Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
CEYLAN GÖZLÜ... 1 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

CEYLAN GÖZLÜ...

DÖRT YIL SONRA FARKETTİM…

Hasan, Eğitim Fakültesinin son sınıfında okuyordu.Mezun olmasına bir ay kalmıştı.Son final sınavlarından sonra diplomayı alacak ve öğretmen olacaktı.Birinci sınıftan itibaren kendini derslere vermiş, ders dışında hiçbir şeyle ilgilenmemişti.Sınıftaki bütün erkek ve kız arkadaşları birer tane asil birer tane yedek sevgili bulmuşlar, okullar kapanmadan başka sevgililer bulmak içinde arı gibi çalışıyorlardı.

Dört yıl önce üniversiteye kayıt yaptırmak için otobüse binerken babası sırtını sıvazlamış ve demişti ki;

“Oğlum, derslerine çalış.Hovardalık yapıp ta peşine bir düve* takıp gelme” dediğinde çok utanmıştı.

Babasının nasihati hep aklındaydı.Birinci sınıftan itibaren kız arkadaşlarına karşı hep mesafeli durmuş, onların sosyal çevrelerine pek takılmamıştı.İşte mezun olmasına bir ay vardı.Babasına verdiği sözü tutmuştu.Diplomayı alacak ve peşine bir düve takmadan memleketine dönecekti.

Bu düşünceler içindeyken birden bir çift gözün kendisine baktığını fark etti.Bilgisayar sınıfında ders işliyorlardı.Önündeki monitörün arkasında oturan Huriye isimli kız arkadaşı acaba kendisine mi bakıyordu? Monitörü kendine kalkan yaparak kaçamak bir bakışla Huriye’ye bakmaya çalıştı.Birden göz göze geldiler. “Aman Allah’ım..Bu ne güzel gözler” dedi, kendi kendine.Huriye’yi birinci sınıftan beri biliyordu.Ama gözlerinin bu kadar güzel olduğunu şimdi fark etmişti.Huriye ile ders boyunca bakışmaktan kendini alamadı.Ders sonunda babasına verdiği sözü unutmuş, aklında tek bir düşünce kalmıştı.Huriye’ye gözlerinin ne kadar güzel olduğunu söyleyip ilan-ı aşk etmekti.

Ders çıkışı Huriye’yi takip etti.Huriye’de sanki takip edilmek istiyormuşcasına cilveli tavırlar takınıyor, Hasan’ı deli ediyordu.Hasan, bütün cesaretini toplayıp Huriye ile konuşmaya başladı;

“Merhaba…”

“Merhaba Hasan…Hayrola?”

“Bilgisayar dersindeyken bana bakıyordun da..Birşey mi söyleyecektin?”

“Sana baktığımı nerden çıkardın, ben pencereden dışarı bakıyordum..”

“Ama perdeler kapalıydı…”

“Kapalı olsun, ben sana bakmıyordum, perdenin açık yerinden dışarı bakıyordum…”

“Ama birkaç kere, bana bakıp bakmadığını anlamak için seni kontrol ettim, hatta bir ara göz göze geldik…”

“Peki ne gördün?”

Hasan, iyice aşka gelmişti.Birkaç ışıltılı söz söyleyip Huriye’yi etkilemek istiyordu.

“ O güzel ceylan gözlerini..”

“Bunu söylemek için biraz geç kalmadın mı?”

“Nasıl yani?”

“Gözlerimin ceylan gözü gibi güzel olduğunu söylemek için niye dört yıl bekledin?”

Hasan hiç düşünmeden cevap verdi;

“Şimdi fark ettim..”

“Yaaa!.Demek  dört yıl sonra farkıma vardın.Ama geç kaldın.Dört yıl önce gözlerimin güzel olduğunu söyleyen yan sınıftaki Ahmet’le nişanlıyım ben…”

“….!!?”

“Niye sustun.?”

“Ama ders boyunca bakıştık, bana cesaret verdin…”

“Derste canım sıkıldı, baktım saf saf bakınıp duruyorsun, hemen oltaya geldin…”

“Bana sazan mı demek istiyorsun?”

“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye…”

“Benimle dalga geçtin yani..”

“Bu sana ders olsun..Gözünü dört aç, biraz etrafına bakın, başka ceylan gözlüleri kaçırma Hasan…”

Hasan, Huriye’nin ardından bakakalmıştı.Dört yıl sonra  kedi olup fare yakalamaya kalkmıştı ama doksandan unutulmaz bir gol yemişti…

                                                                   *****************

“Kaleci tutamadığını, kedi tuttuğunu yer..”

*Düve:İlk defa çiftleşecek olan inek, bekar inek, dişi buzağının büyüdükten sonra inek olmadan önceki hali...

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...