Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Uçurun düşlerinizi çocuklar... 4 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Uçurun düşlerinizi çocuklar...

Geçenlerde  öğretmenler odasında sınav kağıtlarını okuyan bir arkadaşımın elindeki kağıtlardan birine gözüm ilişti. "Uçsuz bucaksız kırlarda uçurtmamla koşmak istiyorum." diyordu , şair ruhlu minik bir yürek .

Neydi insanoğlunu uçurtmayla mutlu eden şey ? Hayalleri bir ipin ucuna bağlayıp gökyüzüne salmak mı? Yoksa mutluluğu elinden bırakmadan peşinden koşmak mı? Uçurtmaya ilişkin herkesin özgün tanımları vardır muhakkak. Herkes sever uçurtmaları. Herkesin bir yaşanmışlığı vardır uçurtmaya dair. Yapıp uçurmadıysanız dahi, görmüşsünüzdür çevrenizde uçuranları.  Sarar uçurtma mutluluğu, çevresindekileri... Hatta o kadar erken yakalar ki uçurtma insanoğlunu ; 2 yaşındaki kızım bile resimli kitaplarından tanıdığı, ekranlarda  gördüğü uçurtmayı kendi dünyasında o kadar mutluluk kaynağı olarak kabullenmiş ki , parkta uçurtma uçuran çocukları görünce sevinçle havalara zıplayıp o yarım yamalak kurmaya çalıştığı cümlelerle " Baba bak uçupma"smile dedi. Şaşkın ve mutluydum . Kızımın kurduğu o cümle beni çok mutlu etmişti. Onun,  uçurtmanın gökyüzünde salınışını izleyerek sevinçten havalara zıplaması mutluluğuma mutluluk katmıştı. Her yaştan insanı mutlu edebilecek bir oyuncaktı uçurtma .Belki de oyuncakların en mutlu edeni, en havalısı, tellere takılmadığında en uzun süre peşinden koşturanı...

Herkes hayatı boyunca en az bir kere  tutmalı o ipi. Çocuk, genç, yaşlı farketmez. Tatmalı o mutluluğu bir kere olsun. Öğretmeliyiz çocuklarımıza nasıl uçurtma yapılır, nasıl uçurulur. Uçsuz bucaksız kırlara nasıl gidilir anlatmalıyız.Verip ipi ellerine, gözlerinin içine güvenle bakarak ve inanarak şu cümleyi söylemeliyiz;

Uçurun düşlerinizi çocuklar...  

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...