Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
SÖZLÜ TARİH 7 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

SÖZLÜ TARİH

TRT Türk'ten sözlü tarih projesi

 

KİŞİSEL BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ DESTEKLEYECEK BİR YAKINLAŞMA YÖNTEMİ: SÖZLÜ TARİH

 

Ailemin bütün üyelerini beş yıl içinde kaybettim. Özlüyorum. Onların dünyada hep benimle birlikte olacaklarını düşünürdüm. Kulaklarımda çınlayan sesleriyle anlattıkları anıları hatırlamak isteyip bir daha dinleyemeyeceğimi düşünmeye başladıktan sonra üzüntüm daha da arttı, arayışa dönüştü.

Kendileri için önemli bir ayrıntıyı vurgulayarak anlattıkları olayları akrabalarımla tekrar tekrar hatırladık. Ne kadar az şey paylaşmışlar. Yaşadıkları olayları, duyguları… Onların hayatlarını gözden geçirmek, hayalimde olsa da onlara dokunmak, anılarımda hatırladığım hallerini yaşadıkları yerlerde canlandırmak için anlatılarının içinde geçen yerlere gitmeye başladım. Onlara soracaklarım bu geziler sırasında artıyor. Nasıl nafile bir çaba! Onlar yoklar…

Babam Yunanistan anılarını anlatırdı. Hatırladığı Rumca kelimeleri araya katarak. O zamanlar ilkokuldaydım ve babamın anlattıkları öğretmenimin anlattıklarıyla uymuyordu, masalımsı bir dünya gibi gelirdi bana, bu gün bile öyle. Babamı 1944 yılında Yunan Hükümeti askere alıp demir yollarında çalıştırmış. Dedem endişelenmiş iki delikanlı daha var geride ve o zaman Türkiye’ye gelmeye karar vermişler. Bu yıla kadar onları Yunanistan’da tutan neydi? Şu çiftlik evi nasıl bir yerdi? Babaannem çiftlik işçileri için kazan kazan nasıl yemekler yapardı? Nasıl bir dünyaları vardı? Hangi arayışlar hangi değerler onları orada tutmuş sonra buralara getirmişti? O kadar çok cevapsız soru var ki!...

Nasıl bir dinlemeydi bizimki bilemedim. Sonradan bu anıları dinleyenler olarak bir araya geldiğimizde boşlukları tamamlayıp bir hayat öyküsü çıkaramadık ortaya. Ben de ne yapsaydık bu gün bu boşluğu ve çaresizliği hissetmezdim, sorularıma cevap bulabilirdim diye düşündüm. Çalıştığım alanın da yardımıyla sağlıklarında onlara sorarak ve kayıt tutarak öğrenebilirdim diye düşündüm. Onlar yaşarken duygularını, olaylara bakışlarını, onların gözünden “yaşadıkları” tarihi öğrenebilirdim. “Sözlü tarih çalışması” neden hiç aklıma gelmedi ki! Bunun için böyle güzel bir yöntem var.

Babamın anlattığı dönemde Almanya’nın 2. Dünya savaşı sırasında durdurulamaz zannedilen ilerleyişi, Yunanistan’ın uyruğuna bakmadan babamı askere alışı gibi tarihi olaylarla ilgili de bilgim olurdu. Lozan Barışı’nın anlaşma maddelerini hiç unutmazdım benim için biraz da ailevi bir anlamı olurdu. Bu düşüncelerimi birkaç arkadaşımla paylaştığımda yalnız olmadığımı bu duygu ve düşünce halinde olan başkalarının da olduğunu gördüm. Bu bana “sözlü tarih” çalışmasının ilköğretimde bir şekilde deneyimlenen yöntem olması gerektiğini düşündürdü. Özellikle 4. - 5. sınıflarda ve sonrasında kendi aile tarihlerini yöntemli bir şekilde oluşturma çabası öğrencilere yazılı tarihin sunduğu bilgilerin bazılarını kendi yakınlarının bakışıyla gözden geçirme ve ilişkilendirerek öğrenmelerine fırsat veren bir yöntem.

Yoğun göçlerin yaşandığı hareketli topraklar üzerindeyiz. Geçmişin en hareketli dönemleri, yokluklar, yoksulluklar, kayıplar yine de varoluşlarla yaşandı. Bunları yaşayan birçok nesli kaybettik. Artık onların gözünden, duygusundan, algısından yaşamlarını öğrenemeyiz. Gelecek için bir şeyler yapabiliriz. Bu gün de geleceğe yön verecek ne çok kararlar alınıyor, tartışmalar yaşanıyor. Çocuklarımızın tarihi, bu günden oluşuyor. Onların farkındalıkları, bu günün tanıklıklarla hatırlanmasını kolaylaştırmak için bir şeyler yapmaya başlayabiliriz. Bu konuda güzel çabalar var. Bu çabalara katkı olarak “sözlü tarih yöntemiyle” aile öyküleri oluşturulması için bir sanal sınıf hazırlığına başladık. Öncelikle yöntemi öğrenmek ve deneyimlemek isteyen öğretmenlerimizle çalışmak istiyoruz. Yaşanan her anın hepimize bir yansıması var. Bu yansımaları, tanıklıkları yöntemli bir şekilde kayıt altına alarak çalışmak isteyen öğretmenlerimizin katkısını ve katılımını bekliyoruz.

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...

  • Dinlediklerimi eş zamanlı olarak yazamamanın hüznü kalır hep içimde. Beni kaydeder misiniz derse ya da projeye, her ne ise. Kalanlarla yola düşerim, geç olmadan başlamalı...

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Bizim evde de kazanlarla yemek pişerdi. Çocukların sayısı belli değildi hep koşardık, bağırırdık. Büyükleri ise hiç oturdukları yerlerinden kalkmaz ve hiç konuşmazlardı. Aylar sonra yerlerinden kalkarlar ve konuşmaya başlarlar. Onlar gider başkaları gelirdi onların yerine, tekrar seyrederdim aynı filmi değişen tek şey oyuncuları olurdu. Anneme niye konuşmadıklarını, oturduklarını sorduğumuzda. Sana anlatmam zor, Şunu bilmeniz yeterli olur sanırım derdi. Yaşadığın toprakları, yaşadıklarını ve  sevdiklerini bırakıp gelmenin ne demek olduğunu hep hatırlamamızı söylerdi. Bazı değerlere dokunulduğunda hep oralara dönüyorum. Ben de varım.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Sözlü tarih yöntemiyle aile öyküleri oluşturmak keyifli bir süreç olur.Öğreneceklerimiz yeni bilgiler var.Bende varım diyorum.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Uğur Özeren

    17.4.2013

  • Çocukluğumda babam kalın kitaplar okurdu.Ne okuduğunu bir türlü öğrenemedim.Şimdiki farkındalığım olsa kitaplarını ölümünden sonra kimselere vermezdim.Bir de savaş döneminde düşmandan kaçarken babamı beşikte unutmuşlar.Ninem geri dönüp babamı almış ve kaçmaya devam etmiş.Kimden kaçmışlar,babam hangi kitapları okurdu?Hiç bir bilgim yok.Canlı kimse de kalmadı o dönemden.İlkokul birinci sınıfta soyağacı etkinliği ile tanıştırıyorlar.Diğer sınıflarda devam ediliyor.Öğrencilerimize sözlü tarih bilinci  de verilmeli.Benim gibi akıllarında sorular kalmamalı.Çalışmanıza katılmak isterim.Desteğe hazırım Meziyet öğretmenim.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Esin Tufan Özbay

    17.4.2013

  • Çok memnun oldum sizlerin de bu konudaki duygu ve düşünclerinizi paylaşmanıza güzel bir çalışma olacak gibi.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Çok anlamlı bir fikir bence. Gelecek verimli şekillendirmek için yakın tarihin farkında olmak çok önemli.

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Volkan Bal

    18.4.2013

  • Meziyet öğretmenim çok önemli bir konuya ayak bastınız.Bence de önemle durulmalı sözlü aile tarihimiz üzerinde.Annem çevresindeki herkesi ,anasını, babasını,çocuğunu,çoluğunu,bilir,sorar soruşturur."Ne anlamı varki bizleri arayıp sormayanı sen soruyorsun ", diye tepki gösterirdik küçükken.Halbu ki insanlarda gelişmiş olsaydı sözlü tarih bilinci; yıllar sonra karşılaşma olmazdı akrabalar arasında, daha sık bir araya gelmeler olurdu.
    Ben de yapabileceğim her konuda yardıma hazırım Meziyet öğretmenim...

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Aysel İnce

    18.4.2013

  • Meziyet öğretmenim,eğitim alanında canlı tarih olabilecek eğitimcilerden başlayıp derlemeler yapabilir miyiz?Dün nasıldık,bugün nasılız.Okuttuğum beş yıl sonrasında ki çocukların farklılığı,eğitim sistemindeki değişikliklerin öğretmen,öğrenci ,yönetici ve velilere nasıl yansıdığı konularında paylaşımlarda bulunsak nasıl olur?Planlarımızın elde yazılışı,teftişlerimiz,el yazısına geçiş,ses temelli okumaya geçiş ve yaşadıklarımız söz ve yazı ile paylaşılabilir mi?Katkılarımız güncelerde yayınlama yoluyla mı olacak,farklı şekiller de mi olacak merak ediyorum.Sevgi ve selamlarımla

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Esin Özbay

    19.4.2013

  • Merhaba,
    Tabii ki öğretmenim ben aile tarihi diye düşündüm özellikle çocuklarda farkındalık oluşturubilecek bir konu olduğunu düşündüğüm için bu konu da çok önemli planlama bitince sizlere duyururum beraber geliştiririz. Duyarlılığınız için teşekkürler sevgilerimle.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    MEZİYET

    25.4.2013

  • Merhaba,
    Öğretmenim hem de ne kadar güzel olur. Yaptığım planlamayı bir kaç gün içinde sizlere de sunacağım önerilerinizle en kısa zamanda başlamayı düşünüyorum. Hep beraber güzel bir çalışma yapacağız sevgilerimle.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Meziyet

    29.4.2013

  • Meziyet öğretmenim bu fikri çok beğendim.Benim ailem de Bulgaristan'dan 1951 yılında ülkemize gelmiş.Üniversite de okurken Türk Dili dersinde soyağacının aile tarihi için önemini anlatılmıştı.Ben de babannem hayattayken sorma fırsatı buldum.Anadolu nun nerelerinden göç etmişler öğrendim.Ama göç etmeleri ve geri gelmeleri ile ilgili nedenleri kendilerine sormak nedense hiç aklımıza gelmedi.Zülfü Livaneli' nin 'Serenat' adlı kitabından nedenlerini anlayabildim.Politik nedenler halkları yerlerinden, yurtlarından,evlerinden koparıp oradan oraya sürüklemiş.Bu arada tabi biçok dramlar yaşanmış.Ben de katılmayı çok isterim.Anlatacak bir çok şey var.Saygılarımla.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Merhaba,
    Evet gerçekten ilginiz için teşekkürler birlikte çalışmak beni çok memnun eder. Sevgilerimle.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    MEZİYET MOZAKOĞLU

    25.4.2013

  • Ben hiç bu gözle bakmamıştım olaya, içten teşekkürler.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    VEYSEL PARLAK

    25.4.2013

  • Meziyet Hocam, çok sevindim bu girişime:)) Tabii bir tarih öğretmeni olarak ta utandım biraz, neden bugüne kadar kendim için yapmadım bu çalışmayı diye. (Öğrencilerimle çalışmıştım ama:(()
    Senin kaleminden çıkan bu kadar güzel ve içten anlatımın da derse katılımı olumlu etkileyeceğine inanıyorum. Eline, yüreğine sağlık. Hala hayatta olanlardan derhal yararlanmaya karar verdim:)))))

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Serap Benibol

    26.4.2013

  • Teşekkür ederim bu süreçte birlikte olmaktan zevk duyarım.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Meziyet

    26.4.2013

  • Merhaba Meziyet Öğretmenim. Harika bir çalışma başlatmışsınız. ''Herkes kendi hayat hikayesinin başrol oyuncusudur''. Çanakkale'de bir eğitimde öğretmen arkadaşımız paylaşmıştı ve beni çok düşündürmüştü. Herkes kendi hayatını yaşarken aslında bir tarih yazıyor. Yazılan o tarihte onunla paylaşılmadığında o gittiğinde silinip gidiyor. Başrol oyuncularından kendi ağızlarından yaşanılanları kayıt altına almak oldukça anlamlı olacaktır. Ben de Babaannemden böyle bir kayıt almayı çok isterdim. Kurtuluş Savaşı esnasında Yunan askerinden saklanmak için ağılda geçen günleri ve yaşadıkları...Onun için bende varım.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Hatice Hardura

    28.4.2013

  • Merhaba,
    Öğretmenim çok mutlu oldum.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Meziyet

    29.4.2013

  • Meziyet öğretmenim,daha yeni paylaştığınız konuyla ilgili Adana da bir öğrenci kongresine katıldık.Öğrencimizin babasının dedesiyle yaptığı bir çalışma.Ürünün izleyenler ve hazırlayan öğrenciler üzerindeki olumlu etkisini görmelisiniz.güncelerde paylaşmayı deneyeceğim.Farklı bölgelerdeki bu tür çalışmalarla farklı kültürlerin,geleneklerin de çok kolay öğrenilebilir ve hatırlanabilir olduğunu düşünüyorum.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Bunu duyduğuma memnun oldum. Paylaşırsanız güzel olur. Geçmiş insanın bu gününe bir şeyler taşıyor onu farketmek hoş bir duygu.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    meziyet

    2.5.2013

  • Sözlü Tarih yöntemini dillendirmenizle birlikte hızla çocukluğuma bir yolculuk başladı. Bir yığın soru geliverdi aklıma birden. Örneğin, Kırmızılının Mustafa. Kim mi? Dedem. Çanakkale'de mi savaştı? Yoksa Yemen'de mi? İstiklal Savaşa Gazisi miydi yoksa? Keşke sorabilseydim Kırmızılının Mustafa'ya, korktuğumda göğsüne sığınıp, başımı yasladığım o güzel insana, Dedeme.
    Meziyet Hocam, başlattığınız çalışmanın yararına yürekten inanıyorum. Kolaylıklar diliyorum
     

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Yaaa hocam ne çok sorumuz var sormayı akla getirmediğimiz büyükler ilişkimiz nasıl olursa olsun bilmediğimiz çok anları var.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    meziyet

    2.5.2013

Yorum Yap

İsim*

email*Sizi bilgilendirmek için kullanılacak

Yorumu Ekle