Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
BENDEN HATIRLATMASI 3 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

BENDEN HATIRLATMASI

Muallim; alim olduğu bilgiyi talim eden  kişidir. Bu sıfatı alan, hakim olduğu bilgiyi davranış haline dönüştürmüş ve bunu öğretebilme yeteneğine sahip olandır. Bu günkü kullanımı ile “öğretmen” yazılışındaki ”men” ekinin  verdiği kesinlik  , onun yüklendiği  ağır bir misyonu ifade etmektedir.

Türk kültüründe ve eğitim sisteminde öğretmen önemli bir yer tutmaktadır. Öğretmen , bireyden topluluğa, topluluktan toplum olma ve evrensel manada “insan” olabilme bilincinin kazanılmasının temel öğesidir.

Herhangi bir cisme veya varlığa bütünü ile bakmak onu görmemizi sağlayabilir. Ancak onu tanıyabilmek için bölümlerini, onun hakkında konuşabilmek için hammaddesi hakkında bilgi sahibi olmanızı  gerektirir. Toplumların yapısı hakkında da  söz söyleyecek önemli aktörlerin başında öğretmen gelir. Öğretmen arı gibidir, dağın başındaki çiçekten aldığı poleni balkondaki çiçeğe bırakarak , ahengin devamını sağlar.Toplumun her kesimi ile iletişim kurabilen ve aynı zamanda  , kılcal damarlarına nüfuz edebilen ve kabul görebilen tek meslek gurubudur.

 Öğretmen,toplumu bir arada tutan mayayı çalan kişidir. Toplum olmanın başlangıcı  bir arada yaşabilme becerisinin gelişmesi ile mümkündür. Bunun devam etmesi  toplumsal sınıflar arasında kültürel alışverişin devamı ile mümkündür.

Arı ‘yı sadece bal yapan bir böcek olarak, faydacı bir bakış açısı ile değerlendirdiğinizde     daha çok  bal almak için genleri ile oynar hormonlara boğarsanız , türü yok olmuş bitkilerle çöl olmuş topraklarla karşılaşırsınız. Öğretmeni sadece akademik bilgiyi aktaran kişi olarak  tanımlar o alana sıkıştırıp soyutlarsanız , öğretmene olan  inancı  bitirir, önce  çatışmalara yol açar  sonrada toplum olma bilincini yok  olduğunu görürsünüz.

Öğretmen ,eli öpülecek konumdan gözü şişirilecek konuma indirgendiğinde  , kar zarar ilişkisi içinde  arı da beni sokmuştu diyerek  belki kendinizi savunursunuz. Ancak sonucun doğurduğu sorunlar  bu kadar basit olmayacaktır. Arının yok olmasıyla, tabiatın  ahengi bozulacaktır. Öğretmeni  itibarsızlaştırarak,  onu  sadece bir mesleğin icracısı  olarak görerek  faydacı bir yaklaşım ile değerlendirerek ,basit bir anlatımla toplum kendi boynuna doladığı ipi çekmiş olacaktır.

Arı nın yaşam alanın daraltır,onu amacınıza araç olarak gördüğünüzde, ürünün  kalitesi düşecektir.Genetik yapısını  ve var oluş nedenini doğru okumadığınızda arı sizin yok oluşunuzun belgesi olacaktır.

Önce devlet sonrada millet olarak öğretmenin genetiği ile oynadığınızda da toplumun çöküşüne şahit olacaksınız. Daha sonrada  bu yok oluşa dur diyebilmek için  trafikten, çevre bilincine, nezaketten,para harcamaya kadar gelişen yüzlerce problemin çözümünü acı bir itirafla “eğitim şart” diyecek ve çözümü yine ondan bekleyeceksiniz.

Altını topraktan çıkartıp ona değer vereceğim diye ,toprağı hiçe sayarsanız , altın çıkartacak toprak bulamazsınız. Öğretmenlik sıradan bir meslek değildir.Öğretmenin genetiği ile oynamak bindiğiniz dalı kesmek demektir.Hızlı yaşayıp, hızlı tüketiyor ve tüketirken yok ediyoruz.Daha sonra yok ettiklerimizin ardından “o eski………..” diye cümleler kuruyoruz.

Toprak kendisine yapılan her türlü zulme rağmen , üstündekilere kol kanat germeye devam etmektedir.Öğretmen de benden türeyenler beni anlamasa da, seni düşünecek olan yine ben olacağım demeye ,devam etmektedir. Toprak kendine yapılan haksızlığı, sel,deprem, tayfun ile hatırlatırken, bana yaptıklarınızı  “eğitim şart” diyerek siz zaten söylüyorsunuz.Benden hatırlatması….

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...