SINAVLA SINAV
Görevli olduğum okuluma evime yakın olması sebebiyle saat 8:15 gibi vardım. Benden önce diğer görevli öğretmenlerin çoğu gelmiş öğretmenler masasının etrafında çay ve simitle keyifli bir kahvaltı yapıyorlardı hemen yanaştım çayımı simit eşliğinde güzel güzel yudumlarken görevli müdür elinde görevli listesiyle odaya girdi. Toparlandım ve can kulağıyla onu dinlemeye başladım en önemli konu sıranın gözünde cevap anahtarı unutulmaması ve poşedin doğru açılıp kapatılmasıydı ve bundan dolayı soruşturma geçirebileceğimizden bahsetti gerekli bilgilendirmenin ardından elimize sınav kurallarının yazdığı bir kağıt tutuşturuldu ve çekilen kura sonucu sınıfalarımıza dağıldık.
20 kişilik bir sınıf vardı karşımda bir kişi hariç hepsi yerindeydi. Kendimce güler yüzlü biçimde gerekli hatırlatmaların ardından cevap kağıtlarını ardından soru kitapcıkalrını dağıttım ilk ders fen ve teknolojiydi. sınav başlayalı 5 dk olmadan bir sesle irkildim
-hocam çıkabilirmiyim?
şaşırdım tuvalet ihtiyacı olduğunu düşündüm
-bitirdim dedi
ben cevap anahtarına baktım tüm kağıdı sadece D şıkkını işaretleyerek doldurmuş. Gözlerinin içine baktım 20 dk dolmadan çıkamayacağını anlatmak isterken bir ses daha
-bende bitirdim
sonra bir kez daha 15 çocuk kitapcığı hiç açmamış ve cevap anahtarlarını loto gibi doldurmuşlardı. 20 dk dedim 20 dk beklemeniz gerekiyor onlar sıkıyor ben utanıyordum 20 dk benim geçirdiğim en zor 20 dk lardan biriydi. Biz hep deriz ölçme değerlendirme aslında süreç değerlendirmedir. Ölçülen sadece akademik bilgi değildir sistemin ta kendisidir ve o sistemin tam ortasında öğretmen vardır. ne diyeceğimi bilemedim. sadece utandım. 20dk dolduğunda çocuklar kaçtı ben baktım. zil çaldı kağıtları torbaya doldurdum iyice kapattım görevliye teslim ettim. Sonra tarih sınavına girdik durum gene değişmedi. sadece 5 çocuk sınav kitapçığını okudu diğerleri 20 dk bekledi. ve inglizce sınavı daha soru kitapçıkları dağıtılmadan cevap kağıtları doldurulmuştu. Ve ben her defasında utanıyor çocukların yüzüne bakamıyordum. her defasında da cevap anahtarlarını torbaya düzgün biçimde yerleştirdiğimiz için başarılı bir sınav yapmış oluyorduk.
Sonra ne mi oldu ? son zil çaldı yanımda ki öğretmen arkadaşıma teşekkür edip evin yolunu tuttum. Okulun tabelasında ATATÜRK İLK ÖĞRETİM OKULU yazıyordu. ben gene utandım önüme döndüm yere baktım aklımda cevaplayamadığım tekbir soru vardı. Acaba sınav poşetlerine sıkı sıkı kapatıp görmezden geldiğimiz şey sadece çocukların cevap kağıtları mı ?
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...