Hakkımda
“ Kimseye bir şey öğretemezsiniz; sadece cevabı kendi içinde bulmasına yardımcı olursunuz”Galileo İnsanlık tarihi, son yüzyılda insanı keşfetme, farklı kişilik yapılarına açıklayıcı bilgi sağlayabilme adına büyük bir çaba içerisinde görülmektedir. Geçen yüzyılda yaşanan sanayi devrimi, bilim ve teknolojideki muazzam yenilikler, insanın “robot”larla karşılaştırılmalarına neden olmuş, hatta kaç insanın yapabileceklerini bir robotun yapabileceği üzerine hesaplara odaklanılmıştır. Bu süreçte yaşanan ekonomik- kültürel ve siyasi krizler ve savaşlar insanın sadece üretim aracı olarak ele alınamayacağını, insan ve insana dair diğer değerlerin vazgeçilmezliği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. ”Önce insan” yaklaşımı haklı yerine oturmuş, genetikçiler, biyologlar, fizyologlar, cerrahlar, psikologlar, sosyologlar ve pek çok diğer bilim alanın disiplinlerarası çalışmalarına temel olmuştur. Sonunda ulaştıkları en önemli bilgi ise, beynin işleyiş biçimidir. Beynin işleyişi, kişilerin bilgileri nasıl topladıkları, sorunları nasıl çözdükleri ve kişilik yapılarının nasıl farklılaştığını açıklayan en güvenilir çalışma alanıdır. İnsanların farklılıkları sadece beyninin işleyiş biçimine bakılarak bile kaba hatlarıyla tespit edilebilmektedir. İnsanın varoluşunu anlamlandıran ve insanlığın sürekliliğini sağlayan öğrenme, bu bilgilerden kendine büyük bir çıkarsama yapmıştır. İnsan eğitimi alanında çalışan organizasyonlar, okullar ve de gelecek nesillerin şekillenmesinde en büyük payı bulunan aileler, bu bilgilerden yararlanmaktadırlar. Beynin işleyiş biçimine göre bireysel farklılıkları dikkate alıp, merkeze “öğrenen”i koyarak düzenlenen eğitimler, öğretim müfredatı, öğrenci- öğretmen- veli üçgeninin daha iyi işlemesini ve çocukların eğitimi daha zevkli bir uğraş olarak görmelerini sağlamış bu da doğal olarak hem anne-babaları hem de öğretmenleri rahatlatmıştır. Ülkemiz için çok yeni olan bu konunun üzerine eğilen okullar, aileler, öğrenme ve insanı tanıma üzerine yaptıkları çalışmaların olumlu geri dönüşlerini çok kısa zamanda almaya başlamışlardır. Giriş yazısı olarak kısaca bahsetmeye çalıştığım beyin ve öğrenme arasındaki ilişkiye dair ulaştığım bilgileri ( beynin yapısı-işleyişi, öğrenme stilleri.. ) bu sayfadan sizlerle paylaşmak ve değerli yorumlarınızı, katkılarınızı almak isterim. Kime ait olduğunu bilmediğim bir benzetme ile yazımı şimdilik sonlandırıyorum. “Sende bir yumurta, bende bir yumurta, yumurtalarımızı değiştirelim, yine sende bir, bende bir yumurta. Sende bir bilgi, bende bir bilgi, bilgilerimizi değiştirelim sende iki, bende iki bilgi.”
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...