Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Yasınız x 365 = 0 Hata ? Hiç Sanmıyorum ? 5 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Yasınız x 365 = 0 Hata ? Hiç Sanmıyorum ?

Yabanci dil öğreniminı en kabaca şekilde ikiye ayırmak istiyorum. Birincisi yetişkinler , digeri de cocuklar.

Bu iki grubu kıyaslarsak , özellikle  yetişkinler  konuşma konusunda cocuklara kıyasla daha gec sonuc verebilmektedirler.. Sanırım bunun en büyük sebeplerinden biri , yanlış yapma korkusu..

 

 

Benim de bir çok yetişkin ogrencim oldu zamanında. Hatadan korkmaları çok bariz bir özellikti. Hatadan korkmamaları konusunda bir çok kez tavsiye versek de , bu kolay kolay aşılır bir bir durum olamıyor maalesef. Bunun da bir çok geçmiş öğrenme deneyimlerine dayanan sebepleri var elbet.Bu durumlarda çözüm oluşturabilmek adına bir soru sormak etkili bir yöntem olabiliyor. Ne mi o soru ? 

KAC GUNDUR YASIYORSUNUZ ?  Evet, belki bunu okuyanlar da bu soruya ilk anda cevapsiz kalmış olabilir.

Size bir kac yardım ...

 

10 yaşındakiler : 3650 gundur 

20 yaşındakiler : 7300 gundur

35 yaşındakiler : 12775 gundur

42 yaşındakiler : 15330 gundur 

Yasiyor... 

Binlerce gundur yasıyoruz yani ... Ee o zaman binlerce gün yasıyorsak, kendi dilimizde hata yapmadığıniz 1 tanecik bile gün var mı ? 

 

Evet, doğru; sanırım yoktur... Yani kendi dilimizde binlerce gundur yasamamiza rağmen , bir gün bile hata yapmadan konusamiyorsak, yeni öğrendiğimiz yabancı bir dilde hatasizligi hedef haline koymak ve "hatasız oldugunda konuşmaya başlayacağım" ile kendimizi kandırmak ne kadar gerçekçi ...


işte bunu duymak bazı yabancı dil öğrenenleri rahatlatıyor. Bu farkındalık , hatanın ne kadar da yaşamın içinde ve öğrenme deneyimlerinin kaçınılmaz bir parçası olduğunu çok net gözler önüne serebiliyor.

 

Peki o zaman, şimdi yazımıza bir kaç öneri ile devam etmenin tam zamanıdır diye düşünüyorum.

 

Yabancı dil öğrenmek istiyorsak;

  • HATA YAPMAKTAN KESİNLİKLE ÇEKİNMEMELİYİZ. ( çünkü bu dil'in doğasında var)
  • Mükemmeliyetçiliği bırakmalıyız
  • Çok uzun sürede olmayabilir, kısa süreli ama istikrarlı bir çalışma yapmalıyız ( 10 dk ama hergün )
  • Çıktıyı çoğalmak istiyorsak (konuşma-yazma) , daha çok girdi yapmalıyız ( okuma- dinleme)

Eğer hataları azaltmak istiyorsak,

  • Konuşmalarımızı kaydedip, hataları farkedip düzeltme çabasına girmeliyiz sadece.
  • Hata not defteri oluşturabiliriz ve bir sonraki kullanımda buna dikkat edebiliriz.
  • Grammar hastalığını bırakmalıyız. Süreç içerisinde yavaş yavaş azalacaktır ( Grammar kitaplarından dil öğrenilmez-kurallar öğrenilir)
  • Çok hızlı konuşmak, çok iyi konuşmak değildir. Aşırı yavaş konuşmak da sizi robot gibi yapar. Amacımızın iletişim olduğunun farkında olarak, belli bir akıcılık oluşturmak, gerçekçi bir hedeftir.
  • BUNU BURADA BİTİRMEK İSTİYORUM... BU ALANDA DENEYİMLERİ OLAN ARKADAŞLARDAN VE DİL ÖĞRENİRKEN YAPTIĞI YARARLI ÇALIŞMALARI OLANLARDAN YAZIYI DEVAM ETTİRMEK ADINA YORUM KISMINA EKLEMELER YAPMALARINI RİCA EDECEĞİM..

 

şimdiden teşekkürler...

 

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...