PARMAK KALDIRMAYIN !!!
Öğretmenler olarak hepimizin ortak bazı hayalleri ve beklentileri vardır değil mi?
Okul imkanları , fiziksel şartlar, okul-veli-öğretmen işbirliği, öğrenen öğreticiler .. Sanırım siz de bunların çok etkileyici terimler olduğunu düşünüyorsunuz.
Bir başka hayalimiz daha var ; ders esnasında inmeye parmaklar, söz almak için ardı arkası kesilmeyen derse katılma istekleri.
Benim de böyleydi tabii ki.. Ta ki bu konu ile ilgili bir yazı okuyana kadar. İngilizce yayımlanmış yazı edudemic.com sitesindeydi. ve başlığı "3 Reasons Students Should Not Raise Their Hands" ( Öğrencilerin parmaklarını kaldırmamaları için 3 sebep)
"Okuduğum da hiç böyle düşünmemiştim " dedim kendi kendime .. Gerçi zaman zaman bunu sağlamak için benzer uygulamalar yapmış olsam da bu bilince dayandırarak yapmamıştırm..
Peki neymiş bu sebepler.. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var sanırım. Hemen hemen hepimizin sınıfında "O" öğrenci vardır değil mi? Hani siz soru sorar sormaz hemen parmak kaldıran, bilse de bilmese de denemeye cesareti olan.. İşte bende de var..
Bu yazıyı okuyunca , şunu düşündürttü; soru sorduğu zaman birinin parmak kaldırması güzel birşeydir elbette.. Lakin, sunu unutmamalıyız sanırım, soru sorduğumuz zaman herkes aniden cevap vermek yerine, bir süre düşünme sürecini yaşar ve ondan sonra cevaba ulaşır. Ama "O" hemen parmak kaldıranlar yüzünden şu olduğunu görebiliriz. Siz soru sorduğunuz anda , O hemen akabinde kalkan parmak , aslında bir çoğunun düşünme sürecini sekteye uğratıyor, hatta diğer öğrencilerin düşünme sürecine girmeden , düşünmeyi sonlandırmalarına sebep olma ihtimalleri yüksektir. Bu nedenle , parmak kaldırma konusunda " PARMAK KALDIRMA" DİYORUZ.. Fakat bu durumun öğrencilere de açıklanması gerekir Kİ herkesin bu konudaki bilinci ve farkındalığı motivasyon kırıcı olmasın.. Öğrencilere bu durumu gerektiren üç sebebi şu şekilde açıklayabiliriz:
1. Önce , yanınızdaki ile paylaşın: Bu bir bakıma da peer education ( akran eğitimini ) destekler. Biliyoruz ki akran eğitimi çok etkili bir öğrenme yoludur. Soru sorulduktan, sonra bir süre boyunca bu ikililerin birbirleri ile soruyu tartışmasına ve araştırmalarına izin verilmesi gerekir. Bu şekilde bir çok becerinin daha gelişimi sağlanabilir.
2. Herkes cevap verebilir: öğrencilere verilen sürede , sorunun cevabının hazırlanmış olması beklenir. Sonra parmak kaldırmak yerine , öğrencilerin isimlerinin yazılı olduğu bir kura torbası hazırlanır ve rastgele ismi çekilir. Doğru cevabı veremezse bu bir ceza gerekliliği değildir.. Bu çok önemli bir nokta, HATANIN MÜMKÜNLÜĞÜ... bu rahatlık sağlanmazsa, cevabı arama süreci ve öğrenmeye isteklilik kesinlikle sekteye uğrayacaktır.
3.Cevaplayamamak bir kaçınma nedeni olarak algılanmamalı: Kurada ismi çıkan öğrenci gayet rahatlıkla bilmiyorum , ya da bulamadım diyebilmelidir. Soruyu bilemediğinde, bilemeyen kişinin ismini kenara koyarım , bu arada öğrenci aramaya devam eder. Bu esnada öğrenci , bulduğunda öğretmene bir jest-mimik ile bunu belirtir ve öğretmen söz verir, Hala emin değilse , öğretmen bazı ipuçları sağlar. Diğer arkadaşları da yardım edebilir sorun değil, bir şekilde O kişinin cevabı tam anlamıyla vermesi sağlanır.
Şu çıkarımı yapmak mümkün; öğretmenlikte bazen iş , soru sorabilmekte biter, ve soru sorduğumuzda onun cevaplanma sürecini iyi yönetebilmekten geçer.. Cevap doğru ya da yanlış farketmez, düşünme sürecini ve araştırma sürecini iyi uygulayabilen bir birey yetiştirebilmek TÜM SORULARA CEVAP GİBİDİR ASLINDA... teşekkürler
Görüntülenme Sayısı:Google.Apis.Requests.RequestError User does not have sufficient permissions for this profile. [403] Errors [ Message[User does not have sufficient permissions for this profile.] Location[ - ] Reason[insufficientPermissions] Domain[global] ]
Ne güzel bir paylaşım.Sağolun Dinçer Bey.Torbadan isim çekmeyi mutlaka uygulayacağım.
Esin Özbay
16.11.2012
Torbadan isim çekmek, sadece sorunun yanıtının herkes tarafından düşünülmesini değil, derse olan ilgiyi de arttırır... Gerçekten hoş bir yöntemmiş... Sağ olun öğretmenim...
Özlem Çağlar
17.11.2012
E-Kampüs’ün öğretmenlerin kendi aralarındaki paylaşımlarıyla da bir “Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi’ne” dönüştüğüne ilişkin bu harika paylaşım için teşekkürler. Bu güzel paylaşımı destekleyen bir araştırma bulgusuyla küçük bir katkıda bulunmak isterim.
İlk olarak Mary Budd Rowe (1972) tarafından yapılan bir araştırmaya göre öğretmenler soruları sorduktan sonra tüm öğrencilere en az üç saniye bekleme ve düşünme süresi (wait-time and think- time) verdiklerinde öğrencilerin;
• Cevaplarının uzunluğu ve doğruluğu artmış,
• “Bilmiyorum” diyen ve cevap veremeyen öğrencilerin sayısı azalmış,
• Yanıt vermek isteyen ve uygun yanıtları veren öğrencilerin sayısı artmış,
• Akademik başarı testlerinde öğrencilerin başarı puanlarının artma eğiliminde olduğu görülmüştür.
Bu uygulamayla birlikte öğretmenlerin davranışlarında da şu değişiklikler olmuş:
• Soru sorma stratejilerinin çeşitlilik ve esneklik bakımından artma eğiliminde olduğu,
• Öğretmenler tarafından sorulan soruların sayısı azalırken, kalitesinin ve çeşitliliğinin arttığı,
• Öğretmenlerin öğrencilere daha karmaşık bilgi işleme ve üst düzey düşünme gerektiren ek sorular sordukları görülmüştür.
Benzer araştırmalar ilerleyen zamanlarda da yapılmış ve benzer bulgular elde edilmiş. Kendi sınıfımda da bu uygulamayla birlikte öğrencilerimin verdikleri yanıtların niceliği ve niteliğinde çok ciddi artış gördüm.
Gevezeliğim için af diler; değerli paylaşımınız için tekrar teşekkür ederim Dinçer Hocam.
Mustafa Göktaş
17.11.2012
Mustafa hocam estf... Çok teşekkür ederim desteginiz icin, yazım daha da anlamlandi teşekkürler
Dinçer Demir
17.11.2012
güzel paylaşımlarınız için çok teşekkürler....sınıfımda deneyip sonucu görmek istiyorum....selamlar...
Ayşen Öznacar
19.11.2012
Ben bu uygulamayı bir yıldır deniyorum sınıfımda kesinlikle daha etkili. Öğrenci sinmesi ve pasifliği ortadan kalkıyor, bütün öğrenciler aktifleşiyor.
İbrahim Gündem
20.11.2012
Gerçekten harika bir uygulama. Ben de deneyeceğim.
Aysun Yağcı
20.11.2012
umarım olumlu sonuçlar olacaktır. Teşekkürler
Dinçer Demir
20.11.2012
Çocukların oyunlarını dikkatle hiç izlediniz mi? Oyun sırasında hiç biri parmak kaldırmıyor. Konuşuyor konuşuyorlar, anlamadıkları veya anlatamadıkları zaman tekrar konuşuyor aralarında oluşan problemleri bir şekilde çözüyorlar. Ne zaman biz devreye giriyoruz işte o zaman olanlar oluyor. Aralarında kendiliğinden oluşan görünmez kurallar birden yıkılıyor.
Yusuf Ziya Güldere
22.11.2012
Öğrencimin getirdiği mama kutusuna her öğrenci adını soyadını yazarak attı.Okuma yaparken uyguladık.Problemi okurken,çözerken uyguladık.Kurada çıkanları başka bir kutuya attık.Ben de yorulmadım.Tüm çocuklar eşit haklara sahipti.Sınıfımda demokrasi vardı bugün.Teşekkürler Dinçer Bey.
Esin Özbay
22.11.2012
Biz de hemen torbamıza isimleri yazıp attık...Başladık uygulamaya...Çocuklar benden daha önce alıştılar...Arada ben kim söylemek istiyor dediğimde "öğretmenim ismimizi çekmenizi bekliyoruz" dediler....kahkahalar oldu...denemeye ve alışmaya devam....
aysenoznacar
26.11.2012
bunları duymak ve okumak çok mutlu ediyor beni. teşekkürler, ama sanırım daha da fazla yarar sağlayan öğrencilerimiz olmuştur. Ben de özellikle 15 sn durun parmak yok diyorum ama parmak sayısı o kadar fazlalaşıyor ki.. hatta hadi son bir iki kişi daha, hadi hadi , az kaldı.. diye bir destekleme yapınca bir iki kişi daha kaldırıyor parmaklarını... çok basit ama çok etkili bir yöntem ...
Dinçer Demir
26.11.2012
Kesinlikle etkili bir uygulama...Teşekkürler paylaşımınız için!
Esen N. Sağlık
28.11.2012
bizlerle paylaştığınız için teeşekkürler Dinçer Hocam.torbadan isim çekmek ders sırasında öğrencilere,derse heyecan ve hareket getirir , bende uygulayacağım iyi çalışmalar diliyorum
tülin kalkan
15.12.2012
Tesekkürler hocam, torba yöntemini deneyeceğim hemen:) ben de sınıfta soyle bir yöntem uyguluyorum.soruyu yazıyorum tahtaya, claaaaaassssss diye bagiriyorum onlar da yeeeeess diye bagiriyorlar.o sirada bana odaklaniyorlar.soruyu tekrar isaret ederek, 3 kez elimi cirpjyorum ve ask your neighbour ( birsey ogreteceksem veya bir dialog yapacskdak teach your neighbour diyorum) diyorum , derken de 2kez parmak şıklatiyorum.onlar da 3 kez el cirpiyor hepsi ayni anda ve okay diye bagiriyor, bunu söylerken de 2 kez parmak şıklatıyorlar.VE soruyu birbirlerine sormaya basliyorlar.2dk lik soruyu tartisma süresi veriyorum.claaaaaaassssss diye bagirip finitoooo diyorum.biraz karisik.ama inanin eglenceli:)
pelin özer uz
1.2.2014