BİR FİLMİN HATIRLATTIKLARI
Dün akşam black filmini izledim.Bu film beni yıllar öncesine götürdü.Çok etkilendim doğrusu. Film gerçek bir olaydan mı esinlenmiş bilmiyorum ama ben bu gün size kendi yaşadığım gerçekten bahsetmek istiyorum.
Öğretmenlik hayatımın dördüncü yılında Bursa 'da 1. sınıfları okutmaya başladım.Okulların ikinci haftasında kapının önünde bir öğrenci ve ailesi beni bekliyordu.Öğrenciyle ilgili bilgi aldım. Bu öğrenciyi kabul edip etmeme konusunu müdürüm bana bırakmıştı.Hiç düşünmeden kabul ettim.Velimin o günkü gözyaşları hala aklımdan çıkmıyor.Neden mi ağlıyordu ?Çünkü çocuğu yüzde doksanbeş duyum kaybına sahipti.Okula başlama yaşını da, biryaş geçmişti.Okula başlamadan önce duyumla ilgili eğitim almıştı ama normal okul ortamında neler yapacağı konusunda herkesin tereddütleri vardı.
İşte bizim Kazımla tanışmamız böyle başladı.İlk günlerde Kazım'ın söylediği şeyleri ne ben anlıyordum,ne de diğer öğrencilerim.Kazım çok iyi dudak okuyan bir öğrenci olduğu için, bizim söylediklerimizin bazılarını anlıyordu fakat öğretilmeyen kelimelerin anlamlarını bilemiyordu.
Günler geçtikçe imkansızı başarmamız gerektiğini anladım.Bunu başarmak içinde hem benim hem de Kazım ı'n özveriyle çalışması gerekiyordu. Bu konuyla ilgili hiç bir eğitimde almamıştım.Bu günkü gibi bilgiye erişmekte çok zor.Zaten çok bilgide yok.Kazımın doktoru ve eğitmenlerinden aldığım bazı bigiler ve kendi tespitlerimle işe koyulduk.Her akşam okul çıkışı Kazım' ı alıp eve götürüyor öncelikle bilmesi gereken kelimeleri resimleri ile yada çizerek anlamlarını kavratıyordum.Bir taraftanda okuma yazma çalışmalarına devam ediyorduk.Fişleri ,kelimeleri ,kelimelerden de harfleri öğretip, sesleri çıkarmayı öğretiyordum.O günlerde anladım ki konuşurken çıkarırdığımız selerin zorluğunu.Kazımla birlikte harflerin titreşimlerini hissetmeyi öğrenmiştik.Uzun ve zorlu bir eğitim sürecinin sonunda Kazım nihayet okuma yazmayı öğrenmişti.
İlk yıldaki mücadelemiz 5 yıl devam etti.Kazım için eğitim öğretim hayatı gerçekten çok zordu.Ama o zoru başardı.En başarılı olduğu dersler matematik ve resim idi.2. devreye geçtiğinde ise branş öğretmeni arkadaşlarımızın anlayışları ve Kazım'ın özverileri ile başarılı bir üç yıl geçirdi.
Nihayet gerçek hayatla tanışma günleri gelmişti.Liseye kayıt için gittiğinde ,kabul edilmeme gerçeğiyle yüzyüze geldi.Okul idareleri ,milli eğitime yönlendirdiklerinde ,oradan alınan cevap duyum engelliler okuluna gitmesi gerektiği yönünde idi.Bu öğrencinin normal okulda eğitim görmemesi gerektiğini belirtip yardımcı olmadılar.
Yine iş başa düşmüştü.Bir meslek okulunda çalışan öğretmen arkadaşımın vasıtasıyla o okulun müdürü ile görüşmemiz sonuç verdi.Bir mücadeleyi de nihayet biz kazanmıştık.Kazım artık liseli olmuştu.Üç yıllık başarılı eğitim öğretim hayatında zorlandığı edebiyat dersinin dışında bütün derslerden geçerek Liseyi bitirdi.Üniversite sınavından da iki yıllık bir okula gitmeye hak kazandı.Fakat ilk yılın sonunda üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı.Fakat Kazım hayat mücadelesini hiç bırakmadı.Şimdi bir fabrika da çalışmakta.
Black filminin sonunda öğretmeni öğrencisinin zaferini gördü.Bende Kazım'ın başarılarını gördüm.Kazım dan sonra her dönem de başka Kazımlarım oldu.Görme engelli,spastik ve konuşma bozukluğu olan Kazımlarım ile mücadelemize devam ediyoruz.Biliyorumki benim ülkemde benim gibi yüzlerce öğretmen var.Onların ve daha nice Kazımların mücadelesi devam ediyor ve devam edecek.
Ben Kazımların mücadelesinde onlara rehberlik yaptım.Asıl onlardan, yaşama onların gözüyle bakmayı öğrendim.Bu da kitaplardan okuyarak veya birinden dinleyerek öğrenilecek bir şey değil.Ancak yaşanarak kavranacak bir durum.
SELAM OLSUN HAYAT MÜCADELESİNİ BIRAKMAYAN KAZIMLARA
SELAM OLSUN KAZIMLARA IŞIK TUTAN EŞSİZ REHBERLERE...
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...