biliyoruz.
Ben ve öğrencilerimde iç anadoluda yani kurak bir bölgede yaşayan insanlar olarak yapım kuşağında bu projeye odaklandık. Kendi bölgemizde çıkan volkanik mineraller ve jips minareli ile hazırladığımız topraksız tarım çalışmamız ''Şimdi Düşünme Zamanı Ulusal Sergisi'' ne katıldı. www.inovasyon.weebly.com/haberler.html www.tpe.gov.tr/portal/galeri.jsp?galeri=601&f=8 Bilim adamları İç Anadolu ' nun 20 yıl içinde bir çöl haline geleceğini öngörüyor. Ortada verimli toprak diye bir şey kalmayacak. Teknolojimizi şimdiden bu yöne kaydırırsak;
1- Sudan %85 tasarruf edebileceğimiz
2-İlaçlamanın olmadığı dolayısı ile de toksik hastalıklar ve kanser riskinin azaldığı
3-Çapalamanın olmadığı, yani yabancı otlarla mücadelenin olmadığı,
4- On Kat Verim, Japonların domates ağacı teknolojisini öğrenebilirsek 100 kat daha verimli olduğu
5-Tamamen Organik
6- Balık Akvaryumunun Suyu Kullanılırsa Gübreye de gerek kalmadan
7- Çevreyi kirletici atık yok tamamen doğal yaşam döngüsünü, yani minyatür bir ekosistemi oluşturup kendi bahçelerimizde kullanabilirsek. 20 yıl sonra şimdinin Afrikası durumuna düşmeyeceğiz. Teknoloji, tasarım ve inovasyon sayesinde ayakta kalacağız.
23.01.2013
Daha Güçlü Bir Türkiye Dileğiyle.....
Celal ÖNGÜN
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...