TIRMIK
Sabah andımız okunurken müdür yardımcımızdan çevre temizliği için sadece benim sınıfımı bırakmasını rica ettim. Tüm öğrencilerimle yan yana uzun bir sıra oluşturduk. Tırmık nedir bilen var mı diye sordum. Tamamına yakını biliyordu, birkaçı da tariften sonra buldu. Şimdi kocaman bir tırmık olduk, sizlerde tırmığın dişlerisiniz. Benimle birlikte yürüyerek önümüze ne gelirse toplayacağız dedim. İki öğrencim çöp kovası ile bahçenin sonunda bizi beklerken onlara doğru bahçeyi bir tırmık misali tarayarak ilerledik. Topladığımız her şeyi kovaya boşalttık. Sırayı bozmadan duvar dibine oturduk ve dinlendik. Aldığım bir tuğla parçasını bahçenin bir ucundan diğer ucuna koşarak götürdüm. Geri döndüm ve tekrar diğer uca kadar tuğla ile koştum. Başa döndüğümde durdum ve yoruldum dedim. Sonra tuğla parçasını en baştaki öğrenciye verdim ve elden ele geçirerek en sona ulaştırdık. Kim yoruldu? Hiç kimse…
4 öğrenci seçtim hepsi erkek ( daha sonra birbirlerine takılmamaları için) Anne, baba, kız kardeş, erkek kardeş. Çocuklar odalarını toplamıyor, sofrayı kaldırmaya yardım etmiyor. Eşyalarını dağınık bırakıyor. Baba hiçbir ev işine karışmıyor. Tırmığımızın tek dişi var. Anne çok yorulur dimi? Ayrıca tek dişli bir tırmıkla işlerimiz istediğimiz kadar verimli olmaz.
4 kız öğrenci seçtim. Aynı senaryo ama bu sefer hepsi görev ve sorumluluklarını biliyor. Tırmığımız 4 dişli.
Diğer saat dün okul niye tatildi size diye girdim derse. (31 Mart Varto’nun düşman işgalinden kurtuluşudur bu arada. ) Konuşa konuşa Kurtuluş Savaşı’na ulaştık zamanda geriye sararak. Atatürk’ ün yurdu gezip halka önderlik etmesini masaları iller haline getirip canlandırdık. El ele verince düşmanları bir tırmık gibi nasıl yurdumuzdan süpürdüğümüzü öğrendik.
Miniklerim bu gün ayrıca ilk deyimleri ile karşılaştılar ve üstesinden geldiler. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Önden bir sırayı bir kaç kez amaçsızca sağa sola taşıdık bir miniğimle. Birkaç kez yalnız bıraktım onu sıranın diğer tarafını tutmadan. Bir elin nesi iki elin sesi olduğunu ve herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesiyle, işleri paylaşarak ne kadar kolay halledeceğimizi öğrendik iki derslik öğrenme yolculuğumuzda.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...
Yaa ben sizin sınıfa da gelmek istiyom,napcaaam:))
Baysan Banu Uzun
2.4.2011
Tabi ki bize geleceksiniz:)))
Arslan Gürbüz
3.4.2011
Sevgii Öğretmenim,
Öğrenmeyi yaşam ile birlikte gerçekleştirmeniz ve uygulamalarınızı paylaşmanız bir başka güzellik. dostçakal
Yusuf Ziya Güldere
2.4.2011
Devam...Dostkalın
Arslan Gürbüz
3.4.2011
Arslan Öğretmenim güncelerinizi okurken bir an giriveriyorum sınıfınıza, bitince üzülüyorum. Görüyorum ki aslında orada değilim, yüreğim sizlerle de olsa:( Paylaşım(lar)ınız için teşekkürler...
Burcu Esin İLİŞ
2.4.2011
Yüreği bizimle olanlarladır yüreğimiz.teşekkürler.
Arslan Gürbüz
3.4.2011
Hayat Bilgeleri yaşamaya,yaşarken öğrenmeye devam ediyorlar.Ne güzel bir bağ kurmuşsunuz tırmık ile dayanışma arasında.Paylaşım için teşekkürler.Varsa fotoğraflarını da isteriz.
Murat KAÇAR
2.4.2011
Çok teşekkür ederim Murat Hocam. Bundan sonrakilerin fotoğraflı olmasına özen göstereceğim.
Arslan Gürbüz
3.4.2011
Merhaba Arslan hocam, ösyp eğitimlerinde paylaştığımız Mustafa Güzelgöz hikayemizde geçen bir söz, okuduğum güncelerinizle buluşuyor, öğrenmeyi öğreten kurgularınızla sadece öğrencileriniz değil bizde çok şey öğreniyoruz. veee siz ÇOOOOK FAZLA OLUYORSUNUZ iyiki varsınız..
Sedat Subaşı
2.4.2011
Her bir Hocamdan aldığım, birbirimizden aldığımız destek: işte güç buna dirler. Teşekkürler Hocam.
Arslan Gürbüz
3.4.2011
Farklılık oluşturmak nedir? Bu sorunun cavbını ben çalışmanızda buldum sayın hocam. Okumaktan ve yorum yazmaktan mutlu olduğum bir durum oluşturdunuz Emeğinize yüreğinize sağlık. İyi ki varsınız.
VEYSEL PARLAK
3.4.2011
Çok teşekkür ederim, sizlerde iyi ki varsınız.
Arslan Gürbüz
3.4.2011
yine çok etkilediniz, ilham verdiniz bize... Yüreğinize sağlık...
Sümbül Batar
4.4.2011
Çok teşekkür ederim, çorbada tuz olabildiysem ne mutlu.
Arslan Gürbüz
8.4.2011