Patiler
Anneleri biz evde değilken açık pencereden taşımış içeri 20 patiyi. Gözleri yumuk yumuk kapalı, burunları sürekli bir koku arayışı içerisinde. Mümküm olduğu kadar rahatsız edilmeyecekleri şekilde bir odaya yerleştirip pencereyi açık bıraktık. Anne oradan çıkıp giriyordu. En çok iki kez girip durumlarını kontrol ediyor seviyorduk. Gözleri ışığa duyarlı hale geldiğinde tepkiler vermeye başladılar. Sevdik arasıra. Sevdik sadece, hiç bir ihtiyaçlarını karşılamadık anne sütünden başka ihtiyacı olmayan patilerin. Bu gece ilk kez yuvadan çıkıp halıda patilediler. Sağa sola devrilecekmişcesine attıkları ilk adımlarını izlemek çok eğlenceliydi. Biraz vakit geçirdim halıda onlarla. Yüzü koyun yere uzanmış etrafımda dolaşmalarını izledim. Miyavlama denmeyecek sesleri ile çınlattılar ortalığı. Yaz tatili, memlekete dönüş, nereye yerleştirim bu minikleri, önce ben bir toparlanayım bakalım kaygıları ile ayağa kalktım ve kolileri hazırladığım odaya doğru yürüdüm. Belki hiç bir şeydir ama bana mucize gibi geldi. Bütün patiler beni takip ediyordu. Asker edasıyla peş peşe dizilip arkamdan gelmeye, miyavlama demeyeyim ama ciyaklama ile beni izlemeye başladılar. Önceki hafta elimi uzattığımda sadece ışığı ayırtederek elime doğru tıslayan bu minikler şimdi benim izimdeydiler.
Süt verdim ? Yemek verdim ? İhtiyaçlarından herhangi birini karşıladım ?
Sadece bir kaç kez sevdim. Onlar ciyaklarken de olsa elime alıp okşadım. Sürekli hareket eden ıslak burunlarına birer öpücük kondurdum yuvalarına bırakmadan. Akşam her hareketimi dikkatle izleyen on gözle çok ilginç saatler geçirdim.
Sınıftaki patisizlerimle aralarındaki benzerlikleri bulmaya çalıştım. Bizi birbirimize bağlayan şeyi aradım.
Ben onları da çok sevdim-seviyorum.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...