SOMA!
BİR ÖMÜR, BİR AVUÇ KÖMÜR...
Bugün 15 Mayıs 2014.Günlerden Perşembe ve Soma maden faciasının üzerinden tam iki gün geçmiş olmasına rağmen hala madende mahsur kalanların bir kısmına ulaşılabilmiş değil.Şehit sayısı 282.Dahada artmasından endişe ediliyor.Şehit olanlara Allah'tan rahmet diliyor, kederli ailelerine sabır niyaz ediyorum.
Soma maden faciasının bu kadar acı vermesinin ve gündem oluşturmasının sebebi şehit sayısının beş-on kişiden fazla olması.Şayet şehit sayısı on ve daha az olsaydı yazılı ve görsel medya bir akşam haberi yapmakla yetinecek ve ulusal yas ilan edilmeyecekti.
Ülkemizde bir günde trafik ve iş kazalarında ortalama yüz kişi hayatını kaybetmektedir.Buna kız kaçırma, namus, aile şiddeti, kan davası, aşiret kavgaları, suda boğulmalar, intiharlar,heyelan,sel baskını, hırsızlık, gasp, kapkaç, uyuşturucu, zehirlenmeler, yangınlar ve kayıt dışı ölümler dahil değildir.Bunlarıda eklersek günlük sıradışı ölüm sayısı ortalama üç yüzü geçmektedir.Kısaca ülkemizde her gün ortalama üç yüzden fazla insan ölmesine rağmen kimse farketmediği için sansasyonel bir olay olmaktan çıkıp herkesin kanıksadığı bir durum olmaktan öteye gitmiyor.
Bu sıradışı ölümlerin farkına varılabilmesi için üç yüz kişinin aynı anda ölmesi gerekiyor.Çiftçinin rahmet olarak beklediği yağmurlar bir anda afete dönüştüğünde can ve mal kaybına yol açması “sel faciası”olarak dikkatimizi çekiyor.Akşam haber bültenlerinde suyu bardaktan başka yerde görmeyenler bile bir uzman edasıyla ahkam kesiyor, meseleyi küresel ısınmaya kadar götürüyor.
Hergün onlarca trafik kazası ölümlerini göremeyen kamuoyu bir otobüsün uçurumdan aşağı uçmasıyla ölen otuz insan için “trafik kurbanı” ifadesi kullanıyor.Yine yazılı ve görsel medyadaki çok bilmiş uzmanlar uçağın en güvenilir ulaşım aracı olduğunu istatistiklerle ispat etme yarışına giriyorlar.Hiç biri bu ülkedeki iş ve istihdamın neredeyse yarısının otomotiv endüstrisi sayesinde ayakta durduğu gerçeğini söyleyemiyor.
Soma'da ölen işçilerimiz birkaç hafta sonra unutulup gidecek.Senede bir gün hatırlanacak ve anma günlerinde yad edilecekler.Kimler, ne ölümler, katliamlar unutulmadıki...1997 yılında, Niğde'deki otobüs kazası sonrası çıkan yangında ölen kırk sekiz insanımızı hatırlayan var mı?Bunun bir kaza değil, cinayet olduğu konuşuldu uzun süre.
İnsana verilen en önemli özellik “unutma” özelliğidir.En acı olaylar bile unutulur.Her doğan gün, yeni umutlar, hedefler ve idealler koyar insanın önüne. “Dünya meşgalesi” der eskiler.Yalan dünyanın insanı kandıran “elma şekerleri” hayata bağlar garipleri, küllenir kor gibi acılar.Arada bir karıştırdığımız fotoğraf albümlerine dökülür Birkaç damla göz yaşı.Mezarlığa yakın olanlar gider hemen ziyarete.Taze güller, çiçekler koyar kabrin başına.Mezar taşını siler, temizler.Bildiği duaları okur, eski günler aklına gelir.Bir saat bile olmadan ayrılma zamanı gelmiştir mezarlıktan. “Ölenle ölünmez” sözünü doğrularcasına “hayat devam ediyor” tesellisiyle hayata daha sıkı sarılır insanlar.Ne zaman toprağa düşeceği belli olmayan ümitlerin, her gün doğan yeni hayatları yaşatmak için, keşmekeş, can alıcı, sevgilerin kurulduğu bir oyuna kaptırır kendini insanoğlu.Taki şahdamarından daha yakın ölümü yeniden hissedinceye kadar.
“Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü doğrularcasına ne binlerce insanın öldüğü Titanikler son buldu nede binlerce insanın öldüğü maden kazaları... Hayat verdiği gibi almasını da çok iyi biliyor.Sözde kalacak ama ben yinede can-ı gönülden bir daha böyle kazaların, faciaların olmamasını temenni ediyor, Soma şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, kederli ailelerimize başsağlığı niyaz ediyorum.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...
Bir avuç kömür için, bir ömür feda eden şehit madenci kardeşlerimin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.Allah ailelerine sabır versin,mekanları cennet olsun.Acımız büyük. Duamız mahsur kalanların sağ kurtulması...
Uğur Özeren
15.5.2014
Duanıza amin, amin, amin diyor, kendi duama ekliyorum...
Mustafa Küçük
15.5.2014
İnsan beyni fotoğrafik hafıza... Onlarca acı ancak insan hafızasında bir fotoğraf karesi gibi kalacak. Bir çocuklar unutmayacak babalarına oynadıkları son oyunu, bir de analar ne emeklerle büyüttüklerini yavrularını...Gün ışığına kavuşma umuduyla geçen bir ömür... Işıklar içinde olsunlar, Allah rahmet eylesin...
Güneş Erkan
15.5.2014
unutmak hem iyi hemde kötü bir durum.Unutmasak kafayı sıyırır şizofren bir toplum oluruz, unutsak nerde kaldı vefa?
Mustafa Küçük
15.5.2014
Kolay unutuyoruz diye tepkimiz bu kadar büyük oluyor. Hatırlansa belki böyle olayların olması önlenenilir. Yetimlerin allah yardımcısı olsun
Mustafa
15.5.2014
Ne acı bir hatırlama şekli...Unutulan ölümler, unutulmaz ölümlerle yadediliyor..
Mustafa Küçük
15.5.2014
İnsanımıza hiç değer vermiyoruz insan değerli olmayınca olanlarda normalleşiyor.Sonra yaralı madencinin lafı aklıma geliyor çizmelerimi çıkarayım mı çarşaf kirlenmesin...
Özcan Doğan
15.5.2014
Ateş düştüğü yeri yakar derler ya.Biz tv de izlerken yanıyoruz, ya şehitlerimizin yakınları...Allah sabır versin..
Mustafa Küçük
15.5.2014