ELİNİ KORKAK ALIŞTIRMA HOCA!
ELİNİ KORKAK ALIŞTIRMA HOCA!
Kuzey Doğu sınırında bulunan bir serhat şehrimizin en ücra köyünde tek başıma Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenliği yapıyordum.Okulun müdürü de, öğretmeni de hademesi de bendim.Öğretmenliğimin ilk aylarıydı.Eğitim Fakültesinden yeni mezun olmuş çiçeği burnunda acemi bir öğretmendim. Almış olduğum eğitimin yetersiz kaldığı sıkıntılı anlar yaşıyordum.Ama yinede mutluydum.Fakir ama etrafa gülücükler saçan minik öğrencilerime şimdiye kadar hiç kimseden görmedikleri bir sevgi ve şefkat gösteriyor olmalıyım ki beni çok seviyorlardı.Teneffüslerde onlarla birdirbir ve yakar top oynuyordum.
Çocuklar ister derste ister teneffüste olsun birbirleriyle küfürlü konuşuyorlardı.Küfürlü konuşmanın onlara yakışmadığını, kötü bir konuşma dili olduğunu anlatmaya çalıştığımda şaşkın şaşkın yüzüme bakıyorlardı.Beni anlayamıyorlardı.
Bir gün öğle arasında köy Muhtarı okula geldi.Dörde ve beşe giden iki oğlu vardı.Çocuklar babalarını görünce komutan görmüş asker gibi yanına koşuşturup hazır ol vaziyetinde dikildiler.Muhtar, nasırlaşmış elleriyle çocuklarının enselerine şaplak indirerek sevmeye başladı;
“Ula it oğli itler!, neydirsiniz da?”
“…!!!”
“Ula pezimengin çocukları! napirsiz da?”
Ben çok şaşırmıştım ama çocukların ağzı kulaklarına varıyordu.İlk defa küfür dilini sevgi dili gibi kullanarak çocuklarını seven bir baba görmüştüm…Hemen araya girdim;
“Muhtarım, hoş geldin..”
“Hoş gördük Hoca, nasılsan?”
“ Muhtarım, sen çocuklarını böyle mi seviyorsun?”
“Evet, böyle sevirem, ne olmuş ki?”
“ Muhtarım, çocukları sevicem derken hem kendine hem de çocuklara küfür ettiğinin farkında mısın?…”
“Hoca!, sen buraları bilmirsen.Bizde çocuklar böyle sevilir…”
“Nasıl yani..?”
“Babamda beni böyle sevirdi, anamda böyle sevirdi…Burada herkes küçüklerini böyle Sevir da!”
“….!??”
Muhtarın salvoları daha bitmemişti.Çok ciddi bir tavırla konuşmasına devam etti;
“Hoca! Senin disiplinin çok zayıftir ha!.Sen çocukları dövmirsen.Çocukları dövmiş olsan bunlar kaçacak delik arir.Bah! hepsi senin tepene çıkip durir…”
“Muhtarım, ben sevgi dilini kullanıyorum.Beni sevecekler ki bende onlara etkili bir öğretmenlik yapabileyim.”
“Yoh Hoca! Sen örgetmenliği bilmirsen..Bunlar dayaktan anlar.Sen bunları akşama kadar iyi döv ki akşam evde usli dursunler..”
“Nasıl yani..?”
“Bunları dögmediğin için akşamlari evde yaramazlik yapirler…Senin disiplinin zayıftir..”
“Dayak eskidendi Muhtarım, şimdi çocuklara sevgiyle yaklaşmak zamanı..”
“Senden önce Kemal Hoca vardi.Çok disiplinli bir Hocaydi.Bunlara nefes aldırmazdi..Öyle bir dövirdi ki çocuklari, akşam oldu mi evde usli usli oturirlerdi…”
“….!???”
“Elini korkak alıştırma Hoca!..”
************
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...