Nutukçu Öğretmene Tarih Penceresinden La Fontaine Eleştirisi
Şu sıralar okuduğum kitapta, aynı zamanda öğretmen olan yazarının bir La Fonteine Masalı üzerinden yaptığı özeleştirisi çok hoşuma gitti. Bu masalı daha önce bilmiyor olmaktan da utanmadım değil.
ÇOCUK VE ÖĞRETMEN
Size bir şey anlatayım da görün,
Yersiz azarını bir hödüğün.
Bir çocuk Seine Nehri kıyısında
Güle oynaya koşarken
Suya düşmüş nasılsa.
Boğuldu boğulacakken
Bir söğüt dalı yetişmiş imdadına.
Yapışakalmış yavrucak:
Allah’tan başka kimseler yok kurtaracak.
Tam o sırada bir öğretmen
Gelecek olmuş yukarıdan.
Çocuk bar bar bağırmış,
Hocasını imdadına çağırmış.
Hoca durmuş,
Sularla pençeleşen çocuğu görmüş,
Hemen başlamış azarlamaya:
-Pis yumurcak! Koşar mısın kıyıda?
Budur işte haylazlığın sonu!
Okul nasıl adam etsin seni?
Zavallı anan baban ne yapsın?
Peşinde mi dolaşsınlar Allah’ın günü?
Nedir çektiği zavallıların?
Keyif sizin dert onların...
Çekmiş çıkarmış çocuğu nehirden.
Çoklarına taş attım bu hikâyemde,
Vırvırcı, dırdırcı, ukala büyükler
Görmüşlerdir kendilerinin bir öğretmende.
Az değil, sürüyledir bu hödükler.
Soylarını bereketli kılmış Tanrı.
Dünyanın her yerinde, her işinde
Durmadan işler ağızları.
Be mübarek adam, önce kurtar beni,
Sonra çekersin söylevini!
La Fontaine, Masallar
Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...