Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
23 NİSAN KONUŞMA METNİM 0 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

23 NİSAN KONUŞMA METNİM

Sayın Meslektaşlarım,

Değerli misafirlerimiz,

Öpüp de başımıza koyduğumuz ekmek gibi mübarek, memleketimizin aziz köşesi bu memleketin  değerli insanları,

Yarınımız, umudumuz, muradımız, çiçeklerimiz; gül benizli, reyhan soluklu, aydan arı sudan duru sevgili çocuklar,

Cumhuriyetle ilgili ödevlerin tamamlanması görevinin sahibi, gül yetiştiren insanlar, memleket bahçesinin bahçıvanı öğretmenler,

Memlekete hizmet yolunda fedakarca çalışan mesai arkadaşlarım!..

Ve ey yeryüzüne irfan, adalet ve medeniyet getirsin diye beşer kılığına bürünüp yere inen kutsilik ruhunun taşıyıcısı,

Ey daha düne kadar tarihin büyük düğümlerinin eteklerinde bağlanıp çözüldüğü, atının üzengisini öpmenin büyük şeref sayıldığı,

Ey düşmanının bile hakkını teslim etmek zorunda kaldığı büyük milletim,

Ve ey gözü, ümidi bu meydanda, bu meydanlarda olan beşeriyet…

Bugün burada bu güzel günde,

Koca tarihin ve  gök kubbenin şahitliğinde,

Birçok yıkılışa ve dirilişe şahit olmuş  bu cennet vatanın şahitliğinde,

Gazilerin ve şehitlerin şahitliğinde,

Yunus Emrelerin,Nene Hatunların, Belek gazilerin, Akçakocaların Hacı Bektaşların şahitliğinde,

Yastığı mezar taşı, yorganı kar olanların şahitliğinde,

Ceddimizin ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere son devletimizi kuranların manevi huzurunda,

Milletimizin  en büyük bayramlarından birini kutlamak için toplandık.

Devleti kuranlara, şimdi toprağın altında ya da üstünde olanlara şükran hislerimizi ifade etmek için toplandık.

TBMM açılışının 91. Yıl dönümünü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı  kutlamak için toplandık.

Bayramımız hepimize kutlu olsun.

Bugün şehitlerimizi, gazilerimizi, o acılı günlerin ardından, o sefaletin, o viraneliğin içinden ilelebed payidar kalacak, mevcudiyetimizi teminatı kıldığımız devletimizi kuranları şükranla anıyoruz.

Bugün bu salondayız. Memleket toprağına meydan meydan Cumhuriyet mühürleri vuruyoruz. Bu meydanlardan meydan okuyoruz. Peki bu meydana, bu güne nereden ve nasıl geldik?

Seferberliklerden, dolup dolup boşalan kışlalardan, kıtlıklardan, gidilip dönülmeyen yerlerden, gonca gülün tazelerinin kırıldığı cephelerden geldik bu meydana…

Ve kanlı Yemen’den, ve yiğitlerin harman gibi savrulduğu Çanakkale’den, ve Balkanlardan ve Kafkasdan ve anaların babalarını ümidini kestiği Koreden, Kıbrıs’tan geldik bu meydana…

Yolsuz, okulsuz, ilaçsız, ışıksız günlerden geldik bu meydana…hey onbeşli onbeşli Tokat yolları taşlı onbeşliler gidiyor kızların gözü yaşlı diyerek geldik…

Ey vatan gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz diye haykırıp, düğüne gider gibi cenge giden yiğitleri, cephenin mermisini canının paresinden yeğ tutan kadınları arkamızda bırakarak geldik bu meydana…

Bizler daha müreffeh yaşayalım diye nefislerine kelepçe vuran, yemeyen, istemeyen, babalarımızı, annelerimizi, ninelerimizi arkamızda bırakarak geldik bu meydana…

Merdin dayanıp namerdin kaçtığı, gümbür gümbür gümbürdenen meydanlardan geldik bu meydana…

Velhasıl bu vatan kimin sorusuna en güzel cevabı vererek geldik bu meydana…

91 yılda büyük işler başardık. Bugün, başlangıç şartlarına ve içinde yer aldığımız coğrafyaya baktığımızda Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğü ve dehası göz kamaştırmaktadır. Onun batan bir imparatorluğun külleri arasından, milletiyle birlikte, kanla irfanla kurduğu Cumhuriyet sayesindedir ki, bugün Türkiye’nin dört bir yanında meydanlar haklı bir gururla “biz bir milletiz” diye haykırmaktadır.

Büyük önder Atatürk’ün gösterdiği hedefler açısından yapacak çok şeyimiz var.

Atatürk’ün “Cumhuriyet fikren, ilmen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister.” diye tarif ettiği gençliğe gerekli şartları sağladığımız söylenemez.

Bugün tarih yepyeni oluşumlara gebedir. Yepyeni aksiyonların zembereği kurulmaktadır.

Tarihin bu gündönümü çağında, birliğimizi-dirliğimizi, sevimizi-saadetimizi çekemeyen şer güçler, yine memleket semalarımızın o berrak görünümünü bozmak için uğraşıyor. Kardeşi kardeşe kırdırmak istiyorlar,bizi bölmek istiyorlar,ötekileştirmek istiyorlar,sağ sol,laik anti laik,Sünni alevi derken şimdi de Türk Kürt diye bölmek istiyorlar,kardeşi kardeşe hedef gösteriyorlar.o zaman bilinsin ki Türk Kürt kardeştir,ayrım yapan kalleştir.

Her ağacın kurdunun özünden olduğu gerçeğini iyi bilenler, bizi bize düşürmek için elinden geleni ardına koymuyor. Çağdaş bir toplum olma yolundaki koşumuza çelmeler takmak istiyorlar. Bu hedeflerine ulaşmak için bizi hedefsiz ve hafızasız bırakmak istiyorlar. Biliyorlar ki, hafızası olmayanın ne muhayyilesi ne de hedefi olabilir.Biliyorlar ki tarihini bilmeyenin coğrafyası değişiyor.Ve bu oynak coğrafyanın liderleri kaypak oluyor.Hem kaypak, hem hain , hem de kardeşini arkadan vuran kalleş… 

Dağ başı yine dumanlıdır. Aslan payına yine aslan olmayanlar taliptir.

Dünyanın yaşadığı değişim ve dönüşüm sürecini, ağır bedeller ödemeden, milli menfaatlerimiz ve milli hedeflerimize halel getirmeden yaşayabilmek için iyi bir tarih şuuruna ve gücünü milletten alan bir vizyona sahip olmak zorundayız. Çünkü, içinde bulunduğumuz koordinatları okuyabilmenin yegane anahtarı budur.

Hiçbir muhasebe bizi ümitsizliğe sevk etmemelidir. Atatürk ve çalışma arkadaşları, seferberlik nesli öyle sağlam bir temel atmışlardır ki, bizim her zaman için hamle yapma imkan ve gücümüz vardır. Devlet kurmanın timsali olan Türk milletinin bekasının ve milletler camiası içinde hak ettiği yeri almasının yegane biçimi cumhuriyettir. Bunun bilinci içinde devletimize ve cumhuriyetimize sahip çıkalım.

Birlik ve beraberlik içinde, sevgi içinde, değerlerimizin değerini bilerek çalışalım. Kendimizi küçük görme hastalığından kurtulalım. Bu meydanları bizlerle birlikte bütün milletimizin ve insanlığın gönüllerinin bayram yerlerine döndürelim.

Dünyanın gözü, insanlığın umudu bu meydandadır,sizlerdedir,çocuklarımızdadır.. Bu asra bizim damgamız vurulacaktır. Buna mecburuz. Çünkü sadece bizim için değil, bizimle ilgili oyunlara alet olanlar dahil bütün dünya için hayırlısı bu olacaktır. Hepimiz aynı gemideyiz,gemiye zarar verirsek hepimiz boğuluruz…gidecek başka coğrafya yok gidecek başka vatan yok…

.

Bugün burada, bugün Türkiye Cumhuriyetinin meydanlarında bütün dünyaya yeni bir hamlenin müjdesi haykırılsın. Bugün burada, fevkalade güzelliklerin kozası örülsün. Bugün burada, yepyeni ufuklara doğru kısraklar doru atlar eyerlensin. Akıl ile, adap ile, ahlak ile, adalet ile, aşk ile muasır medeniyet sürecimiz devam etsin. Bugün burada, ecdad bize gülümsesin. Bugün burada, dallar yapraklar kökleri ile buluşsun. Bugün burada, bütün fertleri ile Türk Milleti bayram etsin.Allah şehitlerimizin mekanını cennet eylesin.Bilinsin ki şehitler ölmez vatan bölünmez.

Bayramınızı bu duygularla tebrik eder, dünya durdukça bu bayramların yepyeni meydanlarda, yepyeni ufuklarla ve yepyeni umutlarla sürüp gitmesini diler, sevgi ve saygılar sunarım.

                                                                                                                         23 Nisan2013

Erhan SANCAR

Orgeneral Kami ve Saadet Güzey  İlköğretim Okul Müdürü

            

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...