Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
SEVGİ NEDİR 1 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

SEVGİ NEDİR

                                            SEVGİ

            Öğretmenler odasında çay içerken, meslektaşımın kızı kapıdan girdi. Kıvır kıvır saçları sallanıyordu yürürken. Sandalyeye  oturdu. Annesi sarıldı. Sevgi seli vardı. Nöbetçi öğretmen ,hızla öğretmenler odasına girdi bir bağırtıyla.

     -Hayriye! Kapıda dikilme, git sınıfına! Bir daha görmeyeceğim seni buralarda!

        İçeri girdi ,kızına sarıldı. Hoş geldin babacığım. Sevdi, kokladı, sardı, sarmaladı güzel kızını.

   Hayriye, bağırmanın etkisiyle öyle bir koştu ki… Aklımdan çıkmadı bu olay. Öğretmenin kızı kapıdan giriyor kucaklamalar, sevgi selleri. Yurttan gelen sevgi açlığı içinde olan Hayriye’ ye bağırmak, kovalamak… Sahip çıkmalıyım,ilgilenmeliyim!

                 Hangi sınıfta olduğunu öğrendim. Artık Hayriye’ nin bir annesi vardı. Benim de bir kızım olmuştu.

               Branş öğretmenlerinin girdiği ders saatlerinde  kızımla ilgileniyordum.İkinci sınıf olmasına rağmen okuma yazma bilmiyordu. Sesleri veriyorum… Tık yok. Umudumu yitirmedim  çalıştım, mücadele ettim. Öğretmenler odasının dili olsa da konuşsa. Neler anlatır kim bilir? Ne çok sevdim seni Hayriye. Tüm öğretmenleri karşıma aldım. Bu da benim kızım biline, dedirttiler . Öğrenme güçlüğü çekiyordu. Hafif düzeyde deniyordu raporunda. Bilgisayar kullanmayı öğrettim olmadı, yine okutamadım. Okumayı öğretemedim ama davranış kazandırabilir miyim diye mücadele ettim. Bir süreliğine okuma çalışmasını bıraktık.

             Sık bitleniyordu. Boş derslerimde bitlerini temizliyordum. Bitlerle baş edemedim. Yurdu aradım, bildirdim. Saçını kestim ,bit tokası taktım . Kaşınmaktan yaralar oluşmuştu kafasında. Kızım bir süreliğine rahata kavuştu. Sağlık ocağına götürmüştüm kulağının arkasındaki ve sırtındaki kabarıklıklar için. Kulağı kopacaktı neredeyse. İçim sızlıyordu. O yaralar bende olsaydı da kızımda olmasaydı. O daha küçük. Aklı da başında değil. Yaşıtları gibi değil. Servisten inince para istiyor kendine sıcak davrananlardan ya da hiç tanımadıklarından. Erkeklerin bacaklarına sarılıp baba diyor. Gördüğü her kadın anneydi.

         Boş bir dersimde karşımızdaki markete götürdüm . Sebzeleri tanımıyor. Pırasa, lahana, maydonoz, yeşil soğan, kuru soğan… Bilmediğini fark ettim. Nerden bilsin ki ?Hiç evi olmamıştı ki. Ev nedir bilmiyordu ki? Marketin içini  gezdik, bazı bilgileri verdim. Hoşlandığı şeylerden aldık. Hesap ödemek için sıraya girerken önlüğünün ceplerini saklamaya çalışıyordu.Yavaşçacık yoklayıverdim. Neler doldurmamıştı ki ceplerine. Hemen çıkardım, yerlerine koyduk.

  Hayriye aşırı yemek yiyor ve asla doymuyordu.  Anladım ki sevgi açlığını hiçbir yiyecek dolduramıyor. Evimden her gün beslenme hazırlıyordum . Ekmek arasında yeşil soğan ve yaprak sarmasını çok seviyordu.

 Sınıfımda gürültüler duydum, camdan baktım ki market esnafı Hayriye ‘nin elinden tutmuş. Kimin kızı diyorlardı. Kızımın eli çok uzun ,biliyorum. Bir türlü düzeltemedim. Erik çalmış marketten. Bana şikâyet ettiler.

Çantamda Hayriye' ye verilmek üzere hazırlanmış bir poşet erik vardı. Neden kızım neden? Kafa önde, hiç konuşmadı. Ağladı, ağladı… Duygularını böyle ifade edebiliyordu.Çok korkmuştu.

         Okumaz bu kız diyorlardı arkadaşlarım. Okuyacak, başka seçeneği yok . Allah’tan en çok istediğim ;Kimseye muhtaç olmadan, namuslu bir kadın olarak ayakta kalması, yaşaması.

     Bir gün yurt müdürünü aradım ve Hayriye'nin bir problemini paylaştım . Hocam yakında… Çocuk Esirgeme Yurduna gidecek. Diğer kardeşleri de orada. Neye uğradığımı şaşırdım. Kaynar sular döküldü derler ya, gerçekten benim kafamdan aşağı kaynar sular döküldü.Kızım gidecekti. Anne ve babası da zihinsel engelli. Orada ilgilenemezler ki. Kızım ne olacaktı İstanbul’da. Burada yurttaki tüm çalışanları biliyorum ve okulda da sahipsiz değil. Bunu da herkes biliyor. Arkasında Esin annesi vardı, koruyan, seven…

              Seninle ne günler yaşadık kızım. Yolun açık olsun. İstanbul sana şans getirsin, İstanbul seni yutmasın . Seni seviyorum ve her zamanda yanında olacağım.

                  Gittiği yurda ziyaretine gittim. Temiz, bakımlı genç bir kız olmuş, kulağının arkasına baktım, yaraları da iyileşmiş, üstü başı da düzgün. En önemlisi OKUMAYI DA ÖĞRENMİŞ. Giderken çok üzülmüştüm ,iyi ki gittin de İstanbul ‘un nimetlerinden yararlandın!

 

 

 

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...